AMASRA’DAKİ MUSİBET İBRETLERLE DOPDOLU?!
Eklenme: 10/17/2022 12:00:00 AM

Ne hazin ki öyle.. Bartının Amasra ilçesindeki Maden Ocağında yaşanan Grizu Patlamasında 41 işçi şehadet şerbetini içti.. 11 işçi de ağır yaralı.. Korkunç ve dehşet verici olay, elbette ki çok büyük üzüntü ve elem verici.. Yüreklere düşen kor ateşi.. Ateş düştüğü yeri yakar denilse de, elem ve keder veren olay Türkiyeyi yasa boğmuştur..

***

Öncelikle, şehadete eren evlatlarımızın ailelerine başsağlığı ve sabır diliyor, dua ediyorum.. Ve tüm kamuoyu adına da taziyelerimi sunuyorum Duamız odur ki Allah ülkemizi, memleketimizi, insanlarımızı böylesi acı ve keder veren musibetlerden muhafaza eylesin.. Toplumumuzu, ülkemizi, insanımızı hıfz ve himayesi altına almasını yüce Allahtan diliyor ve temenni ediyoruz.. Böylesi felaketlerin, acıların bir daha insanlarımızın başına gelmemesi için, Allahın rahmet ve şefkat sıfatlarına sığınarak, dua ediyoruz

***

Gerçekten derin üzüntüler içerisindeyim.. Allah ailelerine, arkalarında bıraktıkları eşlerine, çoluk çocuklarına, ana babalarına, tüm aile fertlerine sabır ve dayanmayı nasip eylesin diye de dua ediyorum Tabi tüm bu dualarımızla birlikte, böylesi olaylardan, hele hele ansızın gelen olaylardan, toplumsal olarak ders-i ibret almamız gerekir çok önemli dersler çıkararak bir daha böylesi acılarla yüz yüze gelmememiz gerekir.. Hem maddi ve hem de manevi yönden; dersler alınmalıdır İşte bu noktada, derinden derine düşünmek gerekir

***

Beri yandan, Türkiyedeki bozuk siyaset, özellikle kin, nefret, tefrika ve bölücülük yaratan siyasetten de Allah bu memleketi korusun, muhafaza eylesin diye dua ediyoruz.. Aynı minvalde bünyesinde iktidarı ve ülkeyi ele geçirme hevesini taşıyan kirli siyaseti de buradan kınıyoruz ve lanetliyoruz Yıllardan beri gelen giden iktidarlar ve muhalefetlerin ne yazık ki stratejileri hep; bozuk bir fikriyat olmuştur

Ülkenin bazı önemli meseleleri üzerine tartışmalar yaratılmış, kavgalar ihdas edilmiş, topluma kin, nefret enjekte edilmiş. Muhalefet tarafından iktidara büyük suçlamalar getirilmiş. Tıpkı bugünkü sosyal medyadaki toplumla paylaşılan yanlış yamalak ve fitne yaratan haberler gibi.

***

Bize göre, yaşanan o ölümcül musibetler kadar, bunlar da bir o kadar tehlikeli, bir o kadar üzüntü veren olaylardır.

Muhalif medyaya bakıldığında, hükümetin görevini kötüye kullandığı ve ihmali olduğu yaftasını yapıştırıyor ve onunla kendine malzeme bulmaya çalışıyor.. Cumhurbaşkanı ise bu tür olaylar takdir-i hdadır, Allahın ezeli kaleminde müteveffaların alnında yazılan kader eseridir, kader-i ilahidir, buna inanmak lazım diyor.

***

Bu her iki görüş arasındaki görünen fark, birinci şık yani muhalefet hiçbir şeyi Allaha bırakmıyor, tüm bu olayların baş müsebbibi iktidar partisi olan AK Partiyi görüyor, Cumhurbaşkanını sorumlu tutuyor İkinci şıkka bakıldığında, Cumhurbaşkanı başımız sağ olsun, meknları cennet olsun, alilerine sabr-ı cemil diliyoruz, takdir-i ilahidir başımıza gelmiştir diyor. Hiç kuşkusuz ki, Allahın kudret kalemi oynamadan, bir yaprağın dahi bir daldan düşmeyeceğine inanıyoruz. İslam, inanç ve akidesine göre de bu muhakkaktır.

Cumhurbaşkanı bu minvaldeki tespitinde elbette ki yerden göğe kadar haklıdır. Zira Cumhurbaşkanının bu görüşünün dayanak noktasına baktığında karşımıza yüce kitabımız Kuran-ı Kerimin ayetleri çıkıyor

* * *

İşte Teğbun suresinin 11. Ayeti.. Bakınız mealen bize şöyle sesleniyor

Allahın izni olmaksızın hiçbir musibet başa gelmez. Kim Allaha inanırsa, Allah onun kalbini doğruya iletir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Nitekim, l-i İmrn suresinin 117. Ayeti de aynı uyarıyı yapıyor..

Onların bu dünya hayatında harcadıkları malların durumu, kendilerine zulmeden bir topluluğun ekinlerini vurup mahveden kavurucu ve soğuk bir rüzgrın durumu gibidir. Allah, onlara zulmetmedi. Fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlar.

***

Ki, Nisa suresinin 62. Ayeti..

Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiği, sonra da Biz iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istememiştik diye Allaha yemin ederek sana geldikleri zaman hlleri nasıl olur?

Yine Nisa suresinin 79. Ayeti şöyle;

Sana ne iyilik gelirse Allahtandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir peygamber olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter.

Hadid suresinin 22. Ayeti ise aynen şöyle;

YERYÜZÜNDE VE KENDİ NEFİSLERİNİZDE UĞRADIĞINIZ HİçBİR MUSİBET YOKTUR Kİ, BİZ ONU YARATMADAN ÖNCE, BİR KİTAPTA (LEVH-İ MAHFUZDA) YAZILMIŞ OLMASIN. ŞÜPHESİZ BU, ALLAHA GÖRE KOLAYDIR.

* * *

Evet, sevgili okurlar.

Sizinle paylaştığımız yüce kitabımız Kuran-ı Kerimdeki ayetlerde ifade edildiği gibi, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu derin üzüntü yaratan Grizu patlaması olayını Elbette ki Allahın takdiridir sözüyle bütünleştiriyor

çünkü biz Müslümanız ona inanıyoruz.

Bir de Enfl suresinin 25. Ayetine bakıldığında, apayrı bir ders-i ibret çıkarmamız gerekir.

Ayet aynen şöyledir;

Sadece içinizden zulmedenlere erişmekle kalmayacak olan bir azaptan, bir musibetten sakının ve bilin ki Allah, azabı çetin olandır.

***

Bu ve yukarıda okuduğumuz ayet-i kerimeler, toplumun her gün Allahın inancından ve yüce İslam dininden uzaklaştırılmasına neden olan mevcut müesses nizamın varlığı, elbette ki ders-i ibret olsun. Velev ki masum, günahsız, mağdur insanların başına gelse bile

Kesinlikle bilinmelidir ki toplumsal bir zulmün mevcudiyeti, Allah yolundan ayrılma hareketi ve her gün biraz daha toplumsal haram yeme, özellikle devlet bünyesindeki rüşvet şaibeleri, terör odakları vs. vs.

Bunların hepsi masum, günahsız bir milletin başına çökmüş olması yine gerek devlet olsun, gerek iktidar olsun, gerek muhalefet olsun, mevcut bozuk bir siyasetin, adil olmayan hukuk dışı, Allahın kitabına uymayan uygulamalar silsilesinin varlığı Ansızın gelebiliyor ve nitekim tarih hep tekerrür etmiştir, gözümüz de görüyor.

***

Enfl suresinin 25. Ayetinin meali gibi, Allahın böylesine mezalimleri def etmek için gönderdiği musibetlerin illaki zalimlere münhasır gelebileceği düşünülemez, geldiği zaman masum, günahsız, mustazaf insanları da götürmekte olduğuna inanmalıyız. Bu itibarla acizane görüşümüz budur ki bu tür olaylardan toplumsal olarak, gerek millet olsun, gerek devlet olsun, gerek gelen giden muktedir olmayan iktidarlar olsun, gerek muhalefet olsun şu gerçeği iyi bilmeleri lazım.

Toplumu yöneten biçimlendirme hali, insan temel hak ve özgürlüğüne uygun olmadığı için, hukukun üstünlüğüyle ters düştüğü için, bize göre böylesi musibetlerin masum insanların başına gelmesi de kaçınılmazdır ve mukadderdir.. Ama bu musibetler bu dünyada böylesi insanların başına geliyorsa inşallah ahiretleri için büyük bir mükafat olur ki Cenab-ı Allah o mükafatı verecektir.

Ama bu sistem, sistemin alkışlayanları ve uygulayıcıları için Allah nezdinde kesinlikle birer ihtarat-ı Rabbani olduğu unutulmamalıdır.

Bize göre herkes bundan ders-i ibret çıkarmalıdır.

Nasibini almalıdır.

En derin saygı ve sevgilerimle.

Failed to load the video