Sevgili okurlar..
Malumunuz üzere, Amentnun yani İmanın altı şartı var.. Birincisi; Allaha iman etmek. İkincisi; Meleklere iman etmek... Üçüncüsü; Kuran-ı Kerim başta olmak üzere Allah tarafından gönderilen dört kitaba iman etmek. Dördüncüsü; Peygamberlere iman etmek Beşincisi; Ahiret gününe iman etmek Altıncısı; Kaza ve Kadere ve Haşr gününe iman etmek.
***
Her Müslüman illa ki imanın bu altı şartını bilmesi gerektiği gibi, inanmalı ve de yaşamını buna göre dizayn etmesi gerekir.. Şayet bunlardan herhangi birine inanmaz ise, bilinmelidir ki imanın diğer beş şartını da inkar etmiş olur ki, iman etmiş sayılmaz...
***
Bu minvalde, mevzunun detayına girersek, bir yazıyla, bir kaç yazıyla işin içinden çıkmamız mümkün değil.. çünkü ciltlerle kitap yazılması lazım.. Özetlersek, İmanın altı şartı, Müslümanın iman akidesinin tapusudur.. Onun için de rastgele Ben Müslümanım demek kafi gelmez, ki Müslüman da olunmuyor?.. İlla ki, 6 şarta inanıp onlarla yaşamak şarttır ve elzemdir. Onunla amel etmek lazım.
***
Bakınız, günlük yaşamdaki gelişmelere odaklanalım.. Denir ya, son 24 saat içerisinde, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel yani yaşamın Adan Zye tüm gelişmelerinin kaçta kaçı, İslamın ve İmanın şartlarına uygun ve yakışır düzeydedir.. Ne hazindir ki verilebilecek yanıt büyük bir meçhuliyet içermektedir.. Solda sıfır misali..
***
İşte Türkiyemiz ve tüm İslam dünyası dahil olmak üzere, coğrafyasında yaşayan toplumların yüzde 90ı, hangi dine mensupsunuz dediğinizde, Ben İslam dinine mensubum, Elhamdülillah Müslümanım der.. Peki, İslamın ve İmanın şartlarına uygun yaşıyor musunuz diye sorduğunuzda ağzından çıkacak sözcüklerin tümü kem, küm olur.. çünkü, sadece lafızdadır, özde bir şey yok.. Fersah fersah, ıraktır..
***
çarşı pazara çıkıldığı zaman Allah korusun sanki burası Fransanın Parisi, ABDnin Washingtonu gibi İslam diyarı demeye bin şahit gerekli.. Ki bu hal-i zilletlik Ben Müslümanım diyenlere yalan sillesi olarak yüzlerine iniyor
***
Bu itibarla İslam deyince Amentnun bünyesine taşıdığı o 6 şartın hepsine inanmak ve uygulamak gerekir. Zira Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)in bir İslam Peygamberi olarak Hadisleri ortadadır. Kuranın mevcudiyeti de apayrı bir varlıktır, bir değerdir. Ki o da zaten kendini gösteriyor.
***
Demek ki, Müslümanım demek kfi gelmez, inanmak ve yaşamak şarttır. çünkü Ament demek Müslümanın ana parolasıdır. Olmazsa olmazıdır. Bu itibarla Ament Billahi demekle hem telaffuz ve hem de yaşama gereği duyulmalıdır. Aksi takdirde, havanda su dövmeye benzer.
***
Ne diyoruz; orta yerde yüce İslam Peygamberinin 1400 sene evvel bize getirdiği Kuran-ı Kerimin hükümleri mevcuttur. Bu hükümler İslam dünyası için ana bir örnektir. Eğer bu İslam dünyası içinde yaşanmıyorsa demek ki, O ülke İslam ülkesi değildir, kim yaşayamıyorsa o da Müslüman değildir..
***
Onun için Ben Müslümanım deyip Kuranın 114 suresi ve 6236 ayetini arka plana atmak gaflet ve delaleti getirir.. Yani, O 6236 ayetiyle 114 surenin tümü Kuran-ı Kerimi bir bütün olarak görmemiz lazım Ne bir sayfası, ne bir cümlesi, ne bir harfi parçalanamaz, farklı anlamlar yüklenilemez
***
Hele ki, ben bu ayete inandım, şu ayete inanmadım demek hiç olmaz. Maazallah inkrdır. Kuranın tüm ayetlerine iman etmek gerekir. Bununla birlikte bunu günlük hayat akışları içerisinde de idrak etmemiz ve yaşamamız gerekir, onunla amel etmemiz lazım.. Aksi takdirde deyim yerindeyse Boşa kürek sallamış olunur?.
***
Bu itibarla bize düşen görev 7den 70e kadar iman etmiş herkes, Kuranın ana çizgilerini öğrenmelidir, yaşamalıdır ve çocuklarına da öğretmelidir, onunla yaşamayı bilmelidir Bu da her müslümanın görev ve sorumluluğu olduğu gibi, ülkeyi ve toplumu yönetenlerin de, sorumluluğundadır çünkü Kuran bir bütündür. Bir kısmına inanıp diğerinden vazgeçmek, Kuran-ı Kerimin ciddiyetine iftiradır.
***
Dün de burada ifade etmiştik.. Bakınız, Kuran-ı Kerimin Beyyine suresinin 1 ve 2. Ayetlerinde mealen şöyle buyruluyor;
1-Kitap ehlinden inkr edenler ile Allaha ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar (küfürden) ayrılacak değillerdi.
2- Bu delil, tertemiz sahifeleri okuyan, Allah tarafından gönderilen bir peygamberdir.
***
Bu itibarla Kuran nereden yürüyor, bugünkü İslam dünyası nereden yürüyor?
Karşı karşıya getirildiğinde, İslam diyarında yaşayan toplumlar, Kuranla çelişiyorlar. Yazıklar olsun diyoruz vücut bulan bu çelişkiler yumağına!!! Kuran hiçbir zaman böyle bir İslam dünyasını ve toplumunu kabul etmez ve yer de vermez. Onun için ciddi olmak lazım, ihlslı olmak lazım ve Kuranın hükümlerine sımsıkı sarılmamız gerekir. Bizim cizane tavsiyemiz bu yöndedir.
***
Sevgili okurlar..
Malumunuz üzre bugün Mevlid Kandili.. İslam aleminin son peygamberi Hazreti Muhammedin (S.A.V) dünyaya teşrif edip, nurlandığı gündeyiz!.. Hicri takvime göre Rebiülevvel ayının 12nci günü, İslam ümmeti için nurlu gündür. İşte bu günü, Mevlit Kandili olarak asırlardır idrak ediyoruz Peki, İmanın şartları noktasında, hareket ediyor muyuz?.. Ne yazık ki evet diyemiyorum..
Velhasılı kelam diyelim..
Bu vesileyle tüm sevgili okurlarımın, izleyicilerimin, hemşehrilerimin ve İslam dünyasının, inanmış, ümmet şiarına sahip herkesin Mevlit Kandilini kutluyorum..
En derin saygı ve sevgilerimle.
Failed to load the video