BU MEVCUT DÜZEN, ÜLKEYİ NEREYE GÖTÜRÜYOR?! (III)
Eklenme: 8/18/2023 12:00:00 AM

Maalesef, bir meçhule doğru gidiyoruz!.. Hep dua ediyoruz; Allah sonumuzu hayreylesin diye!!.. Önceki gün ve dün bu minvalde, ülkenin ve toplumun geldiği noktayı sorgulamış ve sizlere dilimizin döndüğü kadarıyla neler yapılması gerektiğini de izah etmeye çalışmıştık...

***

Tabi, Nisa suresinin, 65. Ayet-i Celilesinin mealini de ders-i ibret noktasında, sohbetimize nakşetmiştik Bir kez daha ayet-i kerimenin mealini sizlere aktarmak istiyorum... çünkü inanan bir toplum ve bireyler olarak, kendimizi çok yönlü şekilde, ayetin ışığında gözden geçirmemiz gerekir

***

Ki Ayet, lafzıyla, manasıyla, orijinalliğiyle Allah Telnın kelamıdır Allah ne diyorsa öyledir... İnsanoğlu da, yaşamının tüm aşamalarını, Adan Zye kadar, ona göre dizayn etmeli, kendini oto kontrole almalıdır

***

Kuran diyor ki;

Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.

***

Hiç kuşkusuz ki, Kuran-ı Kerim, kainatın tek efendisi Hz. Muhammed (S.A.V)in vahiy yoluyla kalbi üzerine inmiştir... Her harfi inci tanesi gibi, değerlidir.. Kuran 6660 Ayetten ibarettir.. Muhtevası, 114 sureden oluşmaktadır..

***

Bakınız Kuran Fatiha suresinin başından tutun da Nas suresinin son ayeti olan Minel cenneti vel nasa kadar Tüm müştemilatıyla, beşeriyete getirdiği en büyük kazanımların başında, üstün ahlak seviyesi ve terbiyesi gelmektedir Hakkı, hukuku, adaleti, eşitliği, medeniyeti içeren Kuran inanan bir toplum için, günümüz deyimiyle Anayasal bir nizamnamedir?.. Ki bu, hem fani dünya için, hem de ebedi dünya için, hakikatin yol göstericisidir?..

***

Hal bu iken Kurana ters düşmek, Kuran ayetleriyle, hükümleriyle amel etmemek veya ona inanmamak gibi bir gafletin ve dalaletin içerisine girmek, en büyük küfürdür Kaldı ki o küfrün cezasını Yüce Allah yine Kuran-ı Kerimde açıkça buyurmaktadır... O da, cehennemin en derin çukurlarıdır?..

***

Demek ki laf edebiyatlığına, şu veya bu gibi içi boş sözcüklerle, beşeriyetin Kuranla uyuşmayan sistem ve yöntemleriyle bir yere varılamayacağı gibi, bireyden topluma tüm kesimler, huzuru, güveni ve istikrarı bulması, mümkün değildir! O hlde Kuran ne diyorsa kesinlikle onunla hemhal olunmalıdır

***

Bakınız, Kuran-ı Kerimin Mide suresinin 90. Ayeti bize nasıl da sesleniyor?!.. Ki bu ayet arş-ı ldan beşeriyetin insanlığı için, şeref ve haysiyetini korumak için, kişiliğin üstün seviyesini ayaklar altına düşürmemek için tüm inananları uyarmaktadır

***

Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.

Bu ayet böyle emrediyor ve insanları uyarıyor. Kuranla hiçbir zaman ve hiçbir yerde, ters düşülmemesi gerektiğini söylüyor...

***

Allah Tel dan gelen bu ilahi hükümlere, insanlar niye inanmıyor? İnanıyorsa o zaman niye ısrarla içkiye dalıyor, kumara dalıyor, ailesini dağıtıyor. Demek ki inanıyor ama o inanış ihlas ve samimiyet içermiyor... çünkü, Kuran terbiyesine ulaşmış değil..

***

Onun için de Kuran diyor ki benim terbiyeme ulaş Kuran terbiyesi ilahi bir terbiyedir. Bu ilahi terbiye Hz. Muhammed (S.A.V)in kalbine vahiy yoluyla gelmiştir. Tüm Müslümanların da bu terbiyeyi muhafaza etmesi lazım. Bu itibarla Kurana sarılmamız gerekiyor.

***

l-i İmran suresinin 103. Ayetine bir bakalım... Ki, defalarca buraya nakşedip, sizlere aktardık Vatesim bihabli(A)llhi ceman vel teferrak

Hep birlikte Allahın ipine (Kurana) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin.

***

Netice itibariyle, Kurana sımsıkı sarılmamız gerekiyor. Aksi halde bela, musibet, pisliklerden kendimizi kurtaramayız. çünkü, Kuran rehberimizdir. Ki, tüm beşeriyetin rehberidir. Ona inananlar elbette ki inanıyorlar ve kendine çekiyorlar. İnanmayanlar, Kuranla ters düşenlerdir. Ters düşen bir toplum, Allahın gazabından kendini kurtaramaz. Onun için, gaflet ve dalalet uykusundan uyanmamız lazım... Mevcut hal, hiç de iyi bir hal değildir

* * *

Bakınız, Bediüzzaman Hazretleri Kurana sarılmak için tüm İslam dünyasına nasıl da sesleniyor... İki gün önce de buradan neşretmiştik... Tekraren paylaşmakta fayda görüyorum... çünkü inanan herkesin kendini sorgulamasının zamanı gelmiştir

***

Ne diyor Üstad Bediüzzaman Hazretleri?

Ey lem-i İslm! Uyan, Kurna sarıl, İslmiyete madd ve mnev bütün varlığınla müteveccih ol!

Ve Ey Kurna bin yıllık tarihinin şehadetiyle hdim olan ve İslmiyet nurunun zemin yüzünde nşiri bulunan yüksek ecdadın evldı! Kurna yönel ve onu anlamaya, okumaya ve onu anlatacak, onun bu zamanda bir mucize-i mnevsi olan Nur Risalelerini mütala etmeye çalış. Lisanın, Kurnın yetlerini leme duyururken, hal ve etvar ve ahlkın da onun mnsını neşretsin; lisan-ı hlinle de Kurnı oku. O zaman sen, dünyanın efendisi, lemin reisi ve insaniyetin vasıta-i saadeti olursun.

Ey asırlardan beri Kurnın bayraktarlığı vazifesiyle cihanda en mukaddes ve muhterem bir mevki-i muallyı ihraz etmiş olan ecdadın evlt ve torunları! Uyanınız! lem-i İslmın fecr-i sdıkında gaflette bulunmak, katiyen akıl krı değil! Yine lem-i İslmın intibahında rehber olmak, arkadaş, kardeş olmak için Kurnın ve imanın nuruyla münevver olarak İslmiyetin terbiyesiyle tekemmül edip hakik medeniyet-i insaniye ve terakki olan medeniyet-i İslmiyeye sarılmak ve onu, hal ve harektında kendine rehber eylemek lzımdır.

***

Demek ki, mevcut hal-i durumumuza karşı uyanmamız lazım... Ve tabi ki çevremizi de uyandırmamız lazım Tüm yakınlarımız eş dostlarımızı da uyarmamız lazım. Bizim tek kurtuluş reçetemiz, Kuranın o üstün ahlakıyla, ahlaklanmamız lazım...

En derin saygı ve sevgilerimle.

Hayırlı Cumalar...

Failed to load the video