Sevgili okurlar...
Ramazan-ı Şerif ayına girmek üzereyiz! Mukaddes bir ay 11 Ayın Sultanı... Mevcut ayların en kutsalı bu aydır... Maneviyatı yüksektir İnsanların duasını almak, dua edebilmek, Allaha ibadet etmek, Kuran-ı Kerimi okumak ve okutmak!.. İslami tedrisatta bulunmak... Hiç kuşkusuz ki, her ay, her zaman dilimi içerisinde bunları yapmak, her Müslüman için vaciptir. Kulluk görevinin yerine getirilmesidir... Ancak Ramazan ayı için büyük önem taşımaktadır
***
Lakin şu hakikati de göz ardı edemeyiz!.. Ramazan ayı Kuran ayı... Amma velakin, Müslümanlar bütün aktifliklerini, sadece Ramazan Ayı içerisinde Kuran okumaya yönlendirirlerse ve bununla yetinmeye kalkarlarsa, yanlış yaparlar... çünkü Kuran-ı Kerim Müslümanların günlük hayat akışlarını simgeleyen ilahi bir nizamnamedir... Onun için de beşer için alıp-verdiği nefes kadar ulvidir Her anı, onunla yaşaması gerekir.
***
çünkü Kuran bir bütünlük içerisinde hem hukuktur, hem ilim ve irfandır, hem de ibadettir, duadır İnsanoğlu için, ebedi ve fani dünya noktasında nurani yolu gösterendir Toplumları toplum eden, devletleri diri tutan, insanları da güçlü kılan en büyük nimet, inancıdır, iman meşalesidir. Ki o da Kuran-ı Kerimdir
***
Bilinmeli ki, Kurana sırt çevrildiği anda, Kuran da yüz çevirir Uzaklaşır, sırtını döner... Tabiri caizse Kurandan uzak bir hayat akışı, insanoğlu için canavarlaşma halini yaşatır. İnsanlar birbirini yer bitirir. Ne helal ne haram ne hak ne hukuk ne adalet, hiçbir şey kalmaz.
***
İşte bu hakikat karşısında, Kelamullah olan Kuran-ı Kerimin 6236 ayetine, ana çizgilerine sadık kalmak lazım... Ona uymak lazım ki o da bize sahip çıksın. Kuran nerede okunursa okunsun, oraya bereket getirir, uğurlu olur. Maddi ve manevi bir ferahlık sağlar... Zira ilahi bir kelamdır Son Peygamber Hz. Muhammed (S.A.V)in kalbi üzerine vahiy olarak gelmiştir. Müslümanın kıbleghıdır.
***
Kuran bize kıblemizi tanıtıyor ve de gösteriyor. Müslümanlık, Kuransız olamaz. Toplumun içinde Kuran hkimiyeti yaşanmadığı takdirde o toplum, ne kadar Ben Müslümanım dese de fayda vermez, bile bile kendini ateşe atmış olur... Gaflet ve dalaletin çukurunda debelenip durur, kendini kandırmış olur
***
Hiç kuşkusuz ki Kuranı okumak, Kuranı hatırlamak, illaki şuurlu, imanlı bir akla sahip olması gerekir. Bu itibarla ümmet olarak İslam şiarıyla yaşamak istiyorsak illaki Kuranla yaşamamız gerekir. Kuranı tozlu raflara kaldırarak, evde süslü bez çantalara koyup bir yerlere asmak veyahut bir insan vefat ettiği zaman alıp cenazesine koşup onun üzerine okumak para koparmak değildir! Kuran böylesi insanları ve toplumları çarpar, onları bereketsiz kılar. Kuranın hakkı bu değil
***
Kuran hak, hukuk, adalet kitabıdır. Dua kitabıdır İbadet kitabıdır. Onun için 7den 70e kadar tüm Müslüman aileler Kuranı okumak, çocuklarına okutmak, onunla ibadet yapmak, onunla yaşamak için gayret ve çaba göstermeleri gerekir İnanan bir toplum olarak Kurana sımsıkı sarılmamız lazım
***
Bunu da yalnızca Ramazan aylarında yapmamalıyız! Şu kadar cüz okudum, bu kadar hatim indirdim deyip sonra da Kuran-ı Kerimi tozlu raflara kaldıramayız... 11 Ay boyunca bu minvalde hiç ibadet yapmadan, ben ibadet yaptım, ben Kuran okuyorum denilemez... Kimse kusura bakmasın ve kimse kimseyi aldatmasın!
***
Kuran sadece Ramazan aylarında okunmak için inmemiştir. Bazı hoca diye geçinen çıkarcı zihniyetler için de inmemiştir. Onların din simsarlığı yapmaları için, Kuranı okumayı ticaret kazancı ve sektörü haline getirmeleri için de inmemiştir İbadet kişiye özgüdür ve ihlaslı olunması lazım
***
çünkü Kuran ilahi hükümler manzumesinin ta kendisidir. Kuranın bulunduğu yer, Kuranın bulunduğu kalp, nurlu olur, o toplum, o aile nurlu olur. Uğur ve bereket yağar diye düşünüyoruz.
***
Şunu da iyi bilmeliyiz ki Kurana sırt çevirdiğimiz zaman, vahşi bir hayat bizi yakalar Allah korusun işin içinden çıkamayız. Bin pişmanlık da fayda vermez.
En derin saygı ve sevgilerimle.
Failed to load the video