CUMHURİYET GAZETESİ VE EFSANEVİ YAZAR MÜSVEDDELERİ! (II)
Eklenme: 8/1/2017 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Dün de aynı konuya değindiğimiz üzre bugün daha detayını, daha ibret verici kirliliğini ortaya koyarak siz değerli okurlarımızla paylaşmak istiyoruz.

Bakınız, sevgili dostlar.

Yıllardan beri yazdığımız gibi

Bu memleketin bu ülke insanımızın, yani milletimizin ve devletimizin başını ağrıtan, dost görünüp düşman muamelesi yapan hainlerin ortada kol gezdiğini hep söylemişiz, yazmışız.

Ama heyhat! Kime diyorsun? misaliyle yola çıkarsak, hep söylemlerimiz, tespitlerimiz ortaya çıkacaktır.

Gün gittikçe, saklı kalan tarihi gerçekler deşifre edilmiş durumdadır ve daha da edilecektir.

Evet.

Cumhuriyet Gazetesi; yıllardan beri yayınıyla, kadrosuyla, hem de yönetim kadrosuyla bu devleti arkadan vurmuştur.

Milletin dinine, inancına saldırmıştır, küfretmiştir.

Kinat Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)e karşı alçakça iğrenç iftiralar atmıştır.

Allah ve Peygamber diyen herkese Atatürkçülük, laikçilik, çağdaşçılık gölgesinde hep kirli oyunlar sahneye koymuştur ve kirli senaristlerle senaryolar tezghlamıştır.

Bu iğrenç müfteri, darbeci ve hem de 28 Şubatçı ve aynı zamanda Danıştay suikastı kapsamında Alparslan Arslan isimli Müslüman kılığına girmiş birini Danıştaya gönderip bir Hakimin ölümüne sebebiyet veren 2006daki olaylar, Cumhuriyet Gazetesinin gammazlığıyla oluşmuştur.

Hedefi de AK Parti iktidarını bir darbeyle alaşağı etme hedefiyken kurdukları tuzağa kendileri düştü.

Bakınız, Cumhuriyet Gazetesinin Haber Merkezi olarak bilinen ifritleşmiş insan kılığındaki şeytanlardan müteşekkil olup 25 Temmuz 1996da Adamları öldürün, parayı alın başlıklı bir haber hakkımızda yazmışlardı.

O haberin içeriğini buraya sığdırma zamanımız yoktur.

Ama kökten yalan, uydurma ve çamur at tutmazsa izi kalsın kabilinden masa üzerinde hazırlanmış bir haberdir.

O dönemdeki PKKlı terörist odaklar ve yandaşları tarafından bölge çapında haraç toplayan birkaç yankesici hakkında yaptığımız yayın ve yakalayıp adalete teslim etmemiz nedeniyle Vay sen misin bunları yazan, bu cepçi yankesici PKKlı itleri sen nasıl yakalatıyorsun gibisinden hakkımızda dört gün üst üste yazı yazmışlardı.

Bu haber de Halil Nebiler isimli megolamanyak, ne idüğü belirsiz, renksiz bir yazar müsveddesi tarafından kaleme alınmıştı.

Hikmet çetinkayanın da bundan önceki 21-22-23 Temmuz 1996da hakkımızda yazmış olduğu yazılar tüyler ürpertici.

Bunun için diyoruz ki bugün tarihi CHPnin kadrosu ne ise, HDPnin kadrosu neyse, tüm Türkiyenin başına musallat olan darbeci, postmodern, yakamoz, balyoz, ay ışığı, Batı çalışma Grubu gibi simgeli isimler de Cumhuriyet Gazetesinin derininden çıkmıştır.

Bize göre Cumhuriyet Gazetesi eşittir CHP, eşittir Türkiye için yıkım şebekeleri.

Bu itibarla diyoruz ki; devlet, özellikle AK Parti iktidarı yıllardan beri muhafazakrlık kisvesiyle yola çıkmış, halkın salt çoğunlukla oylarını almış.

Ama ne yazık ki o da selefleri gibi, yani geçmişe yönelik diğer muhafazakr partiler gibi sanki karanlığa sıkmışlar gibi geliyor bize.

Eğer Cumhuriyet Gazetesi hala ayaktaysa, yaşıyorsa ve Hikmet çetinkaya gibi, Halil Nebiler gibi isimler ipte oynayan cambaz gibi kendilerini hep suret-i haktan gösterip gh bu yana, gh o yana misaliyle hala savcılıklar onlara dokunmuyorsa, inanın sevgili okurlar olay düşündürücüdür.

Düşündürücü olduğu kadar da tehlikelidir.

Şimdi diyoruz ki;

O Halil Nebiler, o Hikmet çetinkayalar, o Can Dündarlar ve Enis Berberoğlular hala da kendilerini suret-i haktan kendini gösterip kamuoyuna kendilerini inandırmaya çalışıyorlarsa, vay bu ülkenin haline!

Bize göre devlet; milletini müreffeh, çağdaş bir medeniyet seviyesine yükseltmek için çalışıyorsa, önce bu menfi unsurlarla mücadele etmesi gerekir.

Kökleri kuruyuncaya kadar, inlerine inmeleri lazım ki artık Cumhuriyet Gazetesi gibi bir kirlenme aleti olan yayın unsurunun ortada bulunmaması lazım.

Meşru zemin üzerinde demokratik bir mücadele yoluyla bunları piyasadan düşürüp gerekenin yapılmasını halk dört gözle bekliyor.

En derin saygı ve sevgilerimle.