İNSAN SURETİNDEKİ ŞEYTANLAR!?
Eklenme: 11/9/2016 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, dün Ankara Büyükşehir Belediyesinin Toplu Açılış Töreni’nde konuştu.

Konuşmasının en önemli ve dikkat çekici bölümü, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelikti.

Keza terör örgütü PKK’yı savunan HDP Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması..

Onların savcıların çağrısına, "hukuk dışı" direnç göstermeleri..

Ve daha bir dizi meseleye de değinerek, konuştu…

Türkiye kamuoyu olsun, gerek dünya kamuoyu olsun, herkese karşı Cumhurbaşkanının bunlara dair tespitleri ve beyanı gerçekten önemliydi.

Önemli olduğu kadar da, tarihiydi ve bir milat durumundaydı.

Bakınız, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ne diyor?

“Bu ülkede vatana ihanet edenler, bu ülkede terör estirenlerin avukatlığına soyunanlar, bunun bedelini ödemek durumundadır, hesabını vermek durumundadır.

Bugün hak için, halk için ne yaptın, bu soruyu kendimize sormakla mükellefiz.

Bizim siyaset felsefemizin temeli işte budur.

1994 yılından beri sorumluluk üstlendiğimiz her alanda elde ettiğimiz başarıların sırrı da budur.

Yoksa kalkıp bildiriler yayınlamak suretiyle bu ülkenin Cumhurbaşkanına, bu ülkenin hükümetine saldırmak hiçbir siyasetçiye yakışmaz.

Ondan sonra da 'Niye yargıya gidiliyor.' Eee nereye gidilecek?

Herkes haddini bilecek.

Ana muhalefet partisinin bildirisinde, kalkıyor sarayı ve iktidar partisini ne yazık ki 'DEAŞ'a ve diğer terör örgütlerine yardım yataklık yapıyor' diye suçlama yoluna gidiyorlar.

Bunlar ne menem bir ana muhalefet?...

Böyle bir anlayış olabilir mi?

Yani DEAŞ'a karşı bu mücadeleyi en kararlı şekilde vereceksin ve üstelik sen de bir bildiri yayınlayıp burada yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış kabilinden, bizi bastırmaya kalkacaksın.”

***

İşte bakınız, sevgili okurlar.

Hep ifade ediyorum...

CHP, dış orjinli İngiliz kökenli partileşmiş bir siyasi pakettir/projedir.

Bu paket ve proje Türkiye’de her zaman "şeytanı temsil eden" bir fesat unsurudur.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu her alanda, her hususta yaptığı her konuşmasında illaki devletin cumhurbaşkanına hakaret ediyor ve küçük düşürmeye çalışıyor ise de boşunadır.

Aslında kendisini küçük düşürüyor.

Tabiri caizse yükseklerdeyken, bu dünyada kendini "pis çukurların" derinliklerine düşürüyor.

Öbür dünyada da siyasi bir münafık olma hasebiyle esfelis-safilin denilen cehennemin en derin çukuruna kendini mahkum ettiriyor…

Bu faaliyetleriyle, oraya düşmeye de layık biridir.

Zira yapılan araştırmalara göre, yabancı objektif tarihçilerin tespitiyle, CHP’nin kökeni 1918’lere dayanmaktadır.

O tarihte, İstanbul’u istila eden müstevli İngilizlerin talimat ve direktifleri altında kurulmuş bir partidir.

Bu partinin kurucuları dahi her kim olursa olsun, o günkü Türkiye’nin düşmüş olduğu mağlubiyete sebebiyet veren kimselerdir.. Ki tüm direktif ve talimatlarını İngilizlerden almışlardır.

Ve CHP de bu şekilde kurulmuş bir parti olarak bünyesinde gizli mason locaları vardır ve o localar CHP’yi bugüne kadar idare etmişlerdir.

Milli bir parti olduklarını ifade ediyorlarsa da hiç de alakası yok.

Milli bir parti değildir.

Kökü dışarıdan gelmiş hain bir oluşumdur.

* * *

Cumhurbaşkanının her zaman Türkiye’yi 2023’e götüreceği husustaki vurgulamaları, öyle inanıyoruz ki gerçekleşecektir…

Mevcut cumhuriyet rejimi 1923’te kurulmuş ve 2023’te tam yüz senesini dolduruyor.

Bu geçmiş yüz sene içerisinde Türkiye’de olup biten mezalim, terör odaklarının varlığı, yüce İslam dinine karşı uygulanan kin ve nefret başta olmak üzere Türkiye’nin ekonomisinden tutun da ahlaki çöküntülere kadar, ülkemizin iki yakasını bir araya getirememesinin temel sebebi de kökü dışarıdan gelen bu CHP’nin varlığından kaynaklıdır.

Öyle ümit ediyoruz ki Sayın Erdoğan’ın da her zaman vurguladığı gibi 2023; kökü dışarıya bağlı olan bu partinin varlığının artık son bulma tarihi olacaktır.

Kendi kendine iflas edecek, çökecek ve esfelis-safiline doğru yuvarlanıp gideceğine dair 2023 süreci CHP’nin yok olma miladıdır.

CHP giderse, o rejimi savunan kirli münafık tinetli kimseler de beraber gidecek.

Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere gelip-giden o partinin kilit adamlarının devrinin artık kapanacak olmasının ümidindeyiz.

Ki başta onları besleyen Siyonizm’i temsil eden masonik localardır ve gizli komiteleridir.

CHP’nin rejim anlayışı; Türkiye için, İslam dünyası için, bize göre büyük bir fitne unsurudur ve bu fitne unsuru birer yandaşları durumunda olan terörü alkışlayan partilerin varlığı da söz konusudur?

Ki başta HDP ve HDP’nin Eş Başkanları dahil olmak üzere, bu cumhuriyet dönemi boyunca hep böyle yaftadan, yalandan, iftiradan, fitneden ibaret olan hakaretler yapmıştır ve yapmaya da devam ediyorlar.

Hem de Cumhurbaşkanlığı gibi milletin saygı duyduğu bir makam, bel bağladığı devletin şerefli mekânında oturan bir Cumhurbaşkanına başka bir şey bulamıyorcasına politik oyunlar yaparak, hakaretler yağdırıyorlar.

Bize göre CHP’nin temsil ettiği düzen, savunduğu rejim ve sistem; İngilizlerden kalan şeytani bir plan ve projedir.

İnanan bir toplumu dininden alıkoymak isteyen ve enva-i türlü kirli işlemleri dine yakıştırmak istediği fitne unsurlarını yaratan insan suretindeki şeytanlardır.

Onun için insi şeytanların en önemli adı da Kur’an deyimiyle “El-Hannas”tır.

“El-Hannas”, Kur’anın “Nas” suresinin 4. ayetinde geçiyor ki;

İnsanları inanç bakımından tereddüt ve vesveselere sokan cinni şeytanlar olduğu gibi insan suretindeki insi şeytanların varlığı da söz konusudur.

Ki toplumun dengesini alt üst eden insan kılığındaki şeytanlardır bunlar.

Böyle yapan insanlara karşı “Sen madem inanmıyorsun, İslam’ı küçük düşürüyorsun, o zaman insan timsalindeki kirli bir şeytansın” demekten başka bir şey bulamıyoruz.

Madem öyleyse elde edilen bu netice bizi “Bakara” suresinin 208. ayetine götürüyor;

“Ey iman edenler! Hepiniz topluca barış ve güvenliğe (İslâm’a) girin. Şeytanın planlarına alet olmayın. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır”

İnsan suretindeki şeytanların siyasi plan ve projelerine tabi olmayın.

Siz eğer o şeytanların siyaset plan ve projelerine uyarsanız, kesinlikle mağlup düşmekten ve onların tuzağına kendinizi düşürmekten kurtaramazsınız.

Bundandır ki Bediüzzaman Hazretleri şöyle diyor;

“Her bir zamanın insi bir şeytanı vardır.

Şimdi beşerde insan suretinde şeytanın vekili olan gaddar, zalim, fitne teşkil eden ruhları vardır.

Evet.

Bu sahte siyasetiyle nerdeyse cihanın her tarafına kundak sokanlar “El-Hannas” adını taşımaktadırlar.

Bu “El-Hannas” adını taşıyan küfür sistemleridir ve onların temsilcileridir.

Bunlar da yüzyıl önce Türkiye’yi işgal eden emperyalist haçlı ve Siyonist anlayışların ta kendileridir.

Şeytan görevini yapıp İslam kılığına giren, bu “Hutuvat-ı Sitte” denilen “İngilizlerin 6 planıdır”.

Âlem-i İslam’ı yok etmeye yönelik gerçekleştirilmiş planlardır.

Bu planlar çürüktür, temelsiz ve karanlık bir kuyuya benziyor.

CHP rejimindeki anlayış da bundan ibarettir, çok tehlikeli bir varlıktır bu parti.

İslam topluluklarını bozgunculuğa yöneltmek ve insanlar içinde oluşan siyasi partilerin içindeki habis ruhlu kaynakları ve tabiatlarındaki muzur madenleri, fiili propaganda ile işlettiriliyor.

Toplumun içinde zayıf damarları buluyor, kimin hırs-ı intikamını, kimin hırs-ı cahını, kimin tamahını, kimin ahmaklığını, kimin dinsizliğini, hatta en gaybı da kimin de taassubunu işletip siyasetlerine vasıta ediyorlar.

Bu siyasi şeytanların “El-Hannas” münafıkların asıl amaçları; âlem-i İslam’ı özellikle Türkiye’yi dinsizleştirmekten başka bir şey değildir.

Ve bunların hakkından ancak Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan gelebiliyor.

Bu halk, kendisine güveniyor.

CHP ve terör odaklarını temsil eden HDP ile mücadele etmek de öyle inanıyoruz ki AK Partinin, özellikle Cumhurbaşkanının ahd-u peymanındadır.

Yani onların yeminli sözleşmeleridir.

En derin saygı ve sevgilerimle.