Sohbetimizi dünden devamla sürdürüyoruz! Ele aldığımız mevzu, İslam dünyasının bekasını alakadar ediyor çünkü İslam dünyasının, Müslüman milletlerin yaşadığı hal-i durum hiç de huzur verici değildir!
***
Özünden sapmış, inanç değerlerini geri plana bırakmış, değerleriyle çatışan batıl anlayışların egemenliği altında inim inim inlemektedir... Kandan, gözyaşından, şiddetten, şerden, küfürden başını kaldıramıyor
***
Son 1,5 asırlık dönem adeta İslam dünyası için hezimetler zincirini oluşturan bir zamanı içermektedir.. Geriliyor, kan kaybediyor.. Onun içindir ki; Siyonizm ve emperyalizm İslam dünyasına galebe çalmaktadır
***
Hep diyorum ve demeye de devam ediyorum! Ki son yazılarımı da bu kapsamda kaleme alarak, haykırıyorum... İslam dünyasının ümmet şiarıyla yeniden dirilişe geçmesi gerekiyor Ve bu dirilişi de hayata geçirecek tek kurtuluş reçetesi olan, Kuran-ı Kerimdir...
***
Sevgili okurlar..
Nitekim Kuran-ı Kerim bunu açık ve net bir şekilde bize haykırıyor.. Ve diyor ki;
İslama gönül vermiş tüm Müslümanları sahil-i selamete çıkarabilecek tek güç; Kuran-ı Kerimdir
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)in kalbi üzerine vahiy olarak inmiştir!
***
Şunu net bir şekilde idrak etmemiz gerekir..
Kuran-ı Kerim, yer yüzünü nurlandırdığı tarih itibariyle, bugüne kadar hiçbir güç tarafından tahrif edilememiştir Münafıklar ve müşrikler her ne kadar Kuranın özüyle uğraşmışlarsa da bırakın bir cümlesini, bir kelimesini değiştirebilmeyi... Tek bir harfini dahi tahrif edememişlerdir Ki ebediyete tahrif edemezler!
***
Madem öyleyse ki öyledir. Peki, Kurana inanan ümmetler nasıl olur da, Kuran-ı Kerimin hükümlerinden, kendini ıraklaştırır..
Geride kalır
Sırt dönmüş bir şekilde, kendini zilletlik çukuruna mahkum etmiş!..
İşte bu soruya cevap aramak lazım.
Şöyle ki..
Mademki Kurana inanıyoruz..
Onu en müstesna yere alıp, baş göz üzerine koyuyoruz.
Hem de lüks kılıflarda duvarlara asıyoruz.
Veyahut camekanlara koyuyoruz.
Saygıda, kusur etmiyoruz
Onun, 6236 ayetten, 114 sureden ibaret olduğunu biliyoruz..
Peygamber Efendimizin kalbi üzerine vahiy olarak indiğine de inanıyoruz..
Her ayetin hükmünde insandan söz ettiğine iman ediyoruz
Öylese, nedir bizim bu halimiz!?
***
Oysaki Kuran-ı Kerimin hükümleri paralelinde, yüründüğünde! Onun hükümlerini yönetimde, beşeri ilişkilerde uyguladığımızda, ne zaferler kazanıldığı, tarih sayfalarında yer almaktadır Kuran rehberliğinde, her daim yeryüzüne hükümran olmuştur..
***
Sahabeler döneminde, tabiinler devrinde, ki Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde, Kuran-ı Kerimin sancağı altında, zaferden zafere koşulmuştur.. İslam Devletleri ümmet şiarıyla birlik ve dirlik içerisinde, küfre, Siyonizme ve emperyalizme diz çöktürebilmiştir
***
İslamın bayrağı, yer yüzüne olan heybeti iki ay uzaklıktaki mesafedeki düşmana korku salıp, onu titretiyordu? Yeryüzünün tek hakimi olan Osmanlının bugün tarih sayfasında silinir hale gelmesindeki en büyük zilletlik, Kuran-ı beşerin kendi kendine ibadet aracı haline getirmek oldu?
***
Ramazandan Ramazana, Cumadan cumaya, ölüler musalla taşına konulduğunda, hatırlanan bir ibadet kitabı haline getirildi... Ki hüküm fermanlığını tozlu raflara bırakınca, iman meşalesi de sönmeye başladı Dahası Kuran okumak bile ticari kazanç kapısı haline getirildi..
***
Kabristanlarda, mevlitlerde, hatta düğünlerde bile hafızlar, şarkı-türkü okur gibi, arabesk takılarak Kuran okuyorlar.. Hatim indir, senelik hatım oku.. Buna fiyat biçenler bile var.. Kuran hiç bir şekilde, ölene, musala taşında olana hitap etmez, diriye hitap eder!
***
Kuranın ilk emri; oku, Allahın adıyla oku diyor Bu kadar açık ve net bir emir vaki iken, görüyoruz ki islam dünyası sanayide, ekonomide olduğu gibi ilimde de, bilimde de sürekli gerileyen, yerinde sayan olmaktadır
***
çünkü bir devletin temel taşını oluşturan Yasama, Yürütme ve Yargı mekanizmasında, ne yazık ki bugün Kuran hükümleri yer almamaktadır?.. Ülkemizden örnek verirsek, üç mekanizmanın işleyişi de, Batıdan ithaldır..
***
Kuran ilahi kanunlar manzumesidir. Kurana uymak gerekir.
Kuran diyor ki;
Hırsızlık yapan tespit edildiği zaman derhal elini kesin..
Zina yaptığı zaman cezasını ver..
***
Hal-i hazırda Kuran-ı bu emirleri ve hükümleri uygulanıyor mu? Bilakis, zıddına meyil ediliyor. Bugün ülkemizde hırsızlık, rüşvet, fuhuş, uyuşturucu, hak hukuk tanımazlık, adam kayırma, şirretlik hırla? Suç ve suç oranları, önlenemez boyutta!
***
Ne adalet adil işliyor, ne ceza kanunlarımız caydırıcılık özelliğine sahip! Kısasa kısas hükmü Kuran-ı Kerimin emridir Şeriat kitapları orta yerdedir, tefsir kitapları orta yerdedir. Büyük İslam alimlerinin görüşleri de orta yerdedir.
***
Özü itibariyle diyorum ki Kurana sımsıkı sarılmadığımız müddetçe, o bize sahip çıkmaz! Kuran bize muhtaç değil, biz ona muhtacız Herkesin kendine çekidüzen vermesi gerekir. Devletler de milletler de ülkeleri idare edenler de ümmetin ferdiyim diyen beşer de iman meşalesini yakıp, dirilişe geçmesi lazım
***
Kuran hükümlerini yaşam fermanı etmeliyiz. Özellikle de nesilleri Kuranla buluşturmalıyız.. Gençliğimizi Kuran terbiyesiyle yetiştirmemiz lazım. Yoksa, hiçbir şekilde Kuran İslam dünyasına, milletlerine ve fertlerine sahip çıkmaz!
En derin saygı ve sevgilerimle.
Failed to load the video