KULA KUL OLMAYIZ, BİZİM İRADEMİZ ALLAH’IN ELİNDEDİR!
Eklenme: 9/4/2018 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Bilindiği üzre Cumhurbaşkanımız bir önceki gün Kırgızistanda idi.

Kırgızistan Devlet Başkanı Sooronbay Ceenbekov tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı.

Başkan Erdoğanın gidişine çok büyük önem veren Kırgızistan halkı, onu adeta bağrına bastı.

Başta Başkan Erdoğan dhil olmak üzere Türk heyetine büyük mihmandarlık yaptılar.

Devlet protokolünde konuşan Erdoğan, ABDnin dolarına karşı meydan okudu ve şımarık ABDyi hiçe saydı.

Tabiri caizse yere batırıp çıkardı...

Ve şöyle dedi;

Allahtan daha büyük güç yoktur ve biz kula kul olmayacağız...

Sadece ve sadece Allaha kul olacağız...

Bunlar iradelerini Pensilvanyaya teslim etmiş olabilirler...

Bizim irademiz sadece Allahın elindedir.

* * *

Düşünün sevgili okurlar...

Türkiye nereden nereye geldi?

Türkiye bugün, Allahın mutlak iradesinden bahseden bir Cumhurbaşkanıyla yönetiliyor.

Ah, oh diyoruz..

Ama iş işten geçmiş

Keşke bundan otuz, kırk sene önce de böylesi devlet büyükleri olmuş olsaydı..

Eğer ki olunmuş olsaydı, bugün yeryüzünde Türkiye küçük bir Amerika olmuş olacaktı

Ama herşeye rağmen, bugün doğru bir istikamette ülke yönetiliyor..

İmanla, izanla, büyük bir misyonla devleti yöneten biri var

O da Erdoğandır

Allahtan ümit ediyoruz ki bu saatten sonra ABD dhil olmak üzere hiçbir emperyalist güç, batıl ve zalim gücünü kullanarak Erdoğanı yenemeyecektir

***

Ancak, gerçeklerimize, hele ki geçmişte olup-bitenlere de göz yummamalıyız

Yanlışları da; irdelemeliyiz..

Bakınız dünkü, TOPLUMUN YOK EDİLEN, KURUTULAN RUH KÖKLERİ VE SÖNDÜRÜLEN İMAN MEŞALELERİ!? başlıklı yazımızın muhtevası işte bu noktada çok müspet yankılar aldı.

Takdir edersiniz ki, Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze dek Türk milletine karşı, ülkeyi yöneten yöneticiler, iktidarlar, yani devlet otoritesini elinde tutanlar, ne yazık ki olup-bitenleri tersyüz edip, gerçekleri hep halktan saklamışlardır

Ki, bin yıllık bir ecdat mirası olan kültürümüzü dahi yozlaştırdılar..

Materyalist, inkrcı bir Milli Eğitim sistemiyle gençliğimizi milli değerlerinden uzaklaştırarak ruhsuz hale getirdiler..

Milli ve İslami ruhtan mahrum bıraktılar..

Önceki yazılarımızda da belirtmiş olduğum gibi

30 Ağustos 1922deki Büyük Taarruz, Büyük Zaferi kazanan o milli diriliş, ne yazık ki 1925 ile 1950 arası çeyrek asır içerisinde tümüyle yok edilmek istendi ve yok edildi...

Ve hala da o çeyrek asırda yapılan mezalim, bütün bu zaferleri, başta Malazgirt Meydan Muharebesi dahil olmak üzere bin yıllık kahraman ecdadımızın mirası, nerdeyse toprağa gömüldü, saklandı, gitti

Zira Recep Tayyip Erdoğan gibi bu süreç içerisinde kaç tane devlet büyüğü gilip gitti ki.

***

Erdoğan, Allah diyerek, Amerikaya meydan okuyor.

Emperyalist ülkelerin kapısında Kapıkulu gibi durmuyor, dik duruyor ve küfür dünyasına meydan okuyor.

Bu bize yeter de artar bile.

Milli gururumuzdur.

Güveniyoruz!

İnşallah her gün biraz daha Türkiye gerçek yörüngesine girerek, yeni merhaleler kat edecektir.

Bu ekonomik sıkıntılar da ortadan kalkacaktır

Büyük bir mutluluk gelecek..

Ve müreffeh bir Türkiye ile tanışacağız.

Ancak her şeyin başı Erdoğanın misyonunun muhafaza edilmesidir.

Parti; kirli, çıkarcı, rantiyeci güruhlardan arındırılmak kaydıyla, tüm bu ümitler yeşerebilir

Ve geleceğimiz parlatabilir..

Aksi takdirde şaibeli bir AK Parti; çözümsüzlük üretir..

Onun için; kendi içini temizlemeli..

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadoluda, hele hele Diyarbakır gibi kilit kentimizde, AK Partiyi rantiyeci, vurguncu, hayatında bir baltaya sap olamayan bazı güruhlardan, arındırması lazım..

Parti bu sömürücü kesimden, kurtarılmalıdır..

çünkü, önemli ve elzem bir durumdur...

Bu da zannedersem Sayın Recep Tayyip Erdoğanın dikkatine sunulmuştur.

Nitekim, yavaş yavaş bu minvalde temizliğe başlamış durumda.

Yoksa önümüzdeki yerel seçimler; tehlikeye girer..

Yine şaşırtıcı bilgilerle, rantiyeci bazı kirli çevreler partinin üzerine kümelenip, ümmetin yönünü başka yöne çevirebilirler..

Ki bu da; Partiye ve Erdoğanın misyonuna özelliklen de, millete çok yazık olur.

* * *

Bakınız sevgili dostlar.

Üç gün evvel AK Partide bir dönem Diyarbakır milletvekilliğini yapan bir zat, Gazete büromuza ziyarette bulundu

Sohbet ettik..

Diyarbakır siyaseti üzerine ve Ankara odaklı; yaşananlara dair konuştuk..

Bize, açık bazı mesajlar verdi, hatta isim de zikrederek aktardı...

Biz o insanların ismini burada kamuoyuna deşifre etmemek için yazmıyoruz.

Ama açık açık söyledi.

Eğer ki, yıllar yılı bakanlık yapan bir zat, bu bakanlığı esnasında devlet hizmetini kişisel ranta çevirip, vurgun peşine girmişse ve bu şaibelerden bir türlü kendini arındıramamışsa ve hala da bu dedikoduları sürekli olarak dillere destan olmuşsa, yazıklar olsun demekten başka bir şey bulamıyoruz

Yaşananlar karşısında, AK Parti Güneydoğu Anadoluda nasıl gelişir acaba diye düşünmemek mümkün değil

***

Bizi ziyaret eden o Milletvekili aynın şöyle dedi..

Bursa eski belediye başkanı Recep Altepe bizatihi bana söylemiştir.

AK Partili, Diyarbakırlı bir Bakan gelip burada benden büyük çaplı bir arsa istedi O arsanın üzerine CEYLANPINAR TARIM İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ gibi bir çiftlik kuracağını, söyledi

Ve arsayı belediyeden temin etti..

Orada, kendisine özel Tarım ve Hayvancılık Sanayi sitesini kuracak mış..?

Sonuç itibariyle

Böylesi şaibeler, böylesi duyumlu kötü haberler, bir siyaset alanında kendine yer buluyorsa ve o siyasette destek görüyorsa, demek ki iş işten geçmiştir

O devlet nasıl kendini toparlar, kendini nasıl bu kirli insanların elinden kurtarabilir ki?..

Ne mümkün?

Diyoruz ki, bu şaibeler ne zamana kadar devam edecektir?.

Etmemeli..

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bunları görüp duymalıdır..

Öyle inanıyoruz ki, görecek, duyacak ve en kısa zamanda olayların üzerine gidecektir

Yoksa bu halk, AK Partinin de arkasından çekilir ve parti yapayalnız kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir

Ne yazık ki, hal-i hazırda bu endişeyi taşımıyor değiliz..

Derinden, derine taşıyoruz

En derin saygı ve sevgilerimle