"KULA KUL OLMAYIZ, BİZİM İRADEMİZ ALLAH’IN ELİNDEDİR!…" (III)
Eklenme: 9/6/2018 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

KULA KUL OLMAYIZ, BİZİM İRADEMİZ ALLAHIN ELİNDEDİR başlıklı yazı serimize bugün de devam ediyoruz.

Malumunuz üzre bu ifade Sayın Başkan Recep Tayyip Erdoğana aittir.

Daha önce de yazmıştık.

Büyük bir söz

çağımızdaki siyaset alanında liderlik koltuğunda oturan her babayiğidin işi değildir böylesi tarihi ve derin anlam içeren bir cümle kullanılır olması..

Erdoğan bunu sık sık dünya kamuoyu önünde kullanıyor

Elbette ki ruhi ve kalbi derinliklerinde beslenen imandan geliyor; bu konuşması!..

Bilindiği gibi her zaman bu sütunlarda yazıyoruz.

Üstat Bediüzzaman Hazretleri diyor ki;

İman hem nurdur, hem kuvvettir.

Evet, hakik imanı elde eden adam, kinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre, hdistın tazyikatından(sıkıntılarından) kurtulabilir.

Yani olayların sıkıntı ve çilelerinden, baskıcı zorbaların şerrinden o iman, sahibini rahatlıkla kurtarır, sahil-i selamete çıkarır.

Tevekkeltü alllah der, sefine-i hayatta keml-i emniyetle, hdistın dağlarvri dalgaları içinde seyran eder....

* * *

İnanın, sevgili dostlar.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da, içinde bulunduğu emperyalist, zorba, ceberuti bir dünya sıkıntılarının karşısında aynı manzarayı yaşamaktadır

Allah yardımcısı olsun...

Tüm Türkiye ve İslam dünyası ona dua ediyor...

Ama şunu da sizinle paylaşmadan geçmek istemiyorum.

81 milyon aziz milletimizin aba ecdatlarından miras olarak taşıdığı İman ve İslam kültürü ne yazık ki mevcut bayatlamış, Seküler ve Kemalist bir anlayışın hegemonyası altında yıllardan beridir, inim inim inlemektedir...

Erdoğan bugün diyor ki;

KULA KUL OLMAYIZ, BİZİM İRADEMİZ ALLAHIN ELİNDEDİR...

Bu ifade, inanan aziz milletimizin kültürüdür, inancıdır ve anlayışıdır...

Bu itibarla mevcut emperyalist ceberuti bir dünyanın tüm İslam dünyasının üzerine kurmuş olduğu baskının en büyük hedefi, bir bütünlük içerisinde Türkiyedir ve Erdoğandır.

Zira yıllardan beri başsız kalan bir İslam dünyasının bugün lideri durumunda olan Erdoğan, ümmetin de ümidi durumundadır.

Tüm bunlara rağmen, Türkiyedeki mevcut nizam, yani sistemin hiç de uzaktan yakından milletimizin inancı paralelinde ruhi derinliklerine hitap edemiyor.

İslama bağlı bir millet olarak her gün biraz daha gençlerimiz dejenere edilerek ruhi dejenerasyonla karşı karşıya bırakılmaktadır..

Toplumsal çürümenin varlığı söz konusudur.

Nice aileler yıprandı..

İslama dayalı aile kültürü nerdeyse sıfıra inmiş?

Diyanet İşleri Başkanlığı nerededir ve ne yapıyor?

Bu soruya inanıyoruz ki cevap yoktur.

Diyanet İşleri Başkanlığı buna cevap bulamıyor.

Milli Eğitim camiası tamamıyla Seküler, laikçi bir sistemle; eğitim mufredatını uyguluyor..

1924teki Tevhid-i Tedrisat adı altında müfredattaki Din mefhumu ve inanç kavramı kesinlikle kaldırılmıştır.

Hala da bu anlayış mevcut anayasanın himayesinde; kendini idame etmektedir

* * *

Evet, Sayın Başkan Erdoğanın dediği gibi KULA KUL OLMAYIZ, BİZİM İRADEMİZ O YÜCE KUDRETİN ELİNDEDİR...

Tüm bu ifadeler, inanıyoruz ki Erdoğanın ruhi derinliklerinden geliyor ve bir inanç bütünlüğünden oluşuyor...

Ama ne var ki, bu kimlikle, bu inançla yaşayan bir toplum, hala da içine yerleştirilmiş batıl mefkreleri, hain ideolojya örgülerini, küfre dayalı gayrimeşru olan herşeyi meşrulaştırarak, üremisini sağlıyor..

Bize göre, bu olumsuzluklar birer hukuk dışı antidemokratik uygulamalardır.

çünkü inancımıza terstir

Lakin, bunca yanlışlıklara rağmen, hala da böylesi bozuk sistem ve rejimlere inanarak boyun eğmek zorunda kalıyorsak, dolayısıyla kula kul olmuş sayılırız

Münkerat, batıl ve fesat unsurların mevcudiyeti toplumumuzun kültürüne, örf ve adetlerine galebe çalıyorsa, toplum da bunları bertaraf edemiyorsa, toplumsal bir iradenin o batılın elinde olduğundan kuşku duymamak elde mi?

Yıllardan beri somutlaştırılmış gayrimeşru, insan ruhuna ve inancına aykırı bir düzen, eğer bu toplumun içinde varlığını sürdürüyorsa ve biz de toplum olarak buna karşı koyamıyorsak, bize göre ABDnin dolar ve euro kurundan daha fazla kurşun gibi sırtımıza saplanmıştır.

Nerdeyse yavaş yavaş bizi manen cansız bırakıyor.

Evet, gerçekten bu millet hiçbir zaman kula kulluk yapmamıştır.

Zira bin senelik mazimiz ortadadır.

İradesini de hep imandan ve Allahtan almıştır.

Ama ne oluyor da geçmiş yüzyıl içerisinde bir türlü insanlarımızı seçemiyoruz, bizi yönlendiren, milletçe şekillendiren, örf adetlerimizi bize yeniden yaşatan bir gerçeği bulamıyoruz...

Gençliğimiz her gün biraz daha sistemin elinde mahkmdur ve yenik düşmüştür.

Bunun kurtuluş çaresi bize göre artık yeter diyerek, İslamın ana hükümlerine sımsıkı sarılmalıyız.

Aksi takdirde şunun, bunun hatırına binaen İslamın etrafında zigzag çizerek, türlü türlü mefkrelerle halkın karşısına çıkarsak, hiçbir zaman inandırıcı olamayız.

Gerçekten kula kul olmak inanan bir topluma yakışmaz.

En derin saygı ve sevgilerimle