KUR’AN HÂKİMİYETİ GEREK!? (III)
Eklenme: 6/28/2024 12:00:00 AM

Hiç kuşkusuz ki öyle olmalıdır Zira Kuran-ı Kerimden zerre-i miskal taviz verilemez Verilmesi halinde, gaflet ve dalalet kaçınılmaz hale gelir

***

Bize yüce yaradanı bildiren, Allah Telyı anlatan, ona kulluk vazifemizi yerine getirmeyi emredendir Kuran-ı Kerim... En büyük ebed mucizedir Kuran-ı Azm Şan

***

Nereden geldiğimizi, nereye gideceğimizi, bize öğretendir Vazifelerimizin ne olduğunu? Aynı zamanda; rehberimizin ve mürşidimizin kim olduğunu en güzel ve en doğru şekilde bize dersini verendir

***

Her kelimesi, kurulu olan her cümlesi, Allahın kelmıdır.. Yer küresinde yaşayan her canlı için; hidayet kaynağıdır. Kalplerimize kuvvet ve gıdadır

***

Kuran, akıllarımıza nur, ışık ve gınadır. Ruhumuza ise ab-ı hayattır Nefsimize ise ilaç ve şifadır. Hakik mürşidimiz, en büyük üstadımız, her işte rehberimiz ve imamımızdır; Kuran-ı Kerim!

***

Kulluk vazifesiyle dünya ve ahiret hayatımızı en güzel şekilde, huzurlu, mutlu, sağlıklı, sevgi, saygı, şefkatli, merhametli, insani ve vicdani şekilde düzene sokan İlah bir nizamnamedir?

***

İşte bu hakikatleri yıllar yılıdır bu köşeden, sesimizi gürleştirerek, haykırarak, yazıyoruz, çiziyoruz ve dilimizin döndüğü kadarıyla da konuşuyoruz... İkmale getirdiğimiz her yazıyı da şeffaf ve samimiyet karinesi içerisinde sizlerle, bu görüşleri paylaşıyoruz

***

Bu görüş derken, sadece kendi görüşlerimiz değil! Her kurulan cümle, Kuran-ı Kerimin hazinesinden çıkandır, bizatihi o görüştür... Kaldı ki Kuran görüşleri de ortak bir yaşam içerisinde, toplumun hayat nizamnamesinde vaki ise! çıkan tüm görüş; ortak paydanın aklı ve fikridir

***

Herkesin ameli bu minvalde olmalıdır... Aksi takdirde lafla peynir gemisi yürümez vecizesiyle, kendi kendimizi ne kadar İslam, İman ve Kuran ifadeleriyle süslendirirsek, süslendirelim... Enva-i şekilde de makyajlandırırsak, makyajlandıralım; nafileden öteye gitmez, gidilemez!

***

Bugünkü İslam dünyasının hal-i perişanlığı işte bu hakikati ifade ediyor Herkes ama herkes Kurana bağlılığını bildiriyor... Onunla yaşamak da istiyor Elinden gelirse, imknlara kavuşursa, hkimiyeti, sağlayacak...

***

Ama heyhat! Ağız söylüyor, lakin kalpler ırak... Kuranın ciddiyetinden fersah fersah uzaklar Kendi benliğiyle hareket eden, bugün ne yazık ki tek bir İslam ülkesi dahi yok! Ne hazindir ki dünya keferelerine karşı da kendini ne koruyabiliyor ne de karşı koyabiliyor?

***

Başını taştan taşa vuruyor Ne yapacağını şaşırmış halde Enva-i muzdariplik içerisinde, huzuru, istikrarı, saadeti, birliği, dirliği, kardeşliği ve de barışı temin edemiyor? Kendi içinde kardeşkanı akıtıyor. Dünya keferelerinin, Siyonizmin bile akıttığı kana karşı direnç gösteremiyor

***

Bakınız aylardır Siyonist İsrail devleti, ABD ve Avrupanın faşizan anlayışının verdiği destekle, Gazzede giriştiği soykırım katliamı, dünyanın gözü önünde gerçekleştiriliyor İnsanlık katlediliyor Peki, yerküresinde insani, vicdani bir merhamet var mı karşı çıkış adına? Yok!

***

En önemlisi de, İslam dünyasının, buna karşı dik duruşu var mı yok? Fiili bir müdahale söz konusu mi, zerre-i miskal yok... Tamamen deve kuşu misali kafalar kuma gömülmüş vaziyette! Yegne ilaç, yegne kurtuluş reçetesi olan Kuran vaki iken, batının batıl anlayışından, medet umuyor

***

Haykırarak ifade ediyorum ki! Bugün yer küresinde, özellikle de İslam dünyası, büyük bir samimiyetle Kuran-ı Kerime sarılıp, onu hkim kılmış olsaydı, bu sahipsizliği, pısırıklığı, perişanlığı yaşamazdı Yüce Yaradan buna rıza göstermezdi

***

Her zaman bu köşede ders-i ibret noktasında nakşettiğimiz Nisa Suresinin 65. Ayeti var Bir kez daha aktarmak istiyorum... Ayet der ki;

***

Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.

***

Ayet-i kerime bizi açık ve net bir şekilde uyarıyor... Demek ki yegne kurtuluş ilacımız ve reçetemiz, Kura-ı Kerimdir Yerimizi de, iman meşalemizi de, yaşam kültürümüzü de, medeniyetimizi de, buna göre, konuşlandırmalıyız Yoksa hal-i perişanlık, beterin beteriyle ikmal olur!

***

Sevgili okurlar

Tarihte görülen İslm hkimiyetler Kurana hizmet sayesinde olmuştur. Bunu anlayan düşmanlarımız bizi hkimiyetleri altına alabilmek için milletimizi Kurandan uzaklaştırmaya çalışmışlardır.

***

çok eskilere gitmeye gerek yok... Son 1,5 asır içerisinde yaşadıklarımıza bakın Bu cennet topraklarda yıllarca Kuran okumaya, Allah Ekber! demeye prangalar atıldı, yasaklar ikmal edildi Öylesine dehşetli bir karşı direnç gösterildi ki medreseler, zikirhneler kapatıldı?

***

Bugün kısmi olsa da, Allahın yardımıyla o zulüm çemberi yarılmış, küfrün plnları bozulmuştur Bilelim ki, yeryüzünde hkimiyet Kuranın hakkıdır. Bediüzzaman Hazretlerinin dediği gibi, İstikbal yalnız ve yalnız İslmiyetin olacak ve hkim hakaik-i Kuraniye ve maniye olacak!

***

Duamız ve ümidimiz; İnşallah olacaktır!

***

Sevgili okurlar

Yazıya döktüğümüz haykırışın sesi, bizim sesimiz değil... Tamamen, Kuranın sesisidir, onun ilhamıdır... Bir ölçüde aldığımız talimatları, sizlere aktarıyoruz... Bu itibarla cizane sizinle paylaşmak istediklerimizin temel amacı ve ana davası, Kuran hakikatleri rotasında kendimize şifa bulalım

***

İnanan bir İslam topluluğunun, Kuranla hayatını idame etmesi gerektiği gerçeğiyle, insanlarımızın düşünmesini sağlamaktır tek gayemiz! Ona göre, kendi yaşamlarını biçimlendirmeleri gerektiği yönünde, öncülük etmektir bizim mücadelemiz! Nitekim Kuran hkimiyeti demek, aynı minvalde toplumun hkimiyetinin tesis edilmesi demektir.

***

Şayet, inanan bir toplumun inancı gereği Kuran hkimiyeti olmazsa, toplum hkimiyeti de olmaz... Ahali, perişan bir hal yaşar... Zalim düzen peyda olur Halkta, bu şoven düzenlerin altında inim inim inler... Ki bugünkü yaşanan ve yaşatılan hal, bunun göstergesidir

***

Bu itibarla diyoruz ki; Kuran neredeyse biz de orada olalım Aksi takdirde, havanda su dövmeden öteye gitmeyiz. Sormak istiyorum... Küfür dünyasına karşı, tüm insanlığa karşı, İslam dünyasının yeri nerede? Yerimiz bir hkimiyet yeri midir? Maalesef, değil

***

Özetlemek gerekirse, biz Müslümanız diyoruz... Ama rastgele diyoruz

Elbette ki Müslümanız Peki, bağlı bulunduğumuz Hz. Muhammed (S.A.V)in yolunda mıyız? Şeriatın hükümleri var mı? Ya Allah Telnın kelamı olan Kuran-ı Kerimin hkimiyeti vaki mi? Verebilecek bir yanıt, söylenebilecek bir kanıt var mı? Ne yazık ki?

En derin saygı ve sevgilerimle.

Failed to load the video