MÜSLÜMAN GÖRÜNÜMLÜ MÜNAFIKLAR! (IV)
Eklenme: 5/18/2015 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.
“Müslüman görünümlü münafıklar” başlıklı yorumlu sohbetimiz devam ediyor.
Neden mi?
Zira bünyesinde çok önem arz eden, kapsamlı bir kavram olduğu için…
Cuma günkü sohbetimizi sadece internet üzerindeki okuyucu on altı bin defa tıklayarak okumuştur.
Bu köşede yazılan her konu; kelimesi kelimesine bilimsel, tarihsel, kültürel olarak dayanaklı, sıhhatli ve sağlıklı kaynaklara dayandığı için, elbette ki siz değerli okurlar tarafından dikkate alınmakta olup, her gün biraz daha okur sayısı oldukça artıyor.
Böylece bizim bu tez ve görüşlerimiz kanıtlanmış oluyor.
Tabii elbette ki sevindirici bir olay…
Biz de siz değerli okurlarımıza candan hizmetimizi her gün biraz daha artırmaya çalışacağız.
Bugünkü köşemizin sohbet konusu için yine “Müslüman görünümlü münafıklar” kavramını kullanmaya devam ediyoruz
Bu kez bu kavramın bünyesini genişleterek, Mısır’a kadar uzanacağız.
Kuzey Afrika coğrafyasında bulunan Mısır’ın Kahraman İhvan-ı Müslimin teşkilatının aktif cihat ordularından bahsedeceğiz.
* * *
Evet, dışa bağımlı, darbeci, kanı bozuk Sisi; Ermeni asıllı olup Müslüman adını taşımakla kendine Müslümanlık görüntüsünü veriyor.
Münafıkça kimliğini gizleyen bir hain.
İhvanlar tarih boyu onu affetmez ve affetmeyecektir.
Keza onun karşısında yiğitçe, kahramanca, inanmış bir ihvan teşkilatı var.
İki gün önce edinilen haberlere göre demokratik bir seçim sistemi ile halkın yüzde 52 oylarıyla cumhurbaşkanlığını kazanıp Mısır halkını temsilen cumhurbaşkanlık koltuğuna oturan Muhammed Mursi hakkında idam kararı verilmiş.
Bilindiği üzere üç yıldan beri darbeciler tarafından işkenceler altında cezaevinde tutulan Mursi geçtiğimiz 20 Mart’ta 20 yıl hapse mahkûm edilmişti.
Herhalde darbeciler tarafından ve onun kamuoyunu teşkil eden hain, Marksist, kanı bozuk İngiliz ve Fransız ajanları tarafından, bu 20 yıl hapis cezası az görülmüş ki; yeni davalar yeni cezalar ihdas edildi.
Mursi, yargılandığı iki davada idam cezasına çarptırıldı.
Mursi ile birlikte 100'den fazla kişi idama mahkûm edildi.
Düşünün, idam cezası verilenler arasında hayatını önceden kaybedenler dahi bulunuyor.
Lanet bir durum.
***
Tabi bu olay, dünya İslam kamuoyu tarafından ağır bir şekilde karşılandı ve herkes Mısır darbecilerinin yüzüne lanetle tükürmek istediyse de başaramadılar.
Ama hiç unutmayalım ki;
İslam’a can-ı gönülden bağlı olan ihlâslı, aynı zamanda istikametli, dürüst imanlı, cevher karakterli, ihvanlar içinde öylesine mücahitler vardır ki; hesabını sorarlar.
İşte evvelki gece yarısı ajanslara düşen üç hâkimin servis aracı içinde keskin nişancılar tarafından öldürülmüş olması haberi.
Nerede ise bütün dünyayı sarstı bu haber.
Her ne kadar bu infaz saldırısı, şuana kadar İhvan teşkilatı tarafından üstlenilmediyse de.
Olay, İslam dünyasında, müsbet yankı buldu.
Milletlerarası af örgütü dâhil olmak üzere; Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, ABD ve diğer sözde demokratik, çağdaş muasır medeniyet seviyesine ulaşan dünya devletleri(!) Mursi’nin bu idam kararına karşı büyük suskunluk içerisindeyken, adeta “Dut yemiş bülbül” gibi dururken, başta Mursi olmak üzere ihvanların idam kararları bu devletleri içten rahatlatmıştı ve deyim yerindeyse bıyık altından gülüyorlardı.
Ama onların bu sahte mutlulukları, kursaklarında kaldı.
İhvanın içinden çıkan yiğit, kahraman, mücahit gaziler tarafından dünyaya adeta ders-i ibret olsun diye Mursi’nin idamı için kalemini kırıp karar veren üç tane hâkimi otobüste öldürdüler…
Mursi’nin idamı dünya kefereleri için bir ümit kaynağıyken, ansızın üç hâkimin ölmesi, bir savcı ile şoför ve diğer bazı mahkeme üyelerinin ağır yaralanması, bir kâbus gibi kışkırtıcı emperyalist keferelerin üzerine çöktü.
* * *
Dün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri’de bir açılış töreninde konuşurken, “Mursi kardeşim hakkında idama mahkûm kararı alınmışsa da ümit ediyoruz ki idam edilmez” demesi, gerçekten tüm İslam dünyasını sevindirmiş olduğu gibi elbette ki Türkiye’deki inanan kamuoyunu da bir nebzecik de olsa yüreklere su serpmiştir.
Ve inşallah bu öldürme zaferi ihvanların ve tüm İslam dünyasının kurtuluş öncüsü olacaktır.
* * *
İnanın, sevgili okurlar.
Eğer Türkiye’de de böylesine yiğit yürekli, mücahit kahramanlar ordusu bulunmuş olsaydı…
CHP’nin ve İnönü’nün hain gammazlığıyla 27 Mayıs’ta Menderes ile iki bakanın idamına dışarıdan gelen direktiflerle karar veren Yassı ada hâkimlerini ve savcıları infaz etmiş olacaklardı…
Ve Türkiye’de ne 12 Eylül olurdu, ne de 28 Şubat ve ne de böyle bir girişim olabilirdi.
Böyle yalandan ibaret yaygara atılmayacaktı.
İnşallah, bugün esaret altında bulunan Ortadoğu’daki, Afganistan’daki, Doğu Çin’deki Müslümanlara karşı yapılan mezalimlere karşılık, böyle yiğit kahramanlar ordusu ümit ediyoruz ki oluşacak ve çoğalacaktır.
Böylece emperyalist küfür dünyası ile İslam dünyasındaki ona bağlı yalaka piyon siyasi oluşumların yaptıklarının yanlarına artık kar kalmayacağına inanmak gerekir.
Allah’ın izniyle Asya’da ve Afrika’da bundan böyle İslam’ın gür sedası yükselecektir.
Kandırıcı sahtekâr, demokratik sosyalist geçinen hiçbir solun ve muhafazakâr geçinen sahte sağcıların artık sesleri yükselmeyeceği gibi, serbestçe kol gezmeyeceklerinin de ümidindeyiz.
En derin saygı ve sevgilerimle.