MÜSLÜMAN GÖRÜNÜMLÜ MÜNAFIKLAR! (VI)
Eklenme: 5/20/2015 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.
Bilindiği üzre günümüzdeki İslam Dünyası çok kötü görüntülerle karşı karşıyadır.
Özellikle yıllardan beri Haçlı, Siyonist ve Sosyalist emperyalizmin hegemonyasında yaşayan İslam ülkeleri, çok dehşetli bir iç kavgayla da karşı karşıyadır.
Yeraltı zengin kaynaklarının bolluğuyla bilinen birçok Ortadoğu ülkesi elbette ki batı emperyalizminin dikkatini çekmiştir.
Keza Siyonist İsrail’in de, Sosyalist Sovyetler birliğinin de ve Avrupa Birliğine bağlı diğer ülkelerin hepsi de “El küfru milletun vahide” “Küfür bir millettir” düsturuyla İslam dünyasını imha etmek için, yüce Kur’an-ı Kerim’in sesini yeryüzünden kaldırmak için, ezanları susturmak için, bu proje 150 yıldan beri devam ede gelmektedir.
Önce Osmanlı bünyesinde başlayan Tanzimat Fermanı adı altında birtakım kirli oyunlar gizliden devam ederken, devletin derinliğine kök salmış bu kirlenme, başsız kalan İslam dünyasını da sarsmıştır.
Siyasetin bu tür bulaşıcı veba hastalığının uzantıları elbette ki günümüze kadar devam etmiş ve bundan sonra da devam edeceğinden hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Dün de değişik bir versiyonla aynı konuyu işlemeye çalışmıştık.
Ama bunu da unutmayalım ki başlık olarak kullandığımız “MÜSLÜMAN GÖRÜNÜMLÜ MÜNAFIKLAR” ifadesi tüm İslam dünyasının başına gelen böyle tehlikeli oluşumların varlığı söz konusudur.
İslam dünyası ne çekmişse, böylesine münafık, diplomalı cahillerin elinden çekmiştir.
Kişisel rant, makam, hele hele krallık gibi devlet koltuğu deyince her şey unutulur, ön planda o gelir.
* * *
Dün de bu köşede Bediüzzaman Hazretlerinin Şam’da okuduğu hutbesini birkaç cümle ile özetleyerek ifade etmiştik.
Altı tane kötü oluşumlardan birisi de kişisel rant meselesiydi.
Kişisel ihtiras, çıkar, menfaatin, her şeyi geride bırakmış olduğunu ve bunun yanı sıra yalanın revaçta bulunduğu bu İslam toplumunda sıdk u sadakatin hiç aranmama tehlikesi, oldukça korkunç seviyede ilerlemiş ve ilerlemeye de devam ediyor.
Münafık karakterinden uzak olan gerçek bir Müslüman, annesinin temiz sütünü içmiş bir iman erinin; insanlara kul köle olmak değil, Allah’a kul olması gerekir ki başı dik, alnı açık olsun.
Kişisel rant devletin bünyesine sızdırıldığı zaman, kesinlikle o ülke payidar olamaz.
Bugünkü yaşanmakta olan İslam dünyasının karşı karşıya kalmış olduğu olay da budur.
Müslüman görünümlü ucuz karaktere sahip insanlar, karşısında menfaat gördüğü zaman ne yazık ki hemen satılıyor.
Mısır’daki “İhvan-ı Müslimin” teşkilatının varlığı, bugün yeryüzünde ve İslam dünyasında çok seçkin insanların o örgüt içinde olduğunu ve neredeyse yüz seneden beri başta Seyyid Kutub olmak üzere Abdülkadir Avde’den tut, Hasan’ül Benna’ya ve Mursi’ye kadar daha neler neler…
Suudi Arabistan hükümeti krallık elden gitmesin diye, Mursi’nin demokratik iktidarını hazmedemedi.
Ve devşirmeli Sisi’yi büyük para karşılığında kandırarak getirdiler oraya.
Her ne kadar eski kral gittiyse de inşallah bu yeni kral o hataya düşmez, darbeci General Sisi’ye baskı yapar ve Mursi’nin idam kararından vazgeçirebilir.
Ama bu da inanılmaz bir tezdir.
İslam dünyasını köşeye sıkıştıran terör odaklarının perde arkası, Mossad, CIA, Masonluk, Gladyo, Mafya ve terör örgütleri arasındaki bilinmeyen ilişkiler.
Daha neler neler…
Ne yazık ki günümüzde bu anlatmaya çalıştığım güçler, her nedense İslam dünyasını birbirine karıştırmak için, Müslüman görünümlü insanları kullanıyor ve kullandırıyorlar.
Türkiye’de de gelen giden muhafazakâr sağcı partilerin görüntüleri de aynı türden uzak değildir.
Bu görüntüyü kendine veren siyaset yetkilileri, etraflarını bir türlü temiz tutamıyorlar.
Türkiye’deki AK Parti’nin kuruluş amacı inanan bir halkın, yıllardan beri CHP’nin elinden çektiğini ve bir daha böyle badireler çekmesin diye yola çıkan bir parti olarak halkın teveccühünü almışsa da bünyesinde ne yazık ki öylesine kirli insanlar var ki özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki bazı siyaset erbapları.
* * *
İnanın, sevgili dostlar.
İzah etmeye çalıştığım gibi…
Mossad, CIA, Masonluk, Gladyo, Mafya ve terör örgütleri bilinmeyen ilişkilerle iç içedir.
Bunun içinde Paralel denilen örgüt de aynı uzantının bir halkası olabilir.
Hiçbirisi “bu gizli oluşumdan uzağım” diyemez.
Çünkü hali âlem meydanda…
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da mafya türü, çetevari çalışan, iktidarın önemli mevkisini ihraz eden bazı siyaset erbapları vardır.
Hatta bakanlık mertebesine kadar ulaşmış, ama ne çare ki kendisini hiçbir zaman şaibeden, kirlenmeden, rüşvetten, usulsüzlükten, yolsuzluktan bir türlü arındıramamıştır.
Tabii bu genelleme değildir.
Çok değerli, yüksek karakter seviyesine sahip bakanlarımız da vardır.
Ama tam tersine Gladyo tipi çalışan, yıllardan beri devletin kilit noktasını ihraz eden bazı seviyesiz insanlar da vardır.
Bizim yakından almış olduğumuz bazı önemli duyumlarımıza göre, medya grubumuz dahil olmak üzere diğer işyerlerimize karşı tavır almış kirli anlayış sahipleri vardır.
Biz bunları çok yakından tanıyoruz, biliyoruz.
Biz bunları AK Partinin hatırına veriyoruz, muhterem saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzü suyu hürmetine şimdilik deşifre etmek istemiyoruz.
Ama seçimlerden sonra inanıyoruz ki özellikle Doğu ve Güneydoğu halkı bu tür kirlenmeyi affetmez.
Çünkü böylesi insanların yüzünden, AK Parti itibarsızlaştırılamaz.
En derin saygı ve sevgilerimle.