NİHAYET OLAN OLDU!?
Eklenme: 12/7/2012 12:00:00 AM

Evet, sevgili dostlar.

Zaman zaman bu köşede sizinle paylaşmak istediğim ve sık sık tekrarladığım bir söz var.

Bu söz gerçekten manalı, içi dolu tarihi bir sözdür.

Allahın izniyle bu köşede söylediklerimiz, yazdıklarımız, siz değerli dostlarımızla paylaşmak istediğimiz, tüm olup bitenlerin yüzde 90ını tarihi gerçeklere dayanarak söylüyoruz.

Bizi anlayanların var olduğu gibi, anlamayanların da varlığı söz konusudur.

Elbette ki bizim yazdıklarımız, söylediklerimiz gerek yazılı olsun, gerek görsel medyamızda olsun, olayları okuyarak, inceleyerek, araştırarak söylüyoruz.

Hiçbir şey afak veya rasgele atmasyon ifadelerden ibaret değil ve olamaz.

İfade ettiğimiz söze gelirsek.

O büyük İslam allamesi Bediüzzaman Hazretlerinin sık sık kullandığı bir ifade...

O büyük Üstat Hazretleri şöyle diyor;

Zaman en büyük müfessirdir

Yani kapalı olan olaylar, ne kadar gizlilik arz ederse etsin tüm olayların iç yüzünü açığa veren ve kamuoyuyla paylaşan zaman unsurudur.

* * *

Bakınız, sevgili okurlar.

Dünkü Söz Gazetemizin manşetinde şöyle büyük puntolarla yazılan bir haber; Teşkilat karıştı.

Ve haberin alt bölümünde de iki resim.

Biri AK Parti Diyarbakır İl Teşkilat Başkanı Halit Advana diğeri de Kadın Kolları Başkanı Sibel Yağmura ait.

Haberin içeriği ise şöyle;

İl Başkanı Halit Advan, Başbakanın sert tepkisiyle istifa ve görevden alınma aşamasına gelirken, Kadın Kolları Başkanı Yağmur ise istifa etti

Haberin tümünü buraya sığdıramazsak da alt bölümünden şöyle birkaç satırını sizinle paylaşalım.

10 BDP/Blok milletvekilinin dokunulmazlığıyla ilgili AK Partide başlayan görüş ayrılığına ilişkin tartışmalar yoğunluk kazanırken, dün Diyarbakır İl Teşkilatıyla ilgili şok gelişmeler yaşandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Halit Advana geçtiğimiz hafta Taraf Gazetesinde yayımlanan Dindar Kürtler BDPye oy veriyor açıklamasından dolayı İl Başkanları Toplantısında sert çıktı.

Bu hususta Advanın sessizliğe bürünmesi sükt ikrardandır misali Başbakana karşı söylediği bu ifadeye karşı kendini savunamayacak duruma girdi.

***

Bize göre Başbakan, Doğu ve Güneydoğunun hepsi olmasa dahi önem arz eden birçok yerlerde Başbakanın misyonunu halka taşımak ve partinin bünyesinde taşıdığı halkla sımsıkı ilişki kurmak, halkın dertleriyle dertlenmek yerine bazı milletvekillerinin ve bakanlarının politikaları paralelinde adım attıkları tartışılmaz bir gerçektir.

Başbakanın taşıdığı misyondan daha fazla kendilerinin ve çevrelerinin kişisel rant ve menfaatlerini ön planda tutarak, halktan kopuk oldukları herkesin malumudur.

Gerek ben ve gerekse gazetenin taşıdığı yayın politikamız paralelinde gerçekleri objektif olarak halka götüren ve kamuoyuna yansıtmak isteyen bizler, hep bunları ön planda tutarak kamuoyuyla özellikle siyaset dünyasıyla paylaşmışızdır.

Halktan taşıdığımız sinyal, özellikle iktidar partinin seçmenlerinden aldığımız bilgiler paralelinde Başbakanımıza ve AK Partinin Genel merkezine ve buraya gelip giden bakan ve parti işlerinden sorumlu milletvekillerine hep ifade etmişiz.

Hatta demişiz ki;

Teşkilatlarınız özellikle Diyarbakır Teşkilatı halktan kopuktur, olup bitenlere karşı çok soğuk davranıyorlar.

Kişisel olsun ve çevreye olsun, rant düşüncesi ön plandadır.

Halk bundan rahatsızdır.

Halkın beklentilerine cevap veremeyen bu teşkilat sorumluları herhalde bostan korkulukları değildir ve olmaması da gerekir.

Ama görünen köy kılavuz istemez.

Hali lem meydanda

***

Olup bitenleri görmezlikten gelen, gününü gün etmekle geçiren siyaset dünyası, özellikle bazı İl Teşkilatlarının önde gelenleri, maalesef yanlış yollarda olduklarını açıkça yazmıştık.

Hatta daha ileriye giderek şöyle demiştik;

Bu yörede ve özellikle Diyarbakırımızda geçmişe yönelik Sayın Başbakanımıza çok yakın olma görüntüsü verenler hiç de Başbakanın misyonunu, aksiyonunu taşıyamıyorlar

Onlar için nerde akşam, orda sabah.

Yani AK Partinin fiilen yanında olmakla hatta milletvekili, bakan olarak seçilmişler ise de düşünceleri ve politikaları başka meydanlarda oynamaktadır.

Siyasetin ikiyüzlülüğü bu meyanda had safhadadır

Verilen AK Parti görüntüsü hiç de gerçeği yansıtmıyor.

Birileri BDP tandanslı olmakla beraber, hatta daha ileri giderek hükmen PKKlıların yanında olduklarını dahi söylemekten çekinmemişizdir.

Kendine iki görüntü veren, yani içi başka dışı başka renkle boyanan insanlar ne hazindir ki Başbakanın yanında ve partinin ön saflarında rol oynamakta oldukları da açıktır.

Bunu Hindistandaki Sağır Sultan dahi biliyor.

Bu eleştirilerimiz bizden daha fazla halkın eleştirisi olup, halktan aldığımız endişelerdir ve halkın şikyetleridir.

***

Örneğin;

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker Beyin kendi köyünde ve ilçesinde beklenen oyları alamadığı halde ve bölgede kendi çevresinden başka diğer AK Parti misyonunu taşıyan seçmenlerin hiç de sevgisini alamayan bir kişiye her nedense iki dönemdir üst üste Bakanlığın verilmesi apayrı bir muammadır.

İdrak edemediğimiz bir meçhul.

Sormazlar mı, nedir bu hal?

* * *

Sayın Başbakanımızın dünkü Halit Advan Beyi kullandığı Güneydoğuda Dindar Kürtler dahi BDPye oy vermektedirler söyleminden dolayı istifa etmeye zorlaması, bize göre geç kalınmış bir olaydır.

Bunun gibi daha neler yok ki?

Muhterem Başbakanımızın taşıdığı inanç ve misyonu temsil edemeyen çevre, özellikle Doğu ve Güneydoğudaki bazı parti teşkilatları her nedense partinin hep onların elinde olması da bize göre apayrı bir karanlık.

Geçmiş iki dönem üst üste seçilen milletvekili olsun ve bakanlar olsun, şimdikiler de dhil olmak üzere.

Köylerdeki mahrumiyet, perişanlık, yoksulluk, gıdasızlık ve eğitimsizlik gibi tüm menfi olumsuzluklara sırt dönmüşlerdir.

Tıpkı teşkilat gibi, partiyi temsil eden hiçbir siyasetçi BDP teşkilatları kadar halka eğilmiyorlar ve yanaşmıyorlar, dertleriyle dertlenmiyorlar.

İnanın, mevcut olan 6 milletvekiline rağmen AK Parti her zaman olduğu gibi Diyarbakırda aldığı 6 milletvekilleri gibi güzel bir pozisyonu yakalamışsa da hiç de teşkilatın çalışmasına yönelik bir netice değildir.

Verilen oylar tümüyle olmasa dhi yüzde 90ı Sayın Başbakanın taşıdığı yürekliliktir, inançtır ve samimiyetin ürünüdür.

Halk, Sayın Başbakanın bu ciddiyetinin hayranıdır.

Yoksa hiç kimsenin bunca oy potansiyelinin varlığı bu teşkilatların gayretkeşliğiyle değildir.

Biz hep böyle yazdık ve böyle inandık.

Bundan sonra da devam edeceğiz.

Ama geç de olsa zaman bizi onaylamıştır.

Söylediklerimiz, Sayın Başbakanımızı dahi inandırmıştır.

Bu hususta muhterem Başbakanımızın keskin dirayetine, üstün zeksına hayranım, tebrik ediyorum.

Geç olsa bile.

Bize göre halk, bunun devamını da bekler.

En derin saygılarımla.

Hayırlı Cumalar.