SİYASET VE SATRANÇ OYUNU!
Eklenme: 4/12/2011 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar. Siyasi Partilerin aday listelerinde tespit edilen isimler her şeye rağmen, ülkemiz için, hayırlı uğurlu olsun. Bu dileğimizi ifade ettikten sonra konumuza girelim. Diyarbakır ve diğer Güneydoğu illerindeki Adalet ve Kalkınma Partisinin listelerindeki isimlerin tespiti pek "berrak ve iç açıcı" olarak görünmüyor ise de, aslında parti genel merkezinin ve Başbakan Sayın Erdoğanın önceki milletvekillerinin birçoğunu siyaset arenasından sildirip, onlara seçilme şansı verilmediği hususu kamuoyu nezdinde çok büyük isabetle karşılanmaktadır. Her na kadar Diyarbakırımız için listedeki gösterilen isimler, biraz zayıf ve cılız görünüyor ise de, madalyonun diğer yüzüne bakıldığında yeri yerinde alınan bir karar vardır. Eski kadroya tekrar seçilme şansının verilmemesi bize göre tarihi bir isabettir. Keşke bugüne dek gelişen ve oluşan tüm siyasi partiler böyle Sayın Erdoğan gibi düşünce kabiliyetini taşıyabilseydiler. Gerçi mevcut liste, bölgede olsun Diyarbakırımızda olsun ilk olarak sıralamada olsun ve isimler tespiti olsun. Kamuoyunda biraz garipsenme var ise de henüz iş bitmemiştir. Ay sonuna kadar liste değiştirme şansı söz konusudur. Önceki dönemden gelen milletvekillerinin başarısızlığı, halka yönelik hiç çalışmadıkları, sadece kendilerine çalıştıkları, halkın dertleriyle dertlenmediklerini ancak ve ancak kendi işleriyle uğraştıklarını bilmeyenimiz yok. Ne yazık ki; Seçmenler sayesinde milletvekilliği gibi şerefli kutsal bir göreve seçilme şanslarını kendinde bulan bazı insanlar deyim yerindeyse birden bire "ne oldum" delisi gibi davranmakla kendilerini taşıyamayacak kadar gaflete düştüler. Sonuç itibariyle adeta yaptıkları yanında kar kalmayarak suçüstü yakalanıp, saf dışı edildiler. AK Partinin sekiz yıldan beri iktidarda olduğunu ve Başbakanın kimlerin ne yaptığını, dikkatinden kaçmadığını bu da Başbakanın ne kadar samimi, ne kadar ihlâslı, ne kadar dirayetli bir devlet adamı olduğunun göstergesidir. Ve kanıtlayıcı bir delilidir. Hani diyorlar ya; "çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncü de düşer" misali bizim bazı politikacı vekillerin de milletvekili olarak seçilip Büyük Millet Meclisine gittikleri zaman bir daha seçim bölgelerine dönüp bakmıyorlar. Köylüye, kentliye, çiftçiyle, tüccarla velhasıl, tüm sosyal hayat dengelerini kontrol etmek üzere hiçbir şeyi halkla paylaşmamışlardır. Ben yalnız AK Partinin sekiz yıllık sürecini kastetmiyorum. Onlardan önceki partilerinde.. İster iktidar olsun ister muhalefet olsun hepsini aynı potada görüyoruz ve kamuoyunun görüşlerinin de bu yönde olduğu kanaatindeyiz. Zaman zaman halktan aldığımız ilhamlar doğrultusunda ve halkla paylaştığımız görüşler paralelinde bu tespitler muvacehesinde (doğrultusunda) bu tür milletvekillerine, bakanlara hep çantacı demek zorunda kalmışız. Neden mi? Zira Diyarbakırdan seçilip Ankaraya gittiklerinden itibaren işleri güçleri Büyük Millet Meclisinde parmak kaldırmak ve Genel Kurulun bitiminden sonra hangi görüşte ve hangi partide olursa olsun bila kaydü- şart bazı müteahhitlerin ve iş çevrelerinin bürolarına müdavim olmaktan kendilerini kurtaramıyorlar. Bu itibarla inanıyoruz ki, Sayın Başbakan yaptığı gizli bazı araştırmalar sonucu ve bölgeden de giden bazı önemli raporları göz önüne alarak bu eskileri liste dışı bırakmıştır. Yalnız Bakan Mehdi Ekerin listede kalması, birinci sıraya alınması gerçekten o da dikkat çekicidir. Aslında Mehdi bey de yıpranmamış bir isim değildir. O da yıpranmıştır. Mehdi beyin illaki liste dışı bırakılmamasının gereği hissedilmiş ise de keşke başka ile verilmiş olsaydı onun yerine herhangi bakanlardan birisi Sayın Arınç gibi, Aksu gibi yıpranmamış isimleri liste başına almış olsaydılar bizce daha isabetli olurdu. Ama başta ifade ettiğim gibi henüz süreç bitmemiştir. Ay sonuna kadar istenilen kıvama gelmek için Sayın Başbakan listedeki isimleri değiştirebilir ve sıralamayı da yeniden yapabilir. Hani diyorlar ya "Dünyanın sonu değil ya" "demokrasi de çareler tükenmez" diye! Yeni listeye konulan yeni isimlere gelince üçüncü sıra dahil olmak üzere on birinci sıraya kadar pek de tanınmış, elle tutulur, gözle görülür çarpıcı ve öne çıkan isimler olarak görünmüyor. Ancak, yedinci sırada bulunan Prof. Mehmet Akın bey hariç. Mehmet Akın hoca gerçekten ihlâslı, dürüst, daima dik duran, inanan bir insandır. Onu liste başına alma şansı olmasa bile en azından üçüncü veya dördüncü sıraya konulması daha iyi olurdu diye düşünüyoruz. Ondan başka diğer isimleri pek bölge ve Diyarbakır insanının uzaktan, yakından tanışmışlığı yoktur. Bize gelen raporlar bu yönde. Ama velakin bu eksikliği Başbakanda görmesi gerekir. Sayın Başbakanın geç de olsa her şeyi basiret gözüyle görüp tespit etmesi ve dikkatle üzerine gitmesi gerçekten sevindirici bir gerçektir. Onu göz ardı etmemek lazım. Ben burada bunları ifade ederken, kesinlikle ve kesinlikle hiçbir siyasi rantımız yoktur ve o beklenti içerisinde de değiliz. Ama vicdani ve objektif bir tespitle bakıldığında Başbakan Sayın Erdoğan gibi bir devlet adamının varlığını ben şahsen görmüyorum, bu düzende ve bu sistemde. Gerek iç politika ve gerekse dış politika olsun. Çok kısa bir süreç içerisinde dünya kamuoyu nezdinde seçkin bir siyasetçi ve dirayetli bir devlet adamı olduğundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Öylesine inanıyoruz ki, yıllardan beri Siyonist veya haçlı emperyalizmin köleliğinden kendini kurtaramayan sistemin nice Başbakanlarını, nice devlet adamlarını gördük. Ama maalesef hiçbir zaman bu insanlar, milletin yüreğine bir türlü "serin bir su" sepmemişlerdir. Kamuoyu olarak bunu gördük ve yaşadık. Bu hususta nice tarihi tespitlerimiz vardır, kimse inkar edemez. Müteveffa Ecevit gibi bir Başbakan, ABD Devlet Başkanı Clintonun yanına gittiği zaman iliklerini kapatarak ellerini bağlayarak deyim yerindeyse divanı hazret huzurunda kapı kulu gibi görüntü verdiğini gördük. Ama Başbakan Erdoğan ise dik duruşuyla bilinen bir Başbakan olarak Bushun ve Obamanın karşısına gittiği zaman, sağ ayağını sol dizinin üzerine atarak oturuş şekli Türkiyeye gurur vericiydi. Bu nedenle diyoruz ki Diyarbakır kamuoyu milletvekili adaylarının tespit listesi nedeniyle üzülmesinler. İnşallah, bu listenin daha güçlü bazı isimleri değiştirerek daha sevimli bir liste gerçekleşebilir, şu kısa süreç içerisinde. Zaman teferruat zamanı değil. Asalete bakmak lazım. Başbakanın, tüm olaylara hakim olan bir Devlet adamı olduğundan kimsenin şüphesi olmasın. CHPnin tarihi bir kozmopolit parti olduğunu, ne idügü belli olmayan bir siyaset bir politika maceracısı olduğu hiç kimsenin gözünden kaçmamış ve kaçmaz da. Eğer mevcut çarpık bir sistemin gölgesinde Türkiye bugün bu manzara ile karşı karşıya ise hiç unutulmasın ki CHPnin bozuk ve yanlış politikasının bir eseridir. "Tavşana kaç, tazıya tut" misali politikalarla siyaset yapılamaz. Ne idügü belli olmayan bir anlayış, maalesef bu memlekete çok ağır faturalar kesmiştir. Dürüst olmak lazım, gerçekleri çarpıtmamak gerekir. Bize göre, eğer varsa yegane kurtuluş bundan ibarettir. Aksi takdirde, ülke tehlikeli uçurumlarla karşı karşıya kalabilir.. En derin saygılarımla.