SİYONİZM BELASI BÜYÜK TEHLİKEDİR!?
Eklenme: 12/6/2023 12:00:00 AM

Sevgili okurlar..

Dünkü sohbetimizde bu mevzuuyu detaylı ve bir çok örnekler vererek izah etmeye çalışmıştık.. Siyonizm, Emperyalizmin büyükbabasıdır.. Yani, dedesidir.. Yer küresi açısından siyonizm, her türlü emperyalist yapı ve oluşumun üreme merkezidir.. Hepsi oradan peyda olur, büyür, gelişir ve yer küresine yayılarak, alan hakimiyetini sağlar..

***

İşte Batı dünyası!.. Her ne kadar kendini Siyonizme karşı gösteriyorsa da nihayetinde o da emperyalisttir.. Onun için de biat edici olur.. Ki bugün İsraile karşı ABD ve ABnin sergilediği tutum da; bunun göstergesidir.. Biri emperyalisttir, diğeri Siyonisttir. Bütünleştiklerinde, yekün olarak küfür dünyasını teşkil ederler..

***

İşte böylesi şeytani faktörler yıllar yılıdır, İslam dünyasının başına sinsice tertiplenen organizasyonlarla bela olmuşlar, bela kesilmişlerdir.. Beri yanda, İslam dünyasında yer alan ama onların nam-ı hesabına faaliyet gösteren piyonlar, devşirmelerin sayesinde palazlanıp, büyümüşlerdir.. Denir ya ağacın kurdu ağaçtan olunca, ağaç kurumaya mahkumdur?

***

Siyonizmin ve Emperyalizmin ana karakterinde fiili ve aleni bir savaş yoktur.. En büyük hedefleri, kaleyi içten yıkmaktır?.. Bunun için de enva-i hile ve desiseleri, icra ederler. Müslümanların içine sızarlar Kılık, kıyafet, yeme, içme, hatta ibadet etmede bile kendilerini kamufle ederek, Müslüman olarak görünmeye çalışırlar.. Ama iman etmiş değiller Tıpkı Lawrencelar gibi

***

İşte bu müslüman görünümlü münfık tıynetli makam ve mevkilere sızmış insanlardan, siyasi ve sosyal alanlardan devşirdiklerinden aldıkları bilgi kaynakları doğrultusunda, iç kaos yaratarak hedeflerine ulaşmaya çalışmışlardır.. Ya da o toplumu asimile ederek, kendine biat edici hale getirmişlerdir

***

Yoksa; bugün Gazzede yaşanan, Filistinde, Myanmarda, dünyanın bir çok ülkesindeki Müslümanlara karşı; katliamlar, işkenceler ve zulümler yapılmaz, ab-ı hayat tanınmazdı?!.. Demek ki İslam dünyası birliğin ve dirliğin kulvarında değil?.. O iman meşalesinin ışığında yürümüyor?.. Siyonizmin ve Emperyalizmin saldığı salyalarla zehirlenmiş durdumdadır

***

Dün de ifade ettim. Ki Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretlerinin, yüz yıl öncesi İslam dünyasına yaptığı haykırışı da aktararak dile getirmiştim.. Bugün yeryüzünde, olup-biteni İslam görüyor, üstesinden nasıl gelinebileceğine dair reçetesi de hazır.. Amma velkin yaşanan kahredici durumu, deve kuşu misali başını kuma gömen İslam devletlerinin başındakiler olup-biteni görmüyor, ya da görmezlikten geliyor?

***

Eğer ki, İslam devletlerinin başındakiler İman şuurunu ve İslamın maneviyatını kaybetmemiş olsalardı, bugün büyük bir ittifakla, Siyonizmin ve Emperyalizmin karşısında, dim dik dururlardı.. Ve ümmet şiarıyla hareket ederlerdi.. Ama yok!.. Olmadığı içindir ki Suudi Arabistan, Arap Emirlikleri ve Kuveyt gibi zengin ülkeler bugün, Siyonizmin ve emperyalizmin sömürgesi altında bulunuyorlar Vampir misali, bu ülkelerin kanını emiyorlar!

***

Ülkelerin başına getirdikleri kukla yönetimlerin sayesinde güçlenerek yayılıyorlar.. İşgal ettikleri tüm topraklarda, halklar değil ama yönetimleri kendilerine köle yapıyorlar.. Şöyle İslam devletlerinin tepesindeki isimlere bakalım.. Kimin eşi, kimin gelini, kimin oğlu, dayısı, amcası kimlerdendir? Kültürleri ve medeniyet anlayışları dün neydi, bugün hangi kulvarda yürüyorlar?

***

Yoksa; İslam topraklarında ölen de, öldürülen de, öldüren de Allah Ekber diyen olmazdı?.. Müslümanların oluk oluk kanı akıyor, akıtılıyor... Peki kimin umurunda? Hiç kimsenin.. Bakınız bir Siyonistin dişi ağırsa, bir emperyalistin ayağı taşa değse; dünya ayağa kalkıyor.. Kıyıya vurmuş bir balina için, sokaklara dökülürler, ama Müslümanlar soykırıma uğruyor, kimsenin kılı kıpırdamıyor..

***

İşte, İslam ülkeleri bu hakikatleri artık görmelidir.. Gaflet ve dalalet uykusundan uyanmalıdır.. Siyonistten ve Emperyalistten ne dost olur, ne de post olur Bunlar tanınmalı, iyi bilinmeli ve onlara karşı, ümmet anlayışıyla saf tutulmalıdır..

***

Bu itibarla diyoruz ki İslam dünyası gayet derecede uyanık olmalıdır. Uyanık olabilmeleri de harfi harfine Kurana sarılmakla mümkündür. Kuranın yönlendirdiği yol, gösterdiği hedefte gitmelidir Kurandan ayrılan bir dünya İslam dünyası sayılamaz. Emperyalizm ve Siyonizm köleliğinden de kendini kurtaramaz. İşte hal-i alem orta yerde

***

NUR CAMİASI?..

Gel gelelim kendi camiamıza!.. Bize göre en başta kurtarıcı temel unsur, toparlayıcı ve birleştirici temel faktör Risale-i Nurdur. Kurandan süzülmüş birer nurlu damla gibi gelen Nur Risalelerini okumak, okutmak, millete dağıtmak ve onunla yaşamak gerekir.. Nur Risalesine sırtını dönen her kim olursa olsun, hedefini yakalayamaz.

***

Ne yazık ki, son zamanlarda sözüm ona Nurcu geçinen devşirmeler türemeye başladı?. Kimi platformalarda kendilerini Nur cemaatinin ferdi ve üyesi olarak lanse ediyorlar?.. Ne hazin ve ne acıdır ki bunların, ne Risale-i nurla, ne Üstad Bediüzzamanla zerre-i miskal alakaları yok.. çıkar ve menfaat odaklı, sadece zifiri karanlıklar içerisinde yürümeyi tercih eden bir kesim..

***

Tabi camiaya inanan var.. O inanç da Risale-i Nurun inancıdır.. İman meşalelerinde Kuran-ı Kerim ve ve Risale-i Nur var.. Onları tenzih ediyorum Kimse benim bu eleştirimi farklı mecraya çekmesin.. Ben çürüklerden, çürümüşlerden söz ediyorum.. Kaldı ki, cemaatler içerisinde en temel cemaat, Nur cemaatleridir.

***

Nur cemaatlerinin de sımsıkı Risale-i Nura bağlı olanlara bakmak gerekiyor. Yoksa sadece çıkar odaklı düşünüp Risaleyi kendine kazanç kaynağı yapmaya çalışanlar değil. Ki bunu yapmaya kimsenin hakkı yoktur ve olmamalıdır da.

***

İşte bu yüzden diyoruz ki; Risale-i Nura sımsıkı sarılan bir cemaat, bugüne kadar hiçbir dünya tehlikesiyle karşı karşıya gelmemişlerdir.. Zamanla her ne kadar bazı hain münafıklar ve rejimin savunucuları tarafından Nur talebelerine yanlışlık yapılmışsa da şimdi onlar da bin defa pişmandırlar.

***

çünkü Nur camiası, memleketin bölünmez bütünlüğünden yana imanla, İslamla, Kuranla hayatını sürdüren cemaatlerin oluşmasından yanadır. Keşke bugün Türkiyenin her tarafında Nur cemaati olsaydı.. Risale-i Nur okunmuş olunsaydı..? Bediüzzaman Hazretlerinin ilmi görüşlerinden faydalanmış olunsaydı Öyle inanıyor ve iman ediyorum ki; Türkiyenin hali hem ahlaken hem de kültürel olarak bambaşka bir seviyeye yükselmiş olacaktı?.. Ama heyhat!..

***

Ne yazık ki, tarihi efsanevi CHPnin kirli hışmına uğrayan Nur Cemaatlerinin daima ilerlemesi engellenmiştir. Bu itibarla halisane bir cihetle Müslümanca yaşamak isteyen kardeşlerimize tavsiyemiz; Risale-i Nur okumalarıdır, okutmalarıdır. Nur cemaatini doldurmaları gerekir.

***

O zaman Türkiye, ahlaki olarak, ekonomik olarak daha uğurlu, daha bereketli, ilmi olarak da apayrı yerlere gelebilir.. Her ne kadar münafık tıynetli bazı siyaset erbapları elli seneden beri hatta yüz seneden beri Nur cemaatine karşı çok büyük yanlışlıklar yapmışsa da inanıyorum ki şimdi artık onlar da nedamet çekmişler, pişman olmuşlardır. Zira Risale-i Nur, Kuran-ı Kerimden süzülen bir ab-ı hayat gibidir. Onunla yaşamak her Müslümana gerekir ve ilgilendirir, her sorunu çözmede şifa kaynağıdır!..

En derin saygı ve sevgilerimle.

Failed to load the video