Evet, sevgili okurlar.
Dün de yine aynı bu köşemizde memleketin çok önemli meselelerini sizinle paylaşmıştık.
Ve dört günlük başlık olarak kullandığımız KAMU DÜZENİ VE SARSINTILAR ifadesine, gerçekten çok olumlu tepkiler aldık.
Siyasal, sosyal ve toplumsal çürüme alanları ne yazık ki; genişleyip duruyor.
Her ne kadar geçtiğimiz yıl, yani 2017 yılı ulusal ve bölgesel anlamda önemli gelişmelere sahne olduysa da bakalım 2018de mevcut olan durum devam edecek midir?..
Ne yazık ki, görünen köy kılavuz istemez misali
çünkü, kamu kurum ve kuruluşlarda görev yapan bazı şahsiyetlerin eliyle, yaşana gelen ahlaki çöküntüler büyük bir sosyal çürümeye neden olmaktadır
Evet, yazımıza başlık olarak kullandığımız SOSYAL çÜRÜME ALANLARI OLDUKçA GENİŞLİYOR ifadesi bu minvalde çok önemlidir.
Maalesef bu çürümüşlük siyasetin önemli bazı mekanizmalarına kadar genişlemiştir.
Sosyal çürüme dediğimiz olay, nerdeyse siyasal çürümeyi mefta edecek
Ülke, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu coğrafyası, yıllardan beri mahut terör odaklarınca inim inim inletilmektedir
Bunca dökülen kan, gözyaşları, söndürülen nice ocaklara rağmen, bu kez her ne kadar terör odakları eskisi gibi hızlı değilse de münferit vakalar da olmuyor değil.
Bize göre AK Parti hükümeti, elbette ki Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğanın direktif ve talimatları paralelinde bunlarla mücadele edilmek isteniyor ise de; ama önemli bazı parti teşkilatlarının içindeki çürümüşlük her şeyi bitiriyor.
Kişisel rant peşinde koşan ve AK Parti ruhundan çok uzak bazı kesimler, sadece devlet ihalelerini birilerine satarak, peşkeş etme hususu partiyi oldukça yıpratıyor.
Bırakın, partinin yıpratılmasını.
Zaten o mukadder olmuştur artık.
Sayın Erdoğanın ihlsla, samimiyetle, ciddiyetle, siyasi hayatı boyunca vermiş olduğu bunca mücadele ve o mücadele paralelindeki hakkaniyete ne yazık ki, gölge düşürülmekdedir
Ki Sayın Erdoğanın her zaman ifade ettiğimiz gibi; bunu görmeli müdahele etmelidir..
Biz dostça bu gerçekleri kamuoyuna yansıtmayı kendimize borç telakki ediyoruz.
Zira Erdoğan, gerçekten mümtaz bir şahsiyete sahiptir.
15 yıldan beri yapmış mücadele, ne yazık ki en sevdiği ve yanına yaklaştırdığı birileri tarafından, ona örgütü İHANET yapılarak halel getirilmektedir
Yani ahmak dost misali kasıtsız olarak da olsa, mücadelesi sabote edilmektedir
Ki bu şahsiyet, hep yakınında olan kişidir..
Sayın Erdoğan bu durumun farkına ne zaman varacak? sorusuna karşı tabii ki cevap yok.
O bizim meçhulümüzdür.
Ama bekle-gör politikası ayaktadır.
Korkarım ki iş işten geçecek bir gün.
Bu itibarla özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadoludaki il ve ilçeler, özellikle Diyarbakırımız kayyumlarına kadar, birileri parmak atıyor, halkça istenmeyen insanlar öne sürülüyor.
Yıpranmış nice maceraperestlerin hala da partide söz sahibi olma konusu gerçekten üzüyor.
Burada kamuoyu adına diyoruz ki;
Beyler!
Lütfen, artık yeter.
Kendinize biraz çekidüzen verin.
Kendilerinize ve yakınlarınıza toplamış olduğunuz rant, yedi sülaleniz yese bitiremez.
Bu halkın bakış açısında; artık tehlikeli birer potansiyel olarak görülüyorsunuz
Örneğin; Diyarbakırı söyleyelim.
Vatandaş, parti teşkilatının çalışma biçimini beğenmiyor
Ama AK Parti deyince ki bu partinin başında Recep Tayyip Erdoğan var olduğu müddetçe, bu partiye hizmet verme sözleri devam etmektedir.
Ama gönül arzu ediyor ki bu rantçı kişilere artık paydos denilsin.
Halk, perişan halde.
AK Partiden yeni oluşumlar bekleniyor..
Ne yazık ki, bu sömürücü kesim, yeniliği de değişimi de engelliyor
Rant adına, şahsı menfaat adına; hep küçük olsun benim olsun mantığı içerisindedirler
Yeter artık diyoruz
Evet, sosyal çürüme dedik.
Şu sosyal çürüme var ya, başta ifade ettiğimiz gibi devletin önemli bazı kurumlarnın bünyesinde nice ahlaksız, iradesiz görevliler yüzünden, körüklenmektedir
Nitekim daha önce de söylediğimiz gibi
İslam adı altında yola çıkan, önemli makam ve mevkilerin sahiplerinin çürümüşlükleri halkı üzüyor, yaralıyor ve içten vuruyor.
Hiç AK Partiyle alakası olmayan insanlar var
Bu itibarla Erdoğana yazıktır diyoruz
Erdoğana verilen ilahi bir başarı vardır
Ve inşallah bundan böyle de davasını yüksek tutarak daha da genişletebilme şansına sahip olacaktır.
Buda, yüce Allahın yardımı ve halkımızın desteğiyle gerçekleşebilir.
Ama böylesine çok kirli engeller, müşahhas görüntü veren çok kirli simalar, kamunun önemli makamlarında yer alıyorsa ve dokunulmuyorsa, biz de artık ne zamana kadar kuvve olabiliriz ki.
Diyanet İşleri Teşkilatı dahil olmak üzere kamu kurumları, önemli bazı olayların önüne geçmesi gerekiyor..
Kurumlar bu kirlenmenin önünü kesmelidir
Özellikle yukarıda anlatılan bazı simaların musluklarını kesmek için, çok hızlı dev adımlar atılmalıdır
çünkü bunlar; siyasal çürümeyi beraberinde getirdikleri gibi; toplumsal tahribatı da alevlendirmektedir
En derin saygı ve sevgilerimle