TALİBAN İŞ BAŞINDA!?
Eklenme: 9/2/2021 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Kalemimiz yazdığı, dilimizin döndüğü kadar hep İslam şairiyle hakikatlere odaklanmışızdır...

Sarsılmaz ve vazgeçilmez ilkemiz de, yaşadığımız yer küresinin, İslamla bütünleşip, yaşamasıdır?...

Onun için de, yıllar yılıdır hep ifade ediyoruz...

Ve diyoruz ki;

Evet, kesinlikle semavat ve emin-i Asya teslim olur yed-i beydaye İslama..

Yani, Gökyüzü ve yeryüzü İslamın mucizevari ansızın parlayan eline teslim edilecektir...

Ümit varız...

Ki bunu yıllardan beridir kendimize bir yol rehberi olarak, seçip yürümekteyiz!...

İlham kaynağımız da Üstat Bediüzzaman Hazretleridir...

Ve onun kaleme aldığı, Risalelerdir...

Bakınız Sözler Risalesinin Lemaat kısmında yer alan ve bizlerin de ilke edindiği bu cevize sözün orijinal metni, kapsamlıdır...

Üstat, yaşadığımız çağa şöyle sesleniyor...

Ve diyor ki;

Yaknim var ki, istikbal semvtı, zemin-i Asya

Bhem olur teslim yed-i beyz-yı İslma.

Zira yemin yümn-ü imandır,

Verir emn ü eman ile enma.

Yemin etme imanın gücünden geliyor, o yemin yalan olmadığı için uğur getiriyor ve bu İslamın sesi dünyaya güven verir

Üstadın bu manalı sözleri bize ve sizlere bir düstur olsun.

Ve müjdeleyici bir gerçek olsun.

* * *

Bakınız, sevgili okurlar.

Yüce kitabımız Kuran-ı Kerimin Maide suresinin 54. Ayeti şöyle buyuruyor;

Ey inananlar!

Sizden kim dininden dönerse, Allah (onların yerine) kendisinin onları, onların da kendisini sevdiği, müminlere karşı alçak gönüllü, kfirlere karşı sert ve onurlu bir toplum getirir ki onlar, Allah yolunda gayret gösterirler, (bu uğurda) hiç kimsenin yermesinden ve kınamasından çekinmezler. Bu Allahın bağışıdır/lütfudur, onu dileyene verir. Allah lütfu geniş olandır, O (her şeyi) hakkıyla bilendir.

Evet, şu ayetin icaz-ı maneviyesine bakalım, irdeleyelim ve takip edelim.

1440 yıldan beri bu ayet İslam dünyasına ve müminlere seslenip durmaktadır.

Zaman gelmiş, bu ayetin bünyesine taşıdığı yüce mana değeri gerçekleştirilmiştir.

İslama sırt çeviren ve hem de İslam olarak kendini gösterip münafık tıynetli, ruhlu, nice kavimler, milletler, tarihin çemberinden; yok olup gitmişlerdir...

Onların yerine başı dik, alnı açık, teru taze bir imana sahip, milletler gelmiştir...

İslamın gerçek ruhuna sahip çıkmışlardır..

İslam ümmetini yönetmişlerdir...

Tıpkı Selçuklular, Eyyubiler, Osmanlılar gibi.

Zaman gelmiş ayetin birinci cümlesi olan men yertedde minkum an dnihi kim dinini bırakıp geri plana atmışsa Allah onların yerine İslama gönül veren, müminlere karşı saygılı ve alçakgönüllü insanları getirmiştir...

Ki bu ümmet, yeryüzünün üçte birine yayılmışlardır.

Allah Ekber nidalarıyla...

İşte Ay Yıldızlı bayrağımız...

Nitekim, I. Murad Ortadoğuyu denetlerken, İslam davasında dökülen şühedaların kanına gece karanlığında, yansıtan ay yıldızı fark eder..

Ve bunu İslam bayrağı olarak, bütün dünyaya göstermiştir...

Ümit ediyoruz ki,e kıyamete dek aynı bu bayrak hep dalgalanacaktır...

Hiç bir devletin, hiç bir milletin bayrağı Ay Yıldızlı bayrağın, tarihsel özelliğine sahip değil..

çünkü iman hakikati var...

Bayrağın zemini şühedaların kanı temsil ediyor...

Hilal ile yıldız da şühedaları temsil ediyor...

İşte bunlar da yeryüzüne yayılmış sahabelerin aktifliği gibi.

Ancak İslama sırt çevirip inanmış bir millete karşı göstermelik olsun diye gayriislami halleri millete yaşatanların da akıbetinin hep hüsran olduğu da tarihteki sayfalarda yer almıştır..

Evet, yukarıda belirttiğimiz gibi Üstad Bediüzzamanın bu ayetlerin ve hadislerin ışığı altında yorumunu paylaştık.

Bugünkü Talibanın ABDye, İslam dünyasının da haçlı ve Siyonist emperyalizme karşı taşıdığı hareketin başında büyük ulemaların bulunması, bize o yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V)in Hadis-i Şerifini hatırlatıyor.

Hadis aynen şöyledir;

Lev refea hazeddinu ilessemai le-nalehu ricaln min ebnail faris..

Eğer bu yüce İslam dini günün birinde yeryüzünden kalkıp göklere uçarsa, kesinlikle farisoğullarından bir kısım ulemalar kendi ellerini uzatarak o dini yine yeryüzüne getirip tekrar yaşatıp, yayacaklardır....

Ebnail faris denince Horasan, İsfahan, Özbekistan, Buhara, Semerkand ve Afganistan gibi yerlerde yıllardan beri küfür sistemlerine kölelik yapan vahşi münafık tıynetli sözde siyasilerin yüzlerine İslam şamarı vurulmuştur.

20 sene sonra da olsa, 30 sene sonra da olsa nihayetinde Taliban bugün Afganistandan ABDyi kovabilmiştir...

Bu manada bu hareket sevindiricidir.

Keyif vericidir.

Ve ümitlidir.

Allah akıbetimizi hayreylesin.

Bu arada, dünkü yazılı medya sütunlarında geçen haberlere bir göz atalım..

Ne var ne yok?

TALİBAN İŞ BAŞINDA DÜNYA İZLEMEDE

Afganistanda tahliye takvimi dolayısıyla dikkatler, geride kalanların çıkış sürecine çevrildi.

Taliban havalimanının güvenliğini Bedri 313 Tugayının sağlayacağını duyururken batı, ülkede bırakılanlar için Taliban sözünü tutmalı tavrından öteye gidemedi.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, evrakı bulunan kişilerin çıkışına izin verilip verilmediğini takip edeceğiz dedi.

Alman mevkidaşı Maas da Talibanın sözüne güvenip güvenemeyeceğimizi gelecek günlerde göreceğiz ifadelerini kullandılar.

Evet, basına yansıyan, bu yabancı emperyalistlerin yüzlerinden okunan ifadelere ilişkin haberler..

Görünen o ki, artık büyük çapta ümitleri kesilmiş...

Der demez bu büyük harekta karşı yapacakları, söyleyecekleri bir şey kalmamış, kendilerini böylesi ifadelerle teselli ediyorlar.

Diğer bir habere bakarsak..

20 yıllık işgalden sonra olsa bile yenilen ABDnin fotoğrafı ortada.

Taliban: Özgür ve egemen bir devletiz!!.

* * *

Evet, sevgili okurlar.

20 yıl önceki Afganistan Hizb-i İslamın lideri durumunda olan Gülbeddin Hikmetyar Hocanın büyük ilim sahibi olduğuna inancımız tamdır.

Hem de Afganistanda geçiş sürecini yöneten 3 nolu komite üyesi ve hizb-i İslami partisi lideri Gülbeddin Hikmetyar, dünya kamuoyuna açık ve net olarak haykırarak diyor ki;

Türkiyenin desteğini bekliyoruz.

Bu çağrı, içimizdeki Batı ve ABD yanlısı Marksist, Leninist, Laikçi Kemalist küfürbazları korkuttu...

Şuan, tir tir titremekte olduklarını görüyoruz ve duyuyoruz.

Korkunun ecele faydası yok..

Tabi, yıllar yılı muhafazakr geçinen, Müslümanlığın kisvesi altında tıpkı kuzu postuna bürünmüş iştihalı kurtlar gibi, siyaset dünyasında varlık gösterenler de, artık Müslümanları kandıramayacaklarına inanıyoruz.

Diyarbakırımıza bugün teşrif edecek olan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank, temaslarda bulunacak...

Şunu da burada ifade etmek istiyorum..

Organize Sanayi Bölgesinde yapacağı toplantıda, ilgililer, pembe tablo çizecekler..

OSBde hiç bir sorun yokmuş!?.

Var olan, rant teminine yönelik, kendi çıkar hesapları paralelinde, raporlar tanzim edecekler...

Ama velakin, Organize Sanayi Bölgesindeki olup bitenler olumsuzları, dile getireceğim...

Yanlışlara dikkat çekeceğim...

Kağıt üzerinde abartılı bir şekilde para kazanıp da ceplerine kimlerin nasıl indirdiğini, deşifre edeceğim..

Pek tabi ki, devleti nasıl kirli emellerine alet ettiklerini, edeceklerine dair delilli ispatlı yazılarım olacak...

Kimse kimseyi kandırmasın...

Bugünden haber vermiş olayım...

En derin saygı ve sevgilerimle.