TOPLUMLARI ALDATAN SİYASET ŞEYTANLARI!? (IV)
Eklenme: 3/12/2015 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Gerçek Siyaset dünyası nerede, Türkiye’deki muhalefet nerede?

Hani demişler ya; “Atı alan Üsküdarı geçti” deyimiyle yola çıkarsak, CHP olsun, diğer muhalefet partiler olsun, gerçekten yarasa tipi gerçekleri göremeyecek kadar yanlış yoldadırlar.

AK Parti iktidarı neredeyse 13 yıldan beri Türkiye’yi ekonomiksel olsun, kültürel olsun, tüm zorluklara rağmen, bir yerlere kadar getirmiştir.

Yeni yeni yatırımlarla ülkeyi donatmıştır.

Başta Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Sayın Abdullah Gül ve bugünkü Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu.

Bu üç lider tüm ekibiyle beraber Türkiye’yi yatırım bakımından müreffeh bir ülke haline getirmişlerdir…

Ve daha da getirmeye devam ediyorlar.

Dün İstanbul’daydım.

Bir dostum beni ısrarla Üsküdar’daki evine davet etti.

Kıramadım...

Ama nasıl gidecektim?

Yenibosna’dan Üsküdar’a kaç saatte ulaşabilirim, diye düşündüm.

Arkadaşım beni telefonla aradı..

Dedi ki;

“Sakın! Özel arabayla gelme.

Git, Zeytinburnu’nda Kazlıçeşme’deki Marmaray’a bin… 12 dakikada Üsküdar’dasın.. Ben gelip seni oradan alırım..” dedi.

Dediği şekilde gittim.

İnanmıyordum. Nasıl; 12 dakikada Üsküdar'a varırım.

Doğrusunu duymuştum..

Ancak görmemiştim.. Marmaray'a da binmemiştim.

Derken; Marmaray'a bindik.

Yerin 60 metre dibinden seyreden hızlı tren gerçekten 12 dakikada beni ve arkadaşlarımı Üsküdar’a ulaştırdı.

Keza dönüşte aynı şekilde.

Düşündüm, oradaki arkadaşlarıma da söyledim.

Türkiye!.. Hakikatten çağ atlamış.

Bu yatırım, bu gelişme, bu hızlı tren olan Marmaray’ı Osmanlı yapamadı veya düşünemedi.

Düşünseydiler, o zaman yaparlardı.

İstanbul’un her tarafına bu ulaşır ve ulaşım sıkıntısını bir nebzecik olsa dahi azaltır ve oldukça da daha ilerletir.

Evet; Marmaray..

Şimdi; Üçüncü havaalanı.. Ya, kanal İstanbul..

Dünya kenti; İstanbul'u "uçuran" projeler.

Hiç kuşkusuz ki; bu yatırımlar güç ister, para ister, izan ister, akl-ı selim ister, çaba ister.

Her şeyden evvel siyasi bir ciddiyet ister.

İşte hükümette "bu cuddiyet" mevcut.

Yoksa, bu ciddiyet CHP’de ne gezer, MHP’de ne gezer, HDP’de ne gezer.

Onun için vicdanlı olmak lazım.

“Sezar’ı öldür.. Ama, hakkını inkâr etme” misali.

Ben her zaman bu köşede söylediğim gibi herhangi bir siyasi partiye üye değilim.

Ancak oy verme zamanı geldiği zaman beğendiğim kişiler hangi partide olursa ben oraya oy veririm.

Amma velakin AK Parti’nin bu hizmeti görmezlikten gelinmez.

Görmeyenlerin, vicdanı karartılmış, güneş ışınlarından rahatsız olan yarasa olması lazım.

Bu itibarla slogan olarak diyoruz ki;

“KILIÇDAROĞLU NE KONUŞUYOR?”

“DİĞER MUHALEFET NE KONUŞUYOR?”

“Atı alan Üsküdar’ı geçmiş”

***

Evet, CHP başta olmak üzere diğer muhalefet partilerin anlayışı, makamları, mevkileri, hedefleri; ırkçılıktır, kör taassuptur, gerçekleri görmemekle beraber Türkiye’yi oldukça bunalıma sokmaktır.

Ve bunun neticesi de hep böyle darbeler oluşturulmuş, isyanlar çıkmış, terör odakları güçlendirilmiş.

Bugünkü Türkiye’nin geri kalmışlığının temel nedenlerinden birisi de tarihi CHP’dir ve onun liderleridir, başta sözde kurtarıcı olarak lanse edilen ve dünya siyonizmi tarafından kahramanlığ(!) ilan edilen İnönü ve cumhuriyetçiler olmuştur.

Oysaki o kurtarıcılığın baş kahramanları hepsi balondan ibaret olup, Türkiye’yi hiçbir yere getirememiştir.

Gerçek kahraman kimdir biliyor musunuz sevgili okurlar?

Türkiye’ye bu yatırımları gerçekleştiren zihniyetin sahibidir.

Her kim olursa olsun, gerçek kahraman odur.

60 metre suyun dibinden Avrupa’yı Asya’ya bağlayan Marmaray projesini gerçekleştiren kimse onlar kahramandır.

Türkiye’deki tarihi CHP’nin ve onun paralelinde yürüyen diğer muhalefet partileri, gerçekten hala da Türkiye’nin nereden yürüdüğünü bilmiyorlar ve tanımıyorlar.

Ümitleri ise dış mihraklardan öğrenip aldıkları oyun tezgâhlarıyla uğraşmaktır, onlarla meşgul olurlar, başka yapacakları bir şey yok.

* * *

Bunu da unutmayalım ki Türkiye; coğrafyasıyla, insanıyla, batısıyla, doğusuyla bir İslam ülkesidir.

Geçmişe yönelik aba ecdatlarımız nereden gelmişlerse, Türkiye bugün de aynı o köke bağlı olup, o anlayışla ilerleyecektir.

Bunun adı da İslam’dır.

O yüce İslam dinine suikast düzenleyen CHP gibi bir muhalefet, İslam’a karşı, ülkeye karşı, millete karşı tarihi büyük ihanetlerde bulunmuştur.

Türkiye’nin kalkınması için Proje üretmeleri gerekirken, hala da “sen-ben” kavgası, iktidarın attığı dev adımlara engel olma siyasetini güdüyorlar.

Onların yıllardan beri yapmış olduğu politik oyunlara Türkiye artık “paydos” demelidir ve diyecektir de.

Türkiye’yi bir daru’l harp durumuna sokan muhalefetin anlayışı, Türkiye’yi İslami bir ülke olmak yerine adeta deyim yerindeyse “Küfristan” diyarı haline getirmek istemişlerdir ve hala o anlayışa devam ediyorlar.

Ama, artık yeter.

Kendinize çeki düzen verin…

Erdoğan gibi, Davutoğlu gibi büyük projeler üretin ki belki bu halk size şefkat gözünü açıp, sizi bir yerlere getirebilsin.

Yoksa böyle kavgayla, ihanetle bırakın bir yere varmayı, ihanetlikler içerisinde kıvranıp duracaksınız.

Türkiye’de camileri kapattınız kışla haline getirdiniz, medreseleri kapattınız birer at ahırı haline getirdiniz, ilim irfan Kur’an öğrenimini yasakladınız, milleti kupkuru cehalet sahrasına sokmak istediniz.

Ezanı yasakladınız, bin senelik birlik ve beraberliğimize nifak soktunuz.

Hem de bölünme nifakı, ayrılma, parçalama nifakı sokuldu.

Bir projeniz yok.

Bu ülkeyi nereye götüreceğinizi siz de bilmiyorsunuz.

Çünkü arkanızdaki üstatlarınız, yürütme kumandasını ellerinde tutmuş, sizi gözünüz kapalı şekilde uçurumlara sürüklemek istiyorlar.

Ya farkındasınız, ya da görmek istemiyorsunuz.

Yüce Allah’ın tüm İslam ümmetine güçlendirme vaadi vardır.

Allah’ın bu vaadine inanmak istiyorsanız, yüce Kur’an-ı Kerim’in Nur Suresinin 55. Ayetini okuyunuz ve irdeleyiniz.

Belki aklınız başınıza gelir.

Ayetin yüce meali aynen şöyledir;

“Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vâdetti. Çünkü onlar bana kulluk ederler; hiçbir şeyi bana eş tutmazlar. Artık bundan sonra kim inkâr ederse, işte bunlar asıl büyük günahkârlardır”

Özetlemek gerekirse; bu ayetin yüce mealini idrak edenlere, bilenlere, düşünenlere yeter de artar.

En derin saygı ve sevgilerimle.