TÜRKİYE MİLLİ BİR SİYASET ARAYIŞINDA!? (III)
Eklenme: 6/20/2022 12:00:00 AM

Sevgili okurlar..

Geçtiğimiz hafta sizinle yaptığımız yazı sohbetlerinde, anlam yüklü başlıklar kullandık.. Ve her yazı başlığının muhtevasında, ülkenin ve toplumun tarihten gelen kanayan hadiselerini irdeleyip sizinle paylaştık

Başlıklarımızı hatırlarsak

13 Haziran Pazartesi günü; SİYASET NE ALEMDE?! diye sorguladık..

14 Haziran Salı ve 15 Haziran çarşamba günü de; TÜRK SİYASETİ MİLLİ BİR SİYASET MİDİR?! başlığıyla sorduk!.

16 Haziran Perşembe ve 17 Haziran Cuma günü de, TÜRKİYE MİLLİ BİR SİYASET ARAYIŞINDA!? diye kaleme aldık

Sevgili okurlar..

İşte bu değişik başlıklar altındaki yazı sohbetlerimizde memleket meseleleri, siyaset dünyasındaki viranelikler, manevi yıkım, ahlaki çöküntüler, aileler arasındaki çürümüşlükler, toplumsal kargaşa, kavga, terör, ekonomiksel sıkıntıları ele aldık..

Yaşananları tek kelimeyle özetlersek, toplumun her gün biraz daha kaygan ve heyelanlı uçurumların kenarına itilmekte olduğu gerçeği tartışılmazdır..

Ki her şey açık ve orta yerde seyrettiği gibi aşikrdır..

Kimse de, yaşananları inkr edemez.

Buna da hemen açıklık getireyim ki vücut bulan bu olumsuzluklar silsilesi yalnız AK Parti iktidarı zamanında oluşmuş değildir.

Ancak AK Parti zamanında biraz daha şiddetli vücut bulmuştur, olumsuzluklar gerçekleşmiştir, bu da açıkça gün yüzüne çıkmış durumda.

Pek tabi ki Türk siyasetinin milli bir siyaset olmadığı gerçeği de tartışılmazdır..

Nitekim toplumun sosyal ve siyasal yönde dengelerinin her gün biraz daha, dengesizliklere yuvarlanıp çöküşler yaşaması, batıla odaklı bir siyasetin varlığının deşifresidir

Bu da 1909daki 31 Mart Hadisesinden bugüne kadar devam ede gelmiştir.

Hele hele cumhuriyet döneminde tüm gerçeğiyle su yüzüne çıkmıştır.

Kargaşalıklar

Milli olmayan gayriahlk oluşumlar

Aileler arasındaki kopukluk ve çürümüşlükler

Karıkoca kavgaları..

Eşler ve çocuklar arasındaki şiddetin kol gezmesi

Cinayetlerin, katliamların sıradanlaştırılması hali

Tüm bu olumsuzlukların sebebi, mevcut sistemin milli ve yerli bir anlayışa, sahip olmamasıdır

çürümüş ve kokuşmuş bir sistemin varlığı olduğu gibi, dayatması ve vesayet sahibi olmasıdır

çünkü kötülüklere kötü diyemiyor, iyiliklere de meşruiyet tanımıyor.

Bu da ithal malı olup dayatılan sekülarist ve Kemalizm anlayışının bir ürünü olması gerek.

Siyasal görüntü ve anlayış tümüyle halkı yanıltmaya, aldatmaya, kişisel çıkar sağlamaya, rantını başkasının zararında görmeye meyledicidir

Doğru yürüyen ve yürümeye devam eden, milli ve yerli olabilme mücadelesine odaklı bir sistemin mevcudiyeti söz konusu olmadığı içindir ki ülke ve millet iki yakasını bir araya getiremiyor

***

Netice itibariyle, Türkiyedeki siyaset dünyası ister iktidar, ister muhalefet olsun, sadece herkes kendi hegemonyasının peşinde yürüyor..

Şekli bir kavga var..

çünkü toplumun istek ve taleplerine odaklı bir siyasi mücadele sergilemiyorlar..

Tıpkı, emperyalist küresel güçler gibi..

Nasıl ki yer küresini ürettikleri ilaçlarla, icat ettikleri aşılarla sömürmek adına değişik hastalık ve virüsleri yayan emperyalist güçler gibi, Türkiyedeki siyaset de aynı rotada yol yürüyor

Zira toplumun başındaki mevcut ekonomiksel sıkıntılar, ahlaki çürümüşlükler, ilme ve bilime dayanmayan mutlak bir cehaletin varlığı ve diplomalı cahil kesimlerin çoğalması, siyasetlerini de, milletin üzerine Demoklesin Kılıcı gibi hegemonya üretmeye yönelik sallamaları, orta yerdedir

Bunların hepsi, siyasetin üretimi olarak, memleketin başına gelen olumsuzluklar zinciridir..

Yanlış siyasetin üretimidir

Batı ve batıla odaklı icra edilen siyaset, bin yıllık bir tarihe, kültüre sahip olan şerefli ecdadın mirasyedi evlatlarının başına çöreklenmiş bir manevi istiladır, istimlktir.

Ülkeyi, hükmen ve manen esir almaktır.

Kültürel olarak büyük çöküntüler içerisinde kıvranıp duran bir ülkenin siyaseti, elbette ki o ülkenin ahlak dışı çürümüşlüğüne her daim davetiye çıkarmaktır.

* * *

Bakınız, sevgili okurlar.

Gazetemizin 18 Haziran 2022 Cumartesi tarihli nüshasında, manşetten verilen bir haber

Haber başlığı aynen şöyle..

Kilitlemenin sırrı çözüldü

Haber devamla şöyle diyor;

Bir gün önce feshedilen MHP Diyarbakır İl Teşkilatının Başkanı Kayaalp tutuklandı. Hangi suçtan tutuklandığı bilinmezken, dosyaya gizlilik kararı alındı.

Evet, haberde MHP lideri ve Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli ile adı geçen İl Başkanı Kayaalpın fotoğrafı da mevcut.

çok kısa süreç içerisinde her ne kadar dosyaya gizlilik kararı konulmuşsa da kamuoyu vicdanında Şüyuu vukuundan beter iddialar zincirine sahip

çünkü her şey aşikr

Ortada gayriahlk, insanlık dışı edepsizlikler söz konusu

Tabi, sadece bir partinin bünyesinde olabilecek bir şey değildir.

İktidar partisi olan AK Partinin İl Teşkilatına hkim olan İl Başkanlığının da nice dedikodular ve Şüyuu vukuundan beter olayların mevcut olduğu bize gelen iddialar arasındadır.

Gerçek payının daha ağır bastığı da duyulmaktadır.

Vaziyet çok yönlü olarak sorgulatıyor

Mevcut düzenin mevcut siyaseti ve bu siyasetin temsilcileri, halkla, milletle kendi aralarındaki münasebetleri ne kadar ciddidir acaba?

Ranta dayalı siyasi koltukları kimselere kaptırmama hali..

Muhalefetle iktidarın birbiriyle yaptıkları kavganın sadece koltuk ve siyasi gelecek endişesi olduğu gerçeği

Tüm bunlar, her zaman söylediğimiz gibi yanlış bir siyasetin ve politikaların ürünüdür

Din dışı, ahlak dışı çürümüş bir siyasetin memlekete vesayet kurmasıdır..

Batıya ve batıla odaklı bir siyaset

***

Yazı sohbetimize son vermeden evvel, meşhur Müslüman Türk şairlerden merhum şair Fuzulinin, Divanının başındaki Arapça yazılan şiirini sizinle paylaşmak istiyorum.

çünkü bu şiir çok anlamlıdır, derin manalıdır ve kapsamlıdır.

Diyorlar ya;

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna bile az.

İslam kültürünü, Kuran hakikatlerini, şeriat gerçeğini batı emperyalizmin hegemonyası altında değiştiren

Özellikle de Kuran harflerini değiştirerek yola çıkan siyasi anlayışa hitaben yazılmış bir şiir bu..

Tek kelimeyle bir toplumun tarihini, kültürünü değiştirip emperyalist edepsizliğini Müslüman bir topluma enjekte edenlere şamar indiren bir şiir

Şiirin orijinali şöyledir;

Tebbet yed ktibin levlhu m karabet

Mamuratun essiset bil-ilmi vel-edeb

Arda minel-hantri fil-ifsdi nushatihi

Testazhirul-aybe tağyran minel-inbi

***

Şiirin başı bu

Ama dört mısradan ibaret olan şiirin Türkçe anlamını de Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır tefsirinin başında şöyle açıklıyor;

Elleri kurusun o ktibin ki o olmasaydı ilim ve edep ile tesis edilen hiçbir yapı harap olmazdı (bozulmazdı).

Nüshasını edebi olarak yazılan şeklini ifsat etmek (bozmak) şaraptan daha kötüdür.

Nasıl ki ter taze üzümün güzelliğinden süzülen üzüm şırasını şaraba çevirmek ne kadar kötüyse toplumun tarihini, inancını, dinini ve kültürünü, örf adetlerini, laiklik ve sekülarist anlayış adı altında değiştirip İslam gerçeklerini yasaklayanlarda o kadar kötüdür

İşte şair Fuzuli, bu hakikate dikkat çekiyor

Ülkenin hal-i pür melalinin, sadra şifa verici olmadığı gerçeğini ima ediyor.

Ve merhum Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır da tefsirinin başında bunu kanıtlıyor ve onaylıyor.

Ona göre az ve özden, çok ve kapsamlı mana çıkarmak mümkündür.

En derin saygı ve sevgilerimle.

Failed to load the video