FİLİPİNLERDEKİ MİNDANAO'DAKİ MORO SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ
Eklenme: 4/4/2025 12:00:00 AM

DEM Partisinin Kürt sorunun çözümüne ilişkin Filipinlerdeki Moro sorunun çözümünde kullanılan yöntemler için Kürt sorunun çözümünde değerlendirilsin önerisine ilişkin FilipinlerdekiMoro çözümünü ele aldım.

Filipinlerdeki İspanyol 300 yıllık sömürge döneminde Filipinlerdeki Mindanodaki Moro halkının sorunları ve sömürgecilerin Moro halkının sosyo-politik, ekonomik ve kültürel yaşamını nasıl etkilediğini İspanyolların Moro Müslümanlarına karşı acımasız davrandıkları, hatta onları Hristiyanlaştırmaya çalıştıkları ve anavatanlarından göçe zorladıkları, Moroların ise kendilerine yapılan dayatmaları kabul etmeyip ve işgalcilerle uzun soluklu bir silahlı mücadeleye girişmişlerdir. Filipinler, Tayvanın güneyinde, Endonezyanın kuzeyinde ve Vietnamın doğusunda yer almaktadır.

Zamanla topluluklar üç ana dil grubuna ayrıldı; ardından ülkenin üç büyük coğrafi bölgesini oluşturdu: Kuzeydeki Luzon adası, ortada Visayas adaları, güneyde Mindanao adası ve Sulu takımadaları. Bu coğrafi bölünme, sakinlerinin farklı kültür ve dilleriyle bağlantılı olarak, sonunda Filipinlerin bir millet olarak gelişmesinde rol oynadı

İslmın Filipin kıyılarına gelişi, adalar boyunca etkili bir kültürel değişimin başlangıcı olmuştur.

İslmın takımadalara yayılması, Müslüman kolonilerin oluşmasında etkili oldu

İslm, yeni bir yönetim sistemini de beraberinde getirmiştir

İslm dini Morolar arasında ideolojik, dini ve politik bir bütünlük duygusu geliştirmiştir ve din, kolektif Moro halkı için birleştirici bir unsur olarak hizmet etmeye devam ettiğini ve din, ittifaklar kurmalarına ve Moro halkının işgalci sömürgeci güçlere karşı kararlı direnişlerinin merkezinde duracak kolektif bir kimlik geliştirmelerine imkan sağlamıştır

Lapu-Lapu, İspanyollara direnen bir lider olarak karşımıza çıkar.

İspanyollar vahşi yerlileri (indios) Hıristiyanlaştırmayı görev bilmişler; yerlilere zorla Hııristiyanlığı kabul ettirmeye çalışmışlardı.

300 yıllık Moro direnişini guerras pirticas (korsan savaşları) olarak adlandırdılar

İspanyolların böl ve yönet yaklaşımı, Moronun öteki olarak nitelendirilmesiyle sonuçlanmıştır.

Müslüman ve Hıristiyan Filipinliler arasında güvensizlik ve düşmanlık duyguları bu dönemde atılan tohumlardan neşet etmiştir. İspanyollar ayrıca, kasıtlı birtakım politikalarla bölgenin demografik yapısını değiştirmeyi hedef almışlar ve bu minvalde, orta ve kuzey bölgelerdeki Hıristiyan Filipinli nüfusu, Müslümanların çoğunlukta olduğu güneydeki seyrek nüfuslu bölgelere göç ettirmiş ve nüfus yapısını değiştirmişlerdir.

Müslümanlar kötüleşen hayat standartları, yoksulluk ve iç anlaşmazlıklar yaşadılar.

İslm topraklarından gelen limleri uzaklaştırmaktı.

Nihayetinde Müslümanları kontrol etmenin, anavatanlarını yok etmekten geçtiğinde karar kıldılar. İspanyollar meskn mahalleri, tarlaları, meyve bahçelerini ve tarlaları yakıp yıktılar, ayrım gözetmeksizin Moroları öldürdüler ve çok sayıda Müslümanı kadırga kölesi olarak esir aldılar.

Morolar, adaların yaylalarına ve iç kısımlarına çekildiler ve İspanyollara karşı gerilla savaşı yürüttüler.

Moro stratejisi nispeten etkiliydi ve İspanyolları barış için müzakerelere zorladı.

Müslüman Filipinliler İspanyol sömürge dönemi boyunca kültürel, ekonomik ve siyasi özerkliklerini büyük ölçüde korumayı başardılar. Yüzyıllarca süren çatışmalar bölgeyi istikrarsızlaştırmış ve bölge ekonomisini olumsuz etkileyerek Müslüman Filipinlilerin ve güneydeki yerli halkların yaşam standartlarının bozulmasına neden olmuştur.

Bu durum onları yoksulluğa itmiş ve iç anlaşmazlıkları körüklemiştir. Bu olumsuz durumlar daha sonrasında sömürgeci güçlerin Müslüman Filipin topraklarını işgalini kolaylaştırmıştır.

İkinci olarak, İspanyollar, Filipinliler arasındaki anlaşmazlığı körükleyen ve gücü İspanyolların elinde tutan bir böl ve yönet stratejisi uygulamışlardır.

Böl ve yönet stratejisi, Morolar ve Hıristiyan Filipinliler arasında küskünlük, düşmanlık ve nefret duygularıyla sonuçlanmış ve bugün hl geçerli olan derin çatlakları meydana getirmiştir.

Son olarak, Filipinlerin kitlesel Hıristiyanlaştırılması, çoğu geleneğin ortadan kaldırılması ve Katolikliğin kuvvetli bir şekilde hegemonyasını kurmasıyla sonuçlanmıştır.

Moroların Hıristiyan olmayı reddetmesi, İspanyol sömürge yönetimine karşı Moro direnişinin sembolü olmuştur.

Müslüman Filipinli için Moro terimini kullanmak, onu kaçınılmaz bir biçimde Hıristiyan Filipinlinin ötekisi olarak aşağılayıcı mahiyette konumlandırmak demektir

İspanyolların ardından bölgeyi işgal eden Amerika, bu oluşturulan ve dayatılan öteki duygusunu ortadan kaldırmak için hiçbir şey yapmamış, aksine Moro halkı için sorunu daha da şiddetlendirmiş ve çatlağı derinleştirmiştir.

Filipinlilerde süregelen derin toplumsal parçalanmanın, ancak Moro Müslümanlarının kültürel ve dini kimliklerinin tanınması ve uzlaşı kültürünün geliştirilmesiyle aşılabileceği belirtilmektedir.

Bu yolda en önemli adım, İslm İşbirliği Teşkilatının himayesinde iki taraf arasında 1976 yılında varılan anlaşmadır. Bu anlaşma ile Morolar siyasi ve idari özerklik haklarını kazanmışlar ve bunu daha sonra yapılan diğer barış anlaşmaları izlemiştir.

Ocak 1997de Filipinlerde başlayan barış görüşmeleri, 2001den itibaren Malezya hükümetinin arabuluculuğunda devam etmiş ve nihayet Ekim 2012de Bangsamoro çerçeve Anlaşmasının imzalanması ve Ocak 2014te de diğer alt anlaşmaların imzalanmasıyla tamamlanmıştır.

Sonuç İspanyolların Filipinleri işgali, bundan önce kendi kendilerine yeten bir yönetim biçimine ve kültürel hayata sahip Mindanaonun yerli halkları olan Moro Müslümanları için sonun başlangıcı olmuştur. Mindanaonun yerli halkına yönelik İspanyolların uyguladıkları adaletsizlikler, bilhassa Müslüman bölge halkları için siyasi ve kültürel olarak derin yaralara yol açmıştır.

Hıristiyan Filipinlilerle birlikte Filipin kimliği, Hıristiyanlık ve Katoliklik ile ilişkilendirilmiş ve hatta özdeşleştirilmiştir. Kolonyal idare Müslüman halklara karşı Hıristiyanları desteklemiş ve bilinçli bir ayrıştırma politikası tatbik etmiştir.

Filipinliler, bugün de sömürge geçmişinin mirasıyla boğuşmaktadır. Devam edegelen derin toplumsal parçalanma, Filipin toplumundaki barış sürecinin ilerlemesini engellemede ne yazık ki hala önemli bir rol oynamaktadır.

Bu ötekileştirme ve önyargılar, barış anlaşmalarının başarılı olmasına engel olmaktadır.

çatışmalardan etkilenen güney Filipinlerde bugün acil bir şekilde ihtiyaç duyulan normalleşme ise Moro Müslümanlarının kültürel ve dini kimliklerinin tanınması ve toplumlar arası uzlaşı kültürünün geliştirilmesi ile mümkündür.

Kaynak; Mohammed Raveen ANWAR...Filipinlerdeki İspanyol Sömürgeciliği: Moronun Siyasi ve Kültürel Sorunları (1521-1898)