'1200 kişilik liste MGK'dan'
Eklenme: 12/14/2011 12:00:00 AM

Devlet, Eski Bakanı Selim Ensarioğlu. Radikale, Verdiği mülakatını okuyorum. Güneydoğu, Ve faili meçhul cinayetler. Tabi ki Kürt iş adamlarına yönelik suikast listesi. Fişleme. Yasaklı hale getirilmesi gibi, dönemin karanlık, tablosundan söz ediyor. Yani, Enva-i hukuk dışılığın tavan yaptığı, 1992de devlet çarkının işleyişinden bahsediyor.

* * *

Ensarioğlu O tarihte DYP Diyarbakır Milletvekili. İktidarın bir mensubu olduğu gibi, Çillere de yakındı. Ensarioğlu O dönemde olup-bitenler noktasında, konuşulanlardan söz ederken tek adres gösteriyor. Bilgi ve beyin, kara kutu anlamında. Her şeyi, Süleyman Demirel daha iyi biliyor diye. Bir diğer bilen de Çiller. Hatırlayalım, 1992yi özetle. Faili meçhul cinayetler. İç çatışmalar. Köy baskınları ve siyasi infazlar. Hizbullah-PKK çatışması. Tüm, Bunların zirve yaptığı bir dönem.

* * *

100e yakın insanın ölümüyle sonuçlanan.. Ve tarihe En kanlı Nevruz olarak geçen, olaylardan hemen sonra idi.. PKK, Şırnakı basmış ortalık kan gölüne dönmüştü. Merhum, Turgut Özal o tarihte öncelik kullanarak Bakanlar Kurulu ve MGKyı Diyarbakırda topladı. Ve geceyi de, Diyarbakırda geçirdi. Ensarioğlu, Beyinleri kemiren ve Kürt işadamlarına yönelik suikastlar zinciriyle birlikte. Hazırlanan, Kürt işadamlarını içeren isim listesinin bu toplantıda ele alınıp, sunulmuş olabileceğini ifade ediyor. Çünkü, Toplantı sonrası gerek Diyarbakırda ve gerekse Ankarada sıkça konuşuldu.

* * *

Hatırlatıyor. Kısa bir süre sonra Sayın Demirelin yeğeni İbrahim Tatlısese sen de listedesin dediği ortaya çıkmıştı. Ekliyor, Özal ve Erdal İnönü rahmetli oldular. MGKya bölge bir liste sunulup-sunulmadığını en iyi bilecek kişi Süleyman Demireldir. Özalın, Kürt sorununa çözüm arayışından. Ve bu yöndeki gayretinden de söz ediyor Ensarioğlu.

* * *

Diyor ki. Bu konu için Sözcüsü Kaya Toperi ve Yaveri Kurmay Albay Arslan Güner'e 10 sayfalık 'Kürt Raporu' hazırlattı. Raporda, "Karşılaştığımız sorunun basit bir terör olgusunun çok ötesinde olduğu aşikârdır" deniyordu. Özal, siyasi trafiği de hızlandırmıştı. 1992'nin mart ayında Çankaya Köşkü'nde DEP milletvekilleri Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Orhan Doğan'la görüştü. Sakık, Özal'ın bu görüşmede "Genel af çıkarıp sorunu kökünden çözeceğim" dediğini aktardı. Özal'ın raporu, Mart MGK'sında görüşülmüştü. Ancak MGK'dan bir hafta sonra yaşanan kanlı Nevruz'da 100'e yakın insanın ölmesi siyaset yerine şiddeti yeniden öne çıkardı.

* * *

Bir de, Halkta genel kanı olan, Kürt sorunun çözümünü isteyenler, infaz ediliyor, hal-i durumu. Onu da, Bir ölçüde şöyle aktarıyordu Adnan Kahveci ve Eşref Bitlisin duruma ilişkin, düşüncelerini ifade ederek. Özal'ın talimatıyla Kahveci bir "Kürt Raporu" hazırladı ve aralarında Kürtçe yayının da bulunduğu bir dizi demokratik açılım öngören rapor mayıs ayında MGK'ya sunuldu. Peki, Kahveci o tarihte hazırladığı raporunda ne diyordu. Özetle diyordu ki; "Askeri yöntemle hiçbir ülke çözüme ulaşamamıştır. Bugün Kürt sorunu siyasal bir kriz halini almıştır. Cesur siyasal adımlara ihtiyaç vardır. Bu nedenle Kürt realitesi, Kürt kimliği ve dili hızla kabul edilerek, Kürtlerin siyasal hakları verilmelidir."

* * *

Sonra, Kahvecinin akıbeti, meçhul bir kaza ölüm oldu. 5 Şubat 1993. Yani, bu rapor ve düşüncelerin tartışılmaya başladığı tarihten kısa süre sonra. Bolu-Gerede yakınlarında, Eşi ve çocuklarıyla trafik kazası geçirdi. Kahveci ve 17 yaşındaki çocuğu Aslıhan Kahveci hayatını kaybetti. Meçhul. Ve sırları ile soruları bol bir kaza hal-i. Aydınlatılmış değil. Halen, Vicdanlarda mahkûm zihinlerde ise bulanım üretin bir suikast olarak yer almaktadır.

* * *

Ya Uçak kazasında hayatını kaybeden, dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis. O da, Özala aynı tarihte Kürt sorununun çözümüne ilişkin mektup sundu. Bu mektup, 1992deki Diyarbakır MGK toplantısında, ele alınmıştı. 17 Ocak 1993te, Askeri uçak Başkent Ankarada havalandıktan kısa sonra düştü. Bitlis, Özellikle Kuzey Iraktaki, Barzani ile Talabani arasında ciddi bir samimiyet kurmuştu. O da, Sorunun silahla değil, siyasal zeminde çözülebileceğinden yanaydı. Buzlanma, Denilerek üstü örtülen uçak düşme, hal-i.

* * *

Ölüm listesi. İş adamlarına yönelik infaz. Meşhurdur; Sapanca-Hendek-Bolu Ölüm Üçgeni Bu bölge, Devlet, mafya, emniyet ilişkilerinin üçgeninin saç ayağına işaret ediyor. Bu zamana kadar yapılan devlet içindeki çeteleşmeye yönelik soruşturmaların adaletli ve demokratik olduğu söylenemez.

* * *

Onun için; Adaletin, demokrasinin yerine getirilmesini istiyorsak, bunun yolu 1992 ila 2000li yıllardan geçer. Demirel ve Çillerden geçer. Tabi ki; Siyasal iktidarlar ve MGKnın kurmaylarından geçer. Adil, tarafsız ve korunmasız! Sorgulanmalı. Çünkü, Bilinen tarihi gerçekte budur. O gün, at izi it izine karışmıştı. Onun için de, Bugün kimin ne olduğu meçhul. Geçmişle, Yüzleşmeli, perdeler aralanmalı, vakalar aydınlanmalı ki, yarınlar korkusuz olsun.