1993 olayları ve zaman aşımı riski!
Eklenme: 5/9/2013 12:00:00 AM

Dün;

Mesut Değer'den çarpıcı bir mail aldım!

Türkiye'nin,

Karanlık "yüzüyle" alakalı.

1993 yılında,

Ülke ve tabi ki bölgede "yaşanan" kanlı hadiselerin kısa envanterini çıkarmış.

Neler yaşandı,

Nasıl yaşatıldı, minvalinde.

***

Tabi.

Olayları "hafızalarda" tazelerken.

Hukuki.

Hele ki, "yargı" noktasında, ciddi bir noktaya temas ediyor.

Aman dikkat;

Zaman aşımına "günler" sayılıyor.

***

İsterseniz!

Hafızaları tazeleme noktasında, 1993'e gidelim.

Siyasetin, seyri.

Karanlık olayların, vuku buluş şekli.

Aktörler.

Ve pek tabi ki, "suikast ve kurşunlara" hedef mağdurlar.

Yani.

28 Şubat'ı "ikmale" getiren serüven, süreci!

***

Anımsarsak!

1993 yılı;

Gazeteci Uğur Mumcu "suikastıyla" kanlı yüzünü gösterdi.

Tarih 24 Ocak 1993.

Sonra, Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis.

İçerisinde bulunduğu askeri uçak, düşürüldü.

Tarih, 17 Şubat 1993.

***

17 Nisan 1993.

Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal.

Hala, ölümü ve üzerindeki sır perdesi aralanmış değil.

Yurtdışı gezisi dönüşü; "zehirlenerek" öldürüldü.

Peşinde;

Kanlı çatışmaları "alevlendiren" 33 Askerin şehit edilmesi.

Tarih, 24 Mayıs 1993.

***

Sivas katliamı.

Madıkam otelde, 37 kişi can verdi.

Yakılarak!

Tarih 2 Temmuz 1993.

JİTEM kurucusu Cem Ersever, öldürüldü.

4 Kasım 1993.

Cezaevi isyanları,

Güneydoğu'daki "faili meçhul" cinayetler.

***

Değer mesajında,

Özellikle o dönemdeki "siyasi değişikliğe" pür dikkat çekiyor.

Aynı zamanda;

Büyük ihalelerin peşkeşi,

Uyuşturucu, trafiğindeki hızlı artış,

Devlet, mafya ve çete ilişkilerinin, pik yapması.

***

Bu mevzuları Değer şu kronolojiyle, sıralıyor!

16. Mayıs 1993 tarihinde Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı seçildi.

Ve 25 Haziran 1993te Tansu çiller Başbakan oldu.

11 Eylül 1993 tarihinde ise SHP Genel Başkanlığına Murat Karayalçın seçildi.

***

* Her Ailenin ihtiyacı ile sınırlı HAŞHAŞIN ekilmesi ve yetiştirilmesinin serbest bırakılması gündeme geldi.

* 1993e kadar Güney Asyadan Avrupaya kaçırılan uyuşturucunun ancak % 10 Türkiye üzerinden geçiyordu. Ve 1994 yılından itibaren Türkiye üzerinden geçen uyuşturucu %60 a çıkmıştı.

Uyuşturucudan yıllık elde edilen Paranın da 150 milyar dolar olduğunu,

***

Bakü Ceyhan Boru hattı ihalesi;

Bu arada BOTAŞ'ın açtığı ihalede Yumurtalık boru hattının temizlenmesi ihalesini BAYSA şirketi kazandı.

BAYSA 'nın ortaklar listesinde Mehmet ÖZBAY vardı.

BOTAŞ'ın yönetim kurulunda Özel timciler vardı.

Mehmet Özbay gerçek kimliği ise 3. Kasım.1996 tarihinde susurluk kazasından sonra açıklanmıştı

Abdullah çATLI

***

Güneydoğu ve 1993'de yaşanılanlar.

Değer takvimsel olarak, şöyle sıralıyor.

*Doğu Güneydoğuda aşiret reisleri Ankarada Emniyet genel Müdürlüğünde toplantıya

çağrıldı.

*Köy Koruculuk Sistemi uygulanmaya başlatıldı. (Gönüllü Köy Korucuları ve Geçici

Köy Koruculuk) bölgede bugün 80.000 civarında korucu bulunmaktadır.

*Terör Raporu açıklandı ( Özel Timin Gücü artırılacak Savaş sertleştirilecek PKKNIN

Maddi desteği kesilecekti)

*Savaşın ilk işaret fişeği Diyarbakır Licede patladı. EKİM 1993te Tuğgeneral Bahtiyar

Aydın, Uzun menzilli tüfekle vurularak şehit oldu.

3 gün Lice Bombardımanla yerle bir edildi.

20 den fazla insan öldü. 640 ev ve iş yeri hasar gördü.

O tarihte CHP Genel Başkanı Deniz Baykal olayların başladığı gün Liceye gitti.

Ancak Liceye gitmesi tüm engellemelere rağmen ancak 1 km yaklaşabildi.

Ve Liceye giremedi. Olayları uzaktan izliyordu.

***

Bir ekleme de biz yapalım.

Tam da bu tarihte;

Diyarbakır Söz Gazetesi, "silahlı ve bombalı" saldırıya uğradı.

***

Başbakan çiller;

Mecliste DEP Milletvekillilerin Dokunulmazlığının kaldırılacağını Kepenk indirme eylemlerinin terör eylemi sayılacağını PKKya haraç veren sanatçı ve iş adamlarını biliyoruz diye açıklama yaptı.

Birkaç hafta sonra ADAPAZARI HENDEK SAPANCA Şeytan üçgeninde Kürt işadamları infaz edilmeye başlandı.

Behçet CANTÜRK,

Avukat Yusuf EKİNCİ,

Feyzi ASLAN, Salih ASLAN 20 den fazla Kürt iş adamı öldürüldü.

***

çiller'in

DYP'si DEP Milletvekillerinin Dokunulmazlıklarının Kaldırılması için çalışma başlattı.

Ve 3. Mart. 1994 Dokunulmazlıklar kaldırıldı 17. Martta tutuklandılar.

Bölgede yüzlerce Köy ve Mezraların Boşaltılması- yakılması- zorunlu göçler başladı.

Olağan üstü Hal Bölge Valiliğin il sınırları dışına sürgünler başladı. (Gerek memur gerekse

sivil vatandaş)

Faili Meçhul Cinayetler.

Gözaltında ölümler

Kayıplar.

***

Kayıpların anaları!

Cumartesi anaları olarak günümüze kadar halen kayıplarını arıyorlar.

Şehitlerimizin anaları!

Cuma anaları olarak şehitlerimizi günümüze taşıyorlar.

***

1993 yılı aynı zamanda;

çİLLER in özel Bürosunun gündeme geldiği yıldır.

(Korucular ve eski ülkücüler veya bir takım İnsanlardan oluşan özel 700 kişilik çete grubu)

Ki 1994 yılında MİT raporuyla çillerin özel bürosu teşhir edildi.

***

Kontrgerilla JİTEM isminin ve eylemlerinin sık sık konuşulmaya ve bölge halkının da "Yaşam Hakkı ve can güvenliğinin" kalmadığından dolayı korku ve endişenin arttığı yıl.

Köy Koruculuk Sistemi daha sonra farklı ad altında yani 1000 kişilik Özel Köy Koruculuk Sistemi Kuruldu.

Ve bu koruculara hukukumuzda veya İl Valisinin Görev ve Yetkisi olmadığı halde görev aldılar.

Batmanda il valisinin ithal ettiği silahlar

Nitekim ithal edilen silahlardan bir kaçı 3 Kasım 1996 Susurluk kazasında ortaya çıktı.

***

Velhasıl.

Kişilerin makamı mevkisi, konumu ne olursa olsun istenildiğinde yaşam hakkının olmadığı, çetelerin cirit attığı ve güçlendiği dönemin başlangıcıydı; 1993 yılı.

Değer'in ifade ettiği gibi;

1993 Yılında yaşanan olayların bu yıl 20 inci yılındayız.

Malum, "hukukta ve yargı" da, olaylar açısından zaman aşımı deniler bir kavram vardır.

Eğer ki vuku bulan bir hadiseyle ilgili;

Geçen zaman dilimi içerisinde herhangi bir işlem yapılmamışsa ve üzerinden 20 yıl geçmişse "dosya" kapanır.

***

Onun için diyoruz ki;

Bu davalar ve o yıl içerisinde olup-biten diğer hukuk dışı vakaların zamanaşımının süresinin dolacağı yıldayız.

Şayet, adaletin tecellisinde kıpırdama olmaz ise.

Müdahale ve soruşturma açılmaz ise; karanlık olayların artık aydınlatılması da söz konusu olamayacaktır.

Defter kapanacaktık.

***

O zaman;

Diyebilir miyiz ki, "geçmişle" yüzleştik.

Geleceğimiz, "Aydınlıktır" diye!

Mümkün mü,

Karanlık üzerine inşa edilen bir gelecek, aydınlık olur mu?

Olmaz.

***

Onun için;

Aydınlık geleceğimizin garantisi açısından,

Hukukun üstünlüğü açısından,

Ülkenin yarınları açısından; "geçmişle" yüzleşme hakikatiyle bu karanlık olayların aydınlatılması zorunludur.

Tabi ki; "Zaman aşımı" mevhumu da ortadan kaldırılması.

Hukuki düzenlemelerin yapılması şart.

TBMM de 1993'teki olayların araştırılması ve incelenmesi için bir araştırma komisyonun kurması gerekir.

***

Evet.

Sayın Değer'den hatırlatma.

Bizden de, buradan dillendirme.

Takdir ise,

Siyasal iktidar ve Meclis'te olduğu gibi,

Adalet mekanizmasını işleten, savcı ve hkimlerde!