Yeni bir yıl.
2013'ü tükettik.
2014'te ise Bismillah diyoruz!
Yılın son günü, yarın!
Evet.
Acısıyla-tatlısıyla, geride bırakıyoruz, koca bir 365 günü.
***
Hiç kuşkusuz ki!
Yeni bir yıl, yeni bir umut demek ise de.
Zamanın "su gibi" akım gitmesi, aslında, "ömürden" tüketimdir.
Yani, büyükler için "yaşlanmaya".
Küçükler için de, "büyümeye" delalettir.
***
Öyle ya.
Yıl içerisinde çok şey yaşadık.
İyi günlerimiz oldu, sevindik.
Kötü günlerimiz oldu, üzüldük.
Elbette ki.
2013 yılı herkes için; "farklılık" arz ediyor...
Özellikle, "bireysel" açıdan!
Konum.
Ve yaşantısına, kmil noktada, değişir!
***
Zaman tünelinde, "Hayat akışı" hiç bir suretle aynı olmaz.
Eğrisi, kötüsü, iyisi, zik-zakı olur.
Değişken olmalı.
Ki olmak mecburiyetindedir, hayatın seyr-ü seferi.
Yoksa "monotonlaşır ki, o zamanda çekilmez hale" gelir yaşam ve yıllar!
***
Nasıl ki.
Yaşam "aksaklıklara" maruz kalarak devam etmez ise.
Aynı zamanda her şeyin de dört dörtlük, olması da daim olmaz!
Deriz ya tabiatın doğasına aykırı.
Evet, hırs ve azim.
Beri yanda, mücadele ruhu.
Bunlar vaki ise, değişim-ler kaçınılmazdır!
***
Neyse!
Yılın, "toplumsal" panoramasına bakalım!
Ülke için.
Millet için.
Bölge için.
Ve tabi ki, Diyarbakır için, 2013 "ne getirdi, ne götürüyor"?
Doğrusu.
Terazinin kefelerinde, pozitif-negatif yansıma, fark içermiyor.
Tabiri caizse deriz ya "pata-pat".
***
Evet.
2013 çok şeye sahip bir yıl oldu!
Ki en halis ifadesi.
Kimi, "ebediyete" intikal etti.
Geride, "yakınlarına" acı vererek.
Kimi de, "dünyaya" yeni merhaba dedi.
Yakınlarını "sevince" boğarak!
Ölüm ve yaşama merhaba zamanın hayat tünelinin değişmezidir!
***
Lakin 2013 yılının panoramasına baktığımızda!
Ne yazık ki; Ülke ve toplum açısından, "hiçte" iç açıcı bir durum yok!
Tek sevinç.
Tek yarınlar için umutlu adım, "çözüm" süreci oldu.
Yani 21 Mart Newroz'unda, Abdullah Öcalan'ın "barış manifestosu".
***
Öyle ya.
Bir yıl önce, "Oslo" görüşmeleri suikastı uğramıştı.
Hakan Fidan'a, operasyon mahiyetiyle "süreci" akamete uğratmak!
Ülke.
Devlet nizamıyla, hükümet de "ortak akılla" oyunu bozdu.
Sorunu "birebir" taraflarla, yürütme gayretine girdi.
***
Ne oldu.
çok şey olmadı değil, oldu.
Demokrasi adına,
Güven ve istikrarın, "çözüm üretmede" yol rehberi olduğuna.
Silahlar susmasına.
çatışmasızlık sürecinin işlemesine vesile oldu.
***
Akil İnsanlar heyeti oluşturuldu.
Mecliste, "çözüm" komisyonu kuruldu.
BDP, KCK ve İmralı.
Yanlarında, MİT'in de aktifliğiyle, "birebir" görüşmelere gidildi.
Hepsi, kendi mecrasında, devam ediyor.
Doyurucu olmazsa da.
Demokratikleşme "paketi" hayata geçirildi.
***
Tabi bu sürece 2014'te nasıl yol biçilecek!
Onu da, muhtemelen yarın veya öbür gün öğreneceğiz.
Şöyle ki.
BDP ve HDP'ten iki isim, Dün Kandil'e çıktılar.
Pervin Bundan, Sırrı Süreya Önder!
KCK'nın "cevap" mektubunu almak üzere.
***
çünkü.
Öcalan 9 gün önce, Selahattin Demirtaş aracılığıyla, mektup göndermişti.
çözüm süreci.
Ve Devlet heyetiyle yaptığı görüşmeleri anlattığı 20 sayfalık mektup.
Yanıtı, bugün alınmış olacak.
Mektup Adalet Bakanlığına, bilahare de İmralı'da Öcalan'a verilecek.
***
Kürt sorunu.
çözüm sürecindeki son durum.
Ve tabi ki, yerel seçimlerin, seyri açısından, "bu görüşme" yılın görüşmesi.
Ortak kanı şu.
Malum ülkedeki "çalkantı" belli.
Paralel devlet yapı "neleri" körüklediği de, biliniyor.
Tahmin.
Öcalan'ı bu "aksiyonu" gören bir beyanı olacak.
Tabi ki, cevab-i mektupta, KCK'nın da.
***
Nitekim.
Dün Cemil Bayık buna ilişkin işaret verdi.
Gerek, Hakan Fidan'a yönelik kast edilen operasyon,
Gerek Oslo görüşmelerinin kesintiye uğraması,
Gerek, Fransa'daki suikast.
Tüm kesintilerin müsebbibi, "paralel" devlet yapısı!
çözümün de, Kürt sorununa barışçıl çözümle mümkün olabileceğini ifade etti.
Kısacası.
2013 yılı, Kürt sorunun çözüm seyri açısından çok ama çok, "getirisi bol" bir yıl oldu.
***
Hele ki.
Diyarbakır'daki tarihi "buluşma" tartışılmaz!
Barzani, Şiwan, Tatlıses ve Başbakan Erdoğan buluşması.
Bir milat idi.
Sosyal, siyasal, ekonomik "işbirliğinde", tarihi nitelik içerdi bu buluşma.
Tabular da beraberinde yıkarak.
***
Gelelim; 2013'ün
Olaylarına,
Eylemlerine,
Kayıplarına,
Ölümlerine,
Ve operasyonlarına.
Evet, hafızalarda silinmez hadiseler vuku buldu 2013!
Usta haberci Mehmet Ali Birand
Ses sanatçısı Müslüm Gürses
Duayen gazeteci Savaş Ay,
Ses sanatçısı Adnan Şenses ve daha ismini sayamadığım, "duayenler" hayata gözlerini yumdular bu yılda.
***
Tarihe; Gezi "darbe" girişimi mi,
Yoksa "masum" çevresel eylemin, toplumsal tepkisi mi? diye geçeceğini bilemiyorum.
Tarihi yazanlara bakacağız!
Ama!
Ölümlerin, yaralanmaların.
Ve tabi ki, "organizasyonların" yekvücut hali ve "ortaya" dökülen perde arkası nimetler.
***
Pek tabi ki.
Şu yılın son ayında, "yargı ve polis" destekli yapılanlar.
Yolsuzluk üzerinden;
Küresel katkıyla, "Siyasal iktidarı" ameliyata almak!
Resmin içeriği.
Fotoğrafın büyüklüğü, aktör ve plan!
Şunu gösteriyor;
Türkiye hala kendini "kozmik ve paralel" devlet yapısından kurtarmış değil.
***
Buarada.
Askeri vesayetten kısm-i olarak kurtulduk görünüyorsak da.
Hali- hazırda.
Poliste,
Yargı da,
İş Dünyası ve medya'nın belli kesiminde "vesayet" oluşturma gayreti var!
Soruşturmalarla,
Gözaltılarla,
Suç isnatlarıyla
Ve tabi ki "kurgulu manşetlerle" hükümetin" devrilebilineceği senaryoları hayata geçirilmek isteniyor...
***
Yılın son günü.
Aslında.
Değişen tek şey var, "takvim yaprağı".
Yoksa 2014'ün ilk günkü sabahında, "hayat kaldığı" yerden devam edecek.
Devlet için de,
Millet için de,
Birey içinde aynı.
***
Velhasıl.
Tüm bu karamsar hadiselere, olgulara rağmen!
Ülkeyi.
Bölgeyi ve ahaliyi "birbirine" düşürme, şeytanlığına rağmen.
Demokrasiyi,
Demokratik işleyişi "askıya" alma gayretinde bulunan şer yapılara rağmen,
2014 yılının, 2013'ü aratmaması dileğiyle!
Barışın, kardeşliğin, hoşgörü ve sevginin hkim olduğu.
Savaşların, çatışmaların, fitne ve fesat yapıların "yer bulmadığı" yıllar dileğiyle!
Tüm okurlarımın yeni yılını bir gün önceden kutluyorum.
Yılınız kutlu olsun.
Malum bugün, haftanın ilk günü.
çünkü yarın yerel gündemi hasb-i hal etmemiz gerekir.
Bu noktada önemli gelişmeler var da ondan!