AAHH BE KEMAL!
Eklenme: 2/11/2017 12:00:00 AM

Kemal…

Yine kendisine has, "talimat" vermiş…

Demiş ki.

Eeeyy arkadaşlar "dikkatli" olun…

Referandum'da "hayr" için…

Sakın ola;

Merkez sağcıları unutmayın.

Gidin-görüşün, ikna edin…

***

Eeebe Kemal!

Dediğin kesim, kastın…

Muhtemelendir ki.

Anavatan ile Doğru Yol Partisi…

İyi de.

Bunlardan kaldı mı geride "bi eser."

Zerre-i miskal yok…

Varsa; "nadide çiçek" gibi bir gidip görüşelim.

***

Neyse!

Bir de tarihten haberin var mı?

Yoksa diyeyim.

Yıl 2017…

Üzerinden çok ama çok yıllar-sular geçti…

***

Kemal Bey'e sormak istiyorum!

Asıl buna odaklan diye...

Hani…

Ana muhalefetin liderisin ya…

"Hayırcıların" başını çekiyorsun ya…

Ülkenin ve milletin bekası için; "Hayırcısın" ya!

***

Niye çıkıp demiyorsun ki!

"Hayır" için.

Bizim "terör örgütlerine" ihtiyacımız yok…

"Desteklerini" istemiyoruz…

Bizimle "aynı cephede" yer almasınlar…

Ya da şunu demiyorsunuz.

Ülkenin ve milletin bekası için; "tehditsizin?"

***

Demezsin!

Diyemezsin.

Dedin mi?

Bugüne kadar vaki olmuş değil.

Eğer ki desen!

Bilesin ki; "hak yoluna, millet" yoluna girmiş olursun.

İşte o zaman; "gör bak" neler oluyor?

"Hayırsızlığın" nasıl "hayr'a" evirildiğini…

***

BİR MUHALEFET!

Sorguluyorum…

O kefeden, bu kefeye koyuyorum.

Olmadı öbürüne…

Git-gel.

Lakin "içinden" çıkamıyorum.

Cevapta bulamıyorum.

Neye dair bu eforu sarf ediyorum diye sorsanız!

Muhalefet için…

Yani muhalefet partilerine dair bunu sorguluyorum!

***

Bir muhalefet…

Ülkesi için…

Milleti için…

Hatta kendine "iktidar" yolu yaratabilmek için!…

Neden ama neden?

"Bir uzlaşma, bir mutabakat, birlikte olabilme" şuurunu; "ortaya" koymaz!

Hediye etmez!

***

Neden her daim...

Ürkütücü güvensizliği.

Karanlığı.

Kaosu…

Şer yapılarla ittifak kurmayı…

Şiddeti, terörü.

Emperyal saldırıları.

Öfke selini oluşturma; "gayretkeşliği" içerisinde olur...

Niye…

***

Biliyorum!

Diyeceksiniz ki; "üreme merkezi" kaosta ondan!

CHP…

Bileşenleri.

Ve aynı anlayışın, "dış bahçelerde" gezinenleri…

Lozan'da ne idilerse.

Sevr'de ne yaptılarsa.

60'ta. 70'te.80'de.

28 Şubat’ta.

Aynı koridoru kullandılar.

Ki 15 Temmuz'da; "maskeleri" düştü.

Kendi insanlarını "kendi uçakları ve tanklarıyla" katlettiler.

***

O'nun için…

Dillerinde,

Anlayışlarında;

"Kavga, şiddet, terörden başka" üreme olmaz…

Bildikleri ve bel bağladıkları tek "dil" bu.

Darbe.

Ve e-muhtıralar.

Vesayet,

Tekçi, jakoben, devşirme "fikriyattın" uygulayıcılarıdır…

***

Merhamet mi?

Rahmani işler mi?

Hayr'a vesilelik mi; "nerdeeee?"

Ne mümkün…

İşte, "Türkiye'deki Muhalefet" bu!

Başa bela!

EEEBE YUUUH; CANIM DOKTOR!!

Adama bak…

Doktor olmuş… Diplomalı…

Ekran yüzlü…

Diş hekimi…

Çokbilmiş, programlara arz-ı endam etmiş.

Dr. Cihan Aksoy.

Önceki gün.

Kanal'da, izleyicilerden gelen soruya yanıt veriyor.

***

Bayan izleyici soruyor…

"11 yaşındaki kızımın, dizlerinde oturup-kalkarken çıtır çıtır ediyor… Nedendir…"

Yanıtına bi bakın…

Ne diyor?

Pişmiş kelle gibi "sırıtarak" verdiği cevapta.

“11 yaşındaki kızlar çıtır çıtır olur. Dizleri de çıtırdar.

Siz de daha çıtırsınız demek…”

***

Şimdi… Şimdi gel de laf etme.

Evet, gel de söylenme…

Tepki verme…

Sinirlenme...

Eeebe; "münasebetsiz" adam deme!

Eeebe; "densiz" adam deme.

Eeebe, "okumuş cahil" deme…

***

Neyse dedim bile…

Bir değil, bin kere dedim…

Peki, bu rezilliğe karşı kim ne yaptı?

Bu rezaleti, Show TV'de yapmış.

Ama NTV.

O'nu kapı önüne bıraktı…

"Canım Doktor" programına son verdi…

Takdir edilen bir tutum.

Çünkü böylesi; "edepsizlere" bir cevap gerek…

***

Bakalım!

Show Tv o "rezilliği" içine sindirecek mi?

İzleyicisine, "terbiyesizliği", reva görür mü?

Görür gibi bur durumda...

Ne diyelim.

Burası, Türkiye olunca herşey olabilir.

***

Doğrusu düşünüyorum!

Bu ifadeyi.

Bu densizliği, edepsizliği "başka" biri yapmış olsaydı…

Yani "Canım Doktor'um" değil de.

Mesela.

Bir öğretmen.

Bir okul müdürü...

Ya da bir imam…

Veyahut siyasi biri.

Bunları söylemiş olsaydı…

"11 yaşındaki kızlar çıtır, çıtır olur" deseydi.

***

Sahi.

Karşı mahallenin trolleri ne derdi?

Sanmıyorum ki…

Yerlerinde, 'oturup' çıtırdama yaparlardı…

Eee.

O'nu da onlara soralım.

Bakalım ne diyecekler?

Diyecekleri bir söz olacağına inanmıyorum.

Deseler de.

Trollüklerine yeni bir halka eklerler…

"Çıtır, çıtır'a.

Çevir de çevir "der üstüne yatarlar.

Bunlar değil midir ki…

Ahlak ve değerlere "kaç para" diyen!

***

SOSYAL MEDYA'YA DÜŞEN. PROTOKOL!!..

Öyle ya…

Sosyal medyanın diline düşmeye görsün.

Aman ha, aman.

İşte, Diyarbakır protokolünün listesi…

Rektör Prof. Dr. Gül'e dair.

Tabi.

Valilik protokol listesinde, Gül'ü rektör olarak görmüyor…

***

Bilmem.

Maka mı layık görülmemiş.

Yoksa gözden mi kaçmış…

Veyahut!

Hep çok konuşulan şu Diyarbakır protokolüne "yazım" işi, yapılmamış mı?

Ki, Rektör Gül.

Dekan olarak gösterilmiş.

Hem de;

İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekan'ı olarak.

***

Neyse!

Sosyal medyanın diline düşülmüşse.

Bizde, buradan mevzuu ettikse.

Muhakkak ki.

Hak edilen, hakkı olanın, seçilen "makam'a"…

Rektör Gül'ü yazarlar.

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Talip Gül diye...