Neye mi?..
Mesela, şu seçim barajının düşürülüp, düşürülmeme mevzusuna!
Öyle ya..
Yoğun bir kulis ve tartışma var..
Ne deniliyor; baraj düşecek mi?..
Düşerse kaça düşer..
7ye mi, 5e mi, üçe mi?.
Toto misali..
Kim neye göre, belirliyor rakamları o da ayrı bir muamma..
Yani; mızıkçılık..
Neyse; iddiamın azıcık detayına girelim..
Sonra, sorum gelecek?..
Şöyle ki, mızmızlık yüksek tonda seyrediyor.
Diyorum ki; seçim barajıyla ilgili, karar muhalefete bırakılsın..
Özellikle, Ana muhalefet lideri, Bay Kemale
Buyurun gelin, siz karar verin denilsin..
İster barajı düşürsün, sıfırlasın, isterse en tepeye yükseltsin?
O bilir...
***
Nitekim, Kemal bey ne diyor?.
Eğer ki biz, iktidara gelirsek seçim barajını kaldıracağız?
Daha da ileri bir iddiayla; seçim barajı kaldırılacaksa biz kaldırırız sözü var
İşte, bu naraya karşılık ben de diyorum ki, buyrun iddiasına girelim..
Bu çıkış ve iddiayla sizce Kemal Bey seçim barajını düşürmeye yönelik; karar mı alır?..
Yoksa..
Bu yoksa da, işte o da benim iddiamdır..
Ben de diyorum ki, bırakın barajı kaldırmayı, aşağı düşürmeyi?..
Barajı daha bir tepeye, yükseltecektir..
Yüzde 10un da üzerine çıkaracaktır?..
Niye mi; AK Parti seçim barajına takılıp, kalsın diyecektir!..
Buyrun, denemesi bedava..
Denemekten ne zarar çıkar?..
***
AHA DA FEZLEKELER GELDİ?..
Sahi ya!
28 Milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin; fezlekeler meclise geliyor?
25i HDPnin..
Oylama yapılacak..
Vekillere dokunulsun mu, dokunulmasın mı?..
Yani o kalkan kaldırılsın mı, kaldırılmasın mı?
Görünen o ki, bu minvalde iş hayli ciddi..
Peki, fezlekelere kim evet, kim hayır diyecek?..
Meclisteki görüntüye bakarsak; sonuç belli!
AK Parti, MHP, BBP, bir de millet ittifakının ortaklarından İyi Parti..
O da; evet diyenlerin kanadında
***
Vaziyetin seyri böyle olursa!
Ki öyle görünüyor..
O zaman; eyvah, eyvah diyen kim olur?..
Galiba; CHP ile HDP baş başa kaldıkları için, onlar diz dövecek!..
Peki, sonuç değişir mi, sanmam?!
Bu arada, PKKnın saldırdığı tek lider benim diyen, Kemal Beyin bu okkalı sözü sorgulamaya neden olmaz mı?. Mesele kontrollü saldırı gibisinden
Sizce
***
SİYASİ AHLAK YASASI!
Muhalefetin ağzında bir sakız!..
çiğneye çiğneye çürüdü..!
Diyor ki; siyasi ahlak yasası çıkarılsın..
Peki, muhtevası, o yok..
Hedeflenen ne; bir algı oluşturmak..
Siyasal iktidarı da siyasi ahlaksız gibisinden; gösterebilmek!
Denir ya; tencere dibin kara seninki benden kara?..
Öyle ya; başka partilere ödünç vekil vermek siyasi ahlak kapsamında olacak mı?..
Taciz, tecavüz, şiddet, rüşvet kapsamın dışına mı, çıkarılacak?..
***
Teröre, teröriste bel çıkmak..
Darbecileri sahiplenmek..
Ülkesini, milletini elin gavuruna şikayet etmek..
Demokrasiyi askıya almak, siyasal iktidarı devirmek adına her yol mubahtır demek..
Tüm bunlar muhalefetin ağzında çürüttüğü siyasi ahlak yasası mevzuatının kapsamına dahil edilecek mi?
Tabi bunlara getirilecek tanıma ne diyecekler?..
Tencere dibin mi; olmaz seninki olur!
***
ERBAKAN HOCAYI ANARKEN!
Bilmem.. Dikkatinizi çekmiştir her halde..
Merhum Başbakanlardan Necmettin Erbakanın anılma etkinliklerine; herkes seferber olmuş!?..
Peş peşe yayımlanan mesajlar.
Mezar ziyareti..
Ve buradaki beyanatlar
Anma geçesine tam teşekküllü katılımlar...
Cumhur ittifakı da, Millet ittifakı da..
***
Doğrusu; manzara karşısında, memnun olmamak, sevinmemek, gurur duymamak, kıymet almamak, mümkün değil..
Hele ki, 28 Şubatın o postal yalayıcı siyasetinin de, bir gün sonrası 28 Şubatın sene-i devriyesi olduğunu hatırlayınca..
Daha bir takdir edici, geliyor insana, manzara!
Lakin, Saadet Partisi iki ittifak cephesinin arasındaki gel-gitler koridorunda olmamış olsaydı..
Yani pozisyon orta hal içermeseydi; Erbakan Hoca herkesin anılan, sevilen hocası olur muydu, vefatının 10uncu sene-i devriyesinde!..
Sizce
***
PARLAMENTER SİSTEM!
Bugün konuşuluyor..
Yeniden Parlamenter sisteme dönüş yapılsın..
Daha da, güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, deniliyor..
28 Şubatın siyasi yönde ve yönetim sisteminde; en büyük rezilliği ve yüz karalığı değil mi Parlamenter Sistem!
Halkın seçmediği!..
Parlamentonun seçtiği bir Cumhurbaşkanı!..
Sorumluluğu olmayan ama yetkisi sınırsız olan, bir kişi!..
Hükümet kurma noktasında; kimi isterse onu belirliyor..
Birinci parti, ikinci parti, üçüncü parti, En fazla oy alan parti, ne mümkün?..
***
En düşük profildeki partiye git hükümet kur, yetkisini verebiliyor..
Koalisyon kur diyebiliyor..
Yani ucube bir dönem..
Egzantrik bir süreç.. Hal-i vaziyet; her türlü müdahaleyi, şeytani kurgularla, ikmale getirebiliyor.
çünkü, sistem kendiyle barışık ve samimi değil ki; istikrar sağlayabilsin!?.
***
Merhum Demirel ne diyordu; ben herkesin Cumhurbaşkanıyım..
Peki, halk ona bizim Cumhurbaşkanımızsın dedi mi?.
Hayır..
Necdet Sezeri hatırlayan var mı?..
Nerde, o anayasa fırlatmanın, ülkeye getirdiği ekonomik kriz ve 5 Nisan kararları?..
***
Ama şimdi; Cumhurbaşkanı Meclisteki sandalye sayısını dahi katlayarak, yüzde 52 oranında halkın teveccühüyle seçiliyor..
Yetki alıyor..
Ve hükümette tek sorumlu..
Vebali de, hayrı da, bedduasını da; o alıyor?..
Demem o ki; 28 Şubatın vücuda gelmesinde en büyük vebal, yüz karalık Parlamenter Sistemindir
GÜNÜN SÖZÜ..
- Ömrün ilk yarısı; ikinci yarısını beklemekle, ikinci yarısı da; ilk yarısının hasretiyle geçer.