Dünkü yazıma dair..
Demiştim ya..
Partiler açısından.. Bila istisna..
Aday kim olursa olsun..
Ama; "Sicili temiz olsun..!"
Yani; "şaibeli ve kirli" olmasın..
İşte bu yazıma, bir çok okur mesaj atmış..
Özellikle, Ak Parti için..
Denilen şu…
AK Parti 2002 ruhuna dönmeli..
2007'nin "Ak'lığını" yakalamalı..
31 Mart için de; "AK'ı bulmalı..
Yoksa!..
Hal-i vaziyet, "beterin beteri" olur?…
***
KAFALARI ALMIYOR?..
Ne yazık ki!…
Almıyor..
Devran hep bizim diyor..
Ben varım..
Biz diye bir şey yok; zihinlerinde!..
İşte bunlar var ya!…
Troyka…
Ama anlayacaklar..
Bilecekler..
Öğrenecekler..
Beyinlerine kazıyacaklardır..
"Ben değil, biz varız" hakikatini..
Ne diyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan…
Ey AK Partililer..
Ey Milletvekilleri..
Ey Bakanlar..
Ey eski Bakanlar..
Ey bizimle "yol yürüyenler…"
3 dönem görev yaparken..
3 dönem seçilirken.
3 dönem aday gösterilirken..
İyiydi..
Hoştu..
Keyfiyet hasıldı.. Sorun yoktu!..
Ben; "Ak Partiliyim" diyordun..
Şimdi.
Aday yapılmadığın için..
İstediğin "makama" gelmediğin için..
Yeni yetkililer..
Yeni görevler..
Yeni isimler.. Genç ve değişim; derken "kötü" olduk..
Yok beyler yok..
AK Parti..
"Ben değil, biz partisi.."
Bu böyle biline..
Ama kime diyeceksin; sahaya vaki mi?
Ne yazık ki; tartışılır!?.
***
STADYUM'UN HAL-İ VAZİYETİ!!….
Nicedir...
Bir okurum soruyor..
Diyor ki..
Sahi bu "stadyum'u niye" inşa ettik?..
33 bin kişilik..
Avrupai..
UEFA kriterlerine uygun..
Milyonlarca lira harcandı..
Ki hala harcanıyor…
Hizmete gireli..
Bakanlık devralalı, 1.5 yıl geçti…
Peki oynanan maç sayısı..
Bir elin parmakları olmadığı gibi; tek elin parmaklarına bile ulaşmıyor..
Bir yerli..
Bir ulusal.. İki kupa maçı..
Bir de; "şöhretler"…
Başka da oynanan bir maç var mı?
Yok..
Peki, "başka herhangi bir" sportif faaliyet oldu mu?
Hiç…
Kentin, "takımlarının" maçları oynanıyor mu?
Hayır..
Ne Diyarbekirspor..
Ne de, Amedspor..
Ne de başka bir komşu kentin takımının maçı dahi; "oynanmış" değil?..
İyi de..
Koca stadyum; "in, cin" cirit atsın…
Ha bire; "onarım-bakım" adıyla yüzbinler harcansın..
Yok ödenek ayrılsın..
Şurası akıyor..
Burası batmış..
Çimler kurumuş..
Koltuklar "oturulmaz" olmuş..
Mefruşat; "fırtınaya" kapılıp, kullanılmaz hale gelmiş!..
Ve daha nice; "mevzuu..!"
Ötesi..
Vaziyete karşı, "Spor camiası..!"
Hele ki, "futbol otoriteleri" ketum halde..
Sormuyor..
Sorgulatmıyor..
Kamuoyu oluşturup; "ey yetkililer ne yapıyorsunuz?" demiyor?..
Siyasileri bıraktık..
Ne vekiller..
Ne teşkilatlar..
Ne il başkanları..
İktidar, muhalefet bila istisna hepsi; "üç maymun" misali!..
Görmüyor..
Duymuyor..
Konuşmuyor..
Hani bir söz var; "işleyen demir pas tutmaz..!"
Korkarım ki…
Bir kaç ay sonra; "stadyuma" elverişsiz raporu tutulsun!..
Sürpriz olmaz..
Beri yanda; "stadyumun" altındaki "işyerlerine" göz diken..
Kira..
Satış..
İhale..
Bu minvalde de; "keyfiyet" hasıl..
İştahlı, iştahlı bakılıyor..
Kim ne kaparsa…
Evet, okuyucunun "serzenişi" bu yönde..
Bakalım, etkili ve yetkili zevat ne der?
Ya da; müjdeli bir haberleri olur mu?
Bekliyoruz..
Ya sabır diyerek..
***
SPOR CAMİASI!…
Önceki gün Diyarbakır'da toplandı…
Güneydoğu Spor Yazarları Derneği'nin öncülüğünde…
Diyarbakır ve Bölgede "yaşanan spor" sorunlarını; "istişare" etmek..
Ana başlıkları belirlemek..
Buna dair; "çözüm" üretmek..
Kamuoyu oluşturmak..
Alt yapı..
Tesisleşme..
Eğitim ve Ekonomi öne çıkan ana başlıklar…
Katılım, zengin..
Tartışılan konuların muhtevası önemliydi..
Tebrik ediyorum..
Lakin dikkatimi çekti; "Stadyumla" alakalı tek bir laf, cümle yok!..
Niye!…
Galiba "spordaki açmazımızın" cevabı bu "niye" de saklı..
Yanlış mıyım?..
Neyse!…
"Niye bu haldeyiz" deme noktasına gelmişsek..
Ümit ediyorum ki..
Cevabını da bulacağımız gibi..
Açmazları da..
Tabuları da..
Ötekileştiren, kısırlaştıran, üretimsizliğe mahkum eden "zihniyeti de" yıkacaktır.
***
BU BİR TERÖRİZMDİR…
Kim ne der?..
İtirazı ne olur?..
Ya da hangi "ideolojik" saplantı içerisinde bakar..
Artısı, eksisi; "hiç de umurumda" değil..
Umurumda olan..
Açık ve aleni bir şekilde; "yapılanın" bir terörizm olduğudur..
Eğer ki..
Elektriğe gizli zam yapılıyorsa..
Bu oran; yüzde 24 civarında ise..
Ki beş yılda; beş kez zam...
Ve bu zam'a ek olarak..
Vatandaşın faturasına…
Kullandığı elektrik "tutarı" kadar "dağıtım" bedeli, isteniliyorsa…
Faturada "farklı" kalemler adıyla; "söğüşleme" yapılıyorsa..
En düşük faturayı; 50 liranın altında tutmuyorsa…
Bir güne yüzde 3 'faiz" bindiriyorsa..
Ötesi…
Sayacı okuyan "elemanın" maaşını bile; "sayaç okuma" bedeli, diye alıyorsa…
Keyfine göre..
Aboneye muamele yapıyorsa..
Tehditle..
Şantajla..
Hayali suç isnatlarıyla; "kaçak elektrik" deyip duruyorsa..
Vatandaşı..
Devleti "ha bire söğüşleyip", cebinden elini çekmiyorsa..
Ve buna; "özelleştirme" denilip..
O özel şirkettir..
O bilmem nedir deyip; "devlet-i aliye" kulak tıkıyorsa..
"Eyvallah" diyorsa…
EPK her şeye vakıfsa!…
Deyin bakalım…
Bu zulmün..
Bu zalimliğin..
Bu hak, hukuk, adalet "tanımamışlığın" adı nedir?
Terörizm ve terör değil de; nedir?…
Dile kolay..
İhalesi 230 milyon, yıllık cirosu üç kat!…
Bir okurun dediği gibi..
"Elektrik terör örgütünü kınıyoruz!.."
Kınamak yeter mi?..
Sizce..
***
İNCE RÜZGARI..
Muharrem İnce..
Ayıptır söylemesi.. "Muhtar" bile değil..
Yani ne Vekil..
Ne seçilmiş..
Ne de CHP'de herhangi bir "makamda-yönetimde" değil..
Yani, "vatandaş" İnce!..
Ama!..
Öyle bir profilde estiriyor ki; "gölge lider" gibi!…
Her mevzuda var..
Baksanıza ne diyor…
"Gel adayımız ol denilse; aday değilim.. Olmam.."
Peki ne olacak…
İstanbul için..
521 bin üye var.. O üyelerin önüne sandık konulursa; "Aday yarışına varım"..
Yani şartı; "seçimle" aday olabilmekte..
Haklı mı..
Haksız mı?..
Siz deyin..
Adam "Gel Bakalım Muharrem'e çok" içerlemiş..
Bir daha; "Gel bakalım" olmak istemiyor..
Kolay mı!…
Peki, Kemal bey için durum ne?..
Ne diyeyim..
Aldı başına bir bela; "hem de püsküllü" bela!?…
Akıbeti meçhul!..
HAYIRLI CUMALAR