Cidden;
AK Parti Diyarbakır İl Teşkilatı karıştı.
Hem de, “şok” bir sarsıntı zinciriyle.
Tabi bu şok; “parti” teşkilatı için geçerli.
Öyle görünüyor ki;
Daha aktif bir “revizyon” karışıklığı önümüzdeki günlerde, gelecek.
Ne demişler;
“Çarşamba’nın gelişi Perşembeden bellidir”
***
Şöyle ki;
Halit Advan dün itibariyle artık AK Parti İl Başkanı değil.
İstifa mı etti,
Görevden mi alındı?
Bu meyanda, farklı söylemler var.
Çünkü,
Şahsi bazda henüz konuşmuşluğu yok.
Mevzuu ikmale geldiği andan itibaren, “ketum” bir hal yaşıyor.
Yani; “Sessizliğe” burunmuş vaziyette!
***
Ne bir beyanat.
Ne de telefonlara bir cevap.
Ve ne de;
AK Parti Diyarbakır İl Teşkilatından, hal-i vaziyete ilişkin, bir açıklama gelmiş değil.
Yok.
Parti eksenindeki herkes; “konuşmaktan” imtina ediyor.
Nedeni; meçhul değilse de.
Meçhulliyete dayalı öyle bir görüntü var.
***
Advan’a,
AK Parti’de şu saat itibariyle “size siyasi alan yok” dedirten süreç nasıl gelişti?
Denildiği gibi;
Kamuoyuna yansıyan “Dindarlar da BDP’ye oy veriyor” açıklaması mı?
Yoksa bir süredir;
Genel Merkezin takibindeki “performans” durumuyla ilişkili mi?
Kulislerde ağırlıklı olarak;
Advan’ın iki yıllık başkanlık dönemi içerisinde, “zayıf” bir siyaset.
Ve AK Parti’nin,
Saha politikasını “uygulamamaktan” kaynaklı, konuşuluyor.
***
Tabi;
“Dindarlar BDP’ye oy veriyor” açıklaması.
Ve BDP’nin,
Değirmenine su taşıyan beyanatları da, konuşulmuyor değil.
Hatta bunların “performansındaki” verimsizlik, “bardağı” taşıran damla olduğu söyleniyor.
Buarada,
Bazı Milletvekilleriyle de arasının “limonu” olduğu da gözardı edilmemeli.
İşte tüm bunların yarattığı “menü” sonucunda kesilen bir fatura.
***
Velhasıl;
İstifa,
Ya da görevden alma mevzusuyla alakalı; “kulis” mülahazası böyle.
Pek tabi ki;
Kendisi ne söyler, hangi gerekçeleri ortaya koyar.
Onu da; “sessizliğini” bozduğunda öğreneceğiz.
Lakin diyeceğim,
AK Parti Diyarbakır’da salt “teşkilat” düzeyinde değil.
Bütünlük!
Ve tüm organlarıyla, “sorgu” masasına alınmalı.
Hele ki,
Yerel seçimlerin yaklaştığı şu zaman dilimi içerisinde.
***
Gelelim;
Kadın Kolları Başkanı Sibel Yağmur’un hal-i vaziyetine.
O’da önceki gün itibariyle,
“İstifa” dilekçesini vermiş, “görülen lüzum” üzerine.
“Nasıl bir lüzumsa”.
Kulislerde,
Bu istifayla alakalı da, farklı söylemler var.
Her ne kadar;
Kendisi “görülen lüzum ve işlerinin yoğunluğundan” bahsederek, fikri beyanı var ise de.
Söylenenler zıt.
***
Birincisi;
Yağmur Parti’deki vasfının dışında,
Sevda Kadın ve Genç Girişimciler Derneği’nin de başkanı.
Deriz ya;
“Bir koltukta iki karpuz”.
İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığınca yürütülen Projeye Dernekleri de, dâhil edilmiş.
Orta Öğretim Öğrencilerine “SBS” kursu.
***
İddialara göre;
Bu kursun yükleniciliğini Eşine ait “Eğitim Merkezine” vermiş.
Kamuoyuna da, “eşine kıyak” şeklinde, haber yansıyınca.
Yağmur,
Soluğu Ankara’da alıp, “görülen lüzum” üzerine istifasını sunmuş.
Bir başka iddia ise;
Yağmur’un mevcut “İki Bayan” Milletvekiliyle arasının açık olması.
Buna mukabil, “istifasını” sunduğu da, ifade ediliyor.
Sonuç itibariyle;
Dün itibariyle Yağmur’un istifası, Parti Genel Merkezi tarafından kabul edildi.
***
Anlayacağınız;
Siyasi mekanizmaların her daim dedikodusu çoktur.
Kim hakikatin yolunda,
Kim hakikatsizliğin ısrarında,
Kim neyin hesabında, pek net bir görüntü vermez.
Derler ya; “siyasette sır verilir, ama renk verilmez.”
***
Neyse;
AK Parti’deki “revizyon” dalgası nasıl bir işlev görecek,
Halit Advan “nasıl bir savunmayla”, huzura çıkacak,
Sibel Yağmur’da,
İstifasının arkasındaki “nedenlerin” ne olduğuna açıklayacak?
Bir de; gidenlerin yerine kimler gelecek, görev alacak?
Bekleyip göreceğiz,
Hayırlı Cumalar.