İçişleri Bakanı Efkan Ala..
3 yıldır bu görevde.
Önceki görevi, Başbakanlık müsteşarlığı..
Ki uzun yıllar sürdü..
Evveliyatı Diyarbakır Valisi…
***
Önceki gün..
Kimine göre; "görevden" alındı..
Kimine göre, kendisi "istifa" etti..
Her ne ise..
Kabine'deki "revizyon" herkes için, sürpriz oldu.
Beklenen değildi..
***
Şimdi..
Birçok kişinin cevap aradığı soru..
"İstifa-görevden alınmanın" ardındaki sır nedir?
Ne oldu da, "üstü" çizildi..
Ne oldu da, "AK Parti" iç temizliğe, "İçişlerinden" başladı?
Doğrusu..
Hükümet kanadındaki kulislerde çok "şey" konuşulmuyor değil..
Konuşuluyor.
***
Ama, genel itibariyle..
Özellikle konuşulanların başında şu gelmekte..
Çözüm sürecinden hemen sonra…
DAEŞ ve PKK'nın eylemlerindeki artış..
Ankara’daki Tren Gar'ı.. Kızılay..
Suruç.. Diyarbakır..
İstanbul..
Ve Hatay'da "peş peşe" patlayan bombalar..
Toplu katliamlar..
Bomba yüklü araçların..
Canlı bombaların; ülkede tabiri caizse elini kolunu sallayarak "cirit" atışları..
***
PKK ve gençlik yapılanmasının aktifliği…
Diyarbakır başta olmak üzere..
Güneydoğu illerinde, hayata geçirmek istediği "çukur siyaseti!"
Hendek ve barikatların inşası..
Öz yönetim..
Öz savunma adına; "örgüt" elemanlarının kendilerince kanton bölgeler oluşturma girişimleri.
Şehirlerin "cephaneliğe" dönüşmesi..
Silahların..
Bombaların..
Mayınların akla hayale gelmeyen yoğunlukta; "şehirlere" örgütlerce taşınması..
***
Yani genel itibariyle…
Son 2 yıl içerisindeki vakalarda hep "güvenlik zafiyeti" konuşuldu..
Cevap bulunmayan bir soru?…
Hesap vermeyen bir durum..
Vaziyet "kabine üyeleri" için her daim, sorgulama konusu olmuş..
"Ne dokunulmaz biri" diye.
***
Ki, son olarak, 15 Temmuz'daki "kalleşçe" girişilen darbe girişimi…
Tüm yaşanan olaylardaki gibi..
Burda da yine sorgulanan; "güvenlik zafiyetini" getirdiği sonuç!
Tabi beyanatları, işlemleri, atamaları "çok soruları da" ikmal etti…
***
Gelirsek, Ankara koridorlarındaki yorumlara..
En çok telaffuz edilen…
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın…
FETÖ ile mücadele hızından, koordinasyon konusundaki "uyumsuzluğundan" şikayetci imiş..
Memnun değilmiş..
Bugüne kadar "destekleyen, arka çıkan" tüm eleştirileri göğüsleyen Erdoğan..
Uyuşmazlık üzerine "yeter" çıkışında bulunmuş..
***
Bu noktada, "bardağa" taşıran bir önemli damlanın da Ala'nın kendi beyanı olduğu söyleniyor..
Ki o beyanda geçtiğimiz hafta kamuoyuna yansıdı.
Ne demişti?..
Ki herkes ve her çevre tarafından "Ala'dan itiraf" mahiyetinde bu beyan kabul gördü..
Çünkü şöyle dedi Ala..
"81 İl Emniyet Müdüründen 74'ü…
Daire başkanlarının tamamı.
7 bin istihbaratçıdan, 6 bin 500'ü FETÖCÜ çıktı!.."
***
Bu ifade; çok tartışılmıştı..
Ve Ala'ya..
Yine Ala üzerinden Cumhurbaşkanına şu eleştiriler dizelendi..
İyi de..
Atayan sen/sizlersiniz..
Görevlendiren sen/sizlersiniz..
Yetki veren sen/sizlersiniz…
3 yılda bu kurumun başındaki tek isim yine sensin ey Ala...
***
Hayrola..
"Şikayete" hiç hakkın olmadığı gibi; "hesap vermelisin" denildi..
Denilen o ki bu itiraf içerikli beyanı, vaziyetin "tuzu-biberi" olmuş..
***
Bir de; "darbe" gecesindeki muammalığı!..
Malumunuz üzre o gece açısından; "ulaşılamayan adam" olarak kayıtlara geçti..
Ki Cumhurbaşkanı..
Ki Başbakan bu minvalde açık ve net olarak konuştular..
"Aradık ulaşamadık.?"
Ala daha sonra bir açıklama yaptı..
"O sırada Erzurum'dan uçakla Ankara'ya ulaşmaya çalışıyordum" diye!..
Ama kimse de pek inanmadı.
***
Konuşulana göre..
15 Temmuz gecesindeki "performanssızlığı"..
Müdahaledeki; "ulaşılmayan" isim olması..
"Darbeyi" önceden haber alamayışı.
İStihbarattaki zaafiyet..
Bu noktada; "önemli" bir karar sebebiyet deniliyor..
Nitekim yerine o gecenin kahramanlarından sayılan Süleyman Soylu'nun getirilmesi de anlam içermektedir..
Yani, "sır kutusunu" açıyor..
***
Tabi bir bağlantı da, Diyarbakır ayağı.
Ki bu en ciddi olanı..
Benim de, genel fikrim ve ana sebebin bu olduğuna dair..
2004–2007 yıllarındaki, Diyarbakır faaliyetleri…
FETÖ tahkikatına bakarsak..
2000 yılından buyana; "Diyarbakır Valisi" olarak görev yapan bir çok isim şuan cezaevinde..
Hüseyin Avni Mutlu..
Cahit Kıraç…
Yine o dönemin vali yardımcıları, kaymakamlar..
Hepsi şuan FETÖ soruşturması kapsamında "tutuklu" bulunuyorlar?
***
FETÖ bağlantılı açılan okullar..
Faaliyete sokulan vakıflar..
Dernekler..
En çok bu valilerin görev süreleri içerisinde; "faal" olduğu görülüyor.
Nitekim..
Son soruşturmalarda bunlar üzerinden, "devletin milyonlarca" lirasının peşkeş edildiği söyleniyor.
Projeler adıyla aktarımının gerçekleştirildiği!..
En ciddi para akımı da; "SODES" projeleri üzerinden..
***
Yani..
FETÖ’ nün "en fazla" palazlandığı dönemler!…
Ki şuan O dönemlerdeki "okullar, vakıflar ve derneklerin" hepsine el konulmuş durumda.
Hepsine kilit vuruldu.
Yetkili ve etkili kişileri de; soruşturma kapsamında "tutuklanarak" cezaevine konuldu..
***
Sonuç itibariyle…
Önümüzdeki günlerde, FETÖ soruşturması kapsamında..
Özellikle, Hüseyin Avni Mutlu..
Özellikle Ahmet Aydın..
Ki Ala döneminde, Vali Yardımcılığı görevini yürütüyordu..
Bilahare, Siirt Valisi oldu..
Özellikle, SODES projesi kapsamında sorgulanıyorlar..
***
Ya Diyarbakır'da tutuklananlar..
Eğitimciler..
Dershane yöneticileri..
İş adamları..
Kamudaki diğer görevliler..
Ve bazı STK temsilcileri bu minvalde yargılanıyor.
Öyle görünüyor ki, "ifadelerinde" Efkan Ala'nın isminin sıkça duyacağız!..
İddianamelerde adının zikredilmesi..
Şimdiden kimse için "sürpriz" olmasın..
***
Neyse..
Zaman her vakanın "en büyük tefsiri" olduğuna göre..
Önümüzdeki günlerde; "çok şeyler" konuşulur..
Kim kime; "nasıl himmet" ettiğine dair…
Eee..
Sırada, o dönemin siyasi ayağı da var…
Hayırlı Cumalar..