Selahattin Demirtaşın son dönemlerde cezaevinden ürettiği siyaset hayli etki alanı oluşturmaya başladı.. Dikkat edilirse; itibar görüyor, tartışmalara mevzu oluyor.. Siyasetin gündemini dahi teşkil edebilecek noktada sirayet edici! Tepki doğuran noktalar da yok değil?.. Eee; ne deniliyor reklamın iyisi, kötüsü olmaz?.. Önemli olan; konuşulmak!
***
İşte, Demirtaşta bunu bir süredir sıkça icra ederek, yapıyor ve de konuşuluyor!!!.. Siyasetin dinlenen, düşüncelerine pirim verilen bazı evrelerde formül ve strateji olarak görülen bir kimlikte, dikkatleri üzerine çeken konumda! Ki, HDPnin kongresi, MYKsı ve Sincar ve Buldanın ortaya koydukları performanstan daha ileride etkileyici olduğunu söyleyebiliriz!.. Demirtaş prim alıyor yani..
***
Baksanıza son çıkışlarına! HDPnin bir türlü beceremediği altılı masada bulunamama haline şıp diye formül buldu, etrafında gezinti yapmak adına.. Ve, biraz sıkışalım diyerek, kürsü attı altılı masanın sol köşesine!.. Hem de İyi Partiyi ürkütmeden, tepki söylemi ve eylemi geliştirtmeden!.. Buna dair, söylemi de PKK Türkiyeye karşı silah bırakmalıdır.. HDP PKK ile bağlantılı bir parti değil oldu Tabi ne kadar gerçekçi; o herkesin malumu!!!
***
Demirtaşın bu mesajlarının satır aralarındaki ezcümle çözümü, tercümesi, şifre kodları çok başlıklar içerse de; CHP ve Kılıçdaroğluyla olan HDP diyaloğunun özünde, danışıklı dövüşte iki şıkkı öne çıkarıyor.. Üst akıl kurgusu.. Daha açık bir ifadeyle meramın hasıl olması açısından; iki hamle var bu stratejide!.. Birincisi, mazlum ve masumane bir libasla Demirtaşın mesajı var, HDP ve tabanına! Ben Cumhurbaşkanlığı adaylığınıza hazırım.. Ki, bu işte adaylık tecrübesi de var..
***
Diyeceksiniz ki; olabilir mi?.. Tabi, bunun olabilirlik seyrinin kararını verecek, Partisinden daha önemlisi ve sonuç vericisi olan Yüksek Seçim Kuruludur.. Bir de; yargılandığı davalardan çıkacak sonuçlardır.. Siyasi yasaklı Adaylık onayı gelirse ne ala HDP kendi rotasında, arenada faaliyeti yalnız yürütür.. Gelmezse!.. YSK siz aday olamazsınız dese; işte o zaman Demirtaşın attığı kürsü ve Kılıçdaroğluna olan destekte meram hasıl olur
***
Demirtaş kendisine gelen kırmızı kartı antidemokratik bir sonuç olarak değerlendirmeye başlar Ve cezaevinden sürekli ses yükseltirMağduriyet politikasıyla, dikkatleri üzerine çekip, sözünü dinleten konuma düşer! Bakın beni aday yapmıyorlar, ben aday olamıyorum, o zaman oyunuzu Kılıçdaroğluna verebilirsiniz der?!.. Hali hazırda, celladına aşık bir duruş var.. Başka da kimseye; meyil verilmez!..
***
Ve o kürsü, birden koltuk kimliğini alır.. Ki bu da masa kurucunun sahiplenilmesiyle, ikmale gelecekKi, ittifak resmiyet kazanır.. Yedili benzemez de, ortak aday aramasına gerek kalmayacakNasılsa, herkes sahada ilk turun, güreşe doymaz güreşcileri olarak kendi adaylarııyla seçime girer.. Sandıktan çıkacak sonuç haliyle, CHPnin adayı Kılıçdaroğlunun ilk turun birincisi olması olacak.. İkinci turun tek aday vizesini almış olur Nasıl bir strateji ve oyun kurucu hali.. Sizce
***
Ancak şöyle bir nüansta var! Demirtaş üzerinden, altılı masadan istenilen tavizler alınmazsa.. Ve hal-i hazırda ürkütülmeyen İyi Parti ürkütülürse.. Diğer, yavrular da mırın kırın edip, keramet icra etmeye kalkarlarsa!.. O zaman; HDP hal-i hazırdaki bileşenleriyle bizi istemeyeni bizde istemeyiz gibisinden, bir racon keserler.. Sonuç; yüzde 10un üzerindeki oy bir kenara yazılarak, ayrılır
***
Yani, oylar baklava tepsisindeki dilimler gibi bölünür!.. Ve böylece de; Erdoğanın ilk turda ipi göğüsleme ihtimali, çok daha yüksek oranda artmış olur!Tabi, hal-i hazırdaki kırılgan çizgilerde, Meral Hanımın da kendisini ortak aday noktasında ısınmaya alması da; ayrı bir mevzunun harmanını teşkil ediyor Feyk çok malum!
***
ŞİMDİ NE OLACAK?!
Dün, CHPye kayyım atanmasına ilişkin bazı detaylar vermiştim!.. Özellikle; Partideki Baykalcı ve Kılıçdaroğlu çekişmesinin, geldiği aşamaya ilişkin.. Ve şunu söylemiştim.. Peki bundan sonra ne olacak?..
Ve dün; ilk hamle gelişti.. Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin, Diyarbakır İl Başkanlığına atadığı kayyım heyetine, resmi tebligat yapıldı.. Yetki belgesi verildi..
***
İşte bu yetki belgesi ve tebligat üzerine, kayyım heyeti İl Teşkilat Binasına giderek; devir işlemini yapmak istedi.. Lakin İl Başkanı Özlem ve Yönetim Kurulu üyeleri, heyeti içeri almadığı gibi; yetki hala bizde deyip karşı çıkıldı.. Kayyım heyeti, karşılaştıkları direnç ve İl yönetiminin devirden imtina etmesini; tutanak altına alarak bina önünden ayrıldı!
**
Peki bundan sonra ne olacak?!.. Kayyım heyetinden aldığım bilgiye göre, tutulan tutanakla Cumhuriyet başsavcılığına başvurulacak. Devir işlemini, kolluk kuvvetlerinin nezaretinde gerçekleştirilmesini, sağlayacaklarını bildirdi.. Yani; CHPnin Diyarbakır İl Teşkilatındaki hal-i durumu; polis gücü çözecek
***
Galiba bu işte, CHP yine bildik siyasetiyle Soylunun parmağı var diyecek.. Sizce derler mi?!..
***
KLİMA İŞİ!
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Daire Başkanlığının; toplu ulaşım araçlarındaki klimaların bozuk veya çalıştırmada imtina edilmesi haliyle, yaşanan bunaltıcı, çekilmez çile haline, tepki yüksek.. Bir kaç günlük; denetimden sonra hal-i hazırda durum, eskisinden daha beter, yaygınlaştı; klimalar devre dışı politikası!
***
Gerekçe yakıt, girdiler gösteriliyor.. Belki kendilerince haklılar.. Ama gölgede 45 dereceyi bulan sıcaklığın hakim olduğu Diyarbakırda, minibüs ve halk otobüsleri kadar belediye otobüslerinde, klimaların çalıştırılmaması, her yönüyle insanlık dışı muameleye tabi tutulmadır.. Diyorum ki, şu denetim işini hiç elden bırakılmaması şu kavurucu sıcakların yaşandığı zaman dilimi içerisinde
***
GÜNÜN SÖZÜ
Bilim ve bilgelik, insan ruhunu doğanın üstüne yükseltir.
Failed to load the video