Bu ne garip bir iş ya!?..
Tuhafın da ötesinde bir tuhaflık sardı şu siyasi partileri ve toplumdaki bazı mürekkep yalamışlarımız?
Neymiş; İyi Parti yerel seçimlere, kendi adaylarıyla girme kararı almış.?
Kaç gündür takip ediyorum!..
Siyaset kulvarında kızıl kıyamet kopmuş gibi!..
Gazetelerde, ekranlarda, haber ve yorumlarda; flaş flaş, bomba bomba gibisinden, başlık ve cümleler kuruluyor..
Akşener böyle, Kılıçdaroğlu böyle?!..
İmamoğlu bunu dedi, Yavaş böyle yaptı diye?!
***
Yani büyük bir hengame!..
Tepinen tepinene!..
Nasıl olur, niye olur, neden oldu gibisinden bir de sorgulama yapılıyor..
İyi de arkadaş, bundan daha doğal, bundan daha siyasi tutarlılık mı olur?!..
İttifaklar, masa kurmalar normal!..
Beş bilinmezlikle yola çıkmak, doğal!..
Böylesi siyasi duruş, daha demokratik, daha çağdaş, daha özgürlükçü, eşitlikçi ve de modern?..
Ama bağımsız, hür, kendi iradesiyle hal ve harekette bulunmak, fikriyle, siyasi duruşuyla karar verici olmak; anormal!..
Öyle mi?..
***
Bu mu, demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan, siyasi partilerin ilkeli duruşu?..
İyi de arkadaş..
Nerde kaldı senin öz iraden nerde kaldı demokrasinin vazgeçilmez unsuru olman?..
Ve nerde kaldı, parti kurmadaki misyonun!..
İkmale getirdiğim fikri beyanda, şunu ifade etmek isterim..
Şöyle bir kanaat oluşmasın..
Ben ittifaklara karşı değilim..
İş ve işlemi, yasal olması kadar, siyasi hedefe ve ikmaline dair, uzlaşı ilkelerine bağlı kalma kaydıyla; ittifak ve işbirliğine gidilir..
***
Ancak bu ittifak ömrübillah devam edecek..
Bir ayrılma olmayacak..
Ya da niye ittifaktan ayrıldın, çıktın diye hakaretlere maruz bırakılması, dövülmesi, sorgulanması; garip ve tuhaf bir şey
Nasıl ki ittifaka girmek doğal ise, ittifaktan ayrılma da bir o kadar doğal olması gerekir!?.
Kaldı ki, seçim sonuçları ister pozitif olsun, ister negatif olsun
Varsa kesilecek bir fatura, verilebilecek bir hesap
Huzura alınacak, sanık sandalyesine oturtulacak olan; o partinin kendi kadrosudur, yönetimidir, genel başkanıdır?..
Başkası değil..
***
Ha bir de kurulan her partinin öz iradesi kadar iktidar olma hedefi olur..
Seçime girmesi de bu minvaldedir.?
Yoksa parti kurmak, bir başka partiye değnek olmak, ya da aparat olmak değil..
Her şey konjöktüreldir?
Netice itibariyle!..
Demem o ki, Akşenerin kurmaylarıyla almış olduğu ortak; kararı çok vahim, çok anormal görmek, abesle iştigaldir..
Yapılan tartışmalar da yersizdir!..
Bugün ittifak, yarın ayrılma.?
Bugün var, yarın yok..
Ha dönebilir de, dönmeyebilir de?!
***
BABA-OĞUL BOMBASI!..
İşte asıl bomba, asıl flaş haber!..
Baba-oğul olarak nam salan, Kılıçdaroğlu ile İmamoğlunun, yerel seçim hesaplaşması olacak
Sormak istiyorum..
Ki Hakan açılımını yapmış, sorulara dair
***
Sizce.. Kılıçdaroğlu, İmamoğlunun seçimi kazanmasını ister mi?.. Ben sanmam..
Sizce.. İmamoğlu seçimi kaybederse, Kılıçdaroğlu üzülür mü?.. Ben sanmam..
Sizce.. İmamoğlunun güç dengesi sıfırlanırsa, Kılıçdaroğlu gözyaşı döker mi?.. Ben sanmam!..
***
Sizce.. İmamoğlunun kazanması için, Kılıçdaroğlu Akşenere ittifak için kapısını çalıp, yalvarır mı?.. Ben sanmam!..
Sizce.. İmamoğlunun yargılandığı davada ceza almasını, Kılıçdaroğlu istemez mi?.. Ben sanmam!
Sizce.. Kılıçdaroğlunun CHPnin başında gitmesine en çok üzülen, İmamoğlu mu olur?.. Ben sanmam..
***
Hasılı kelam!..
CHPnin içine düştüğü girdaptan, Kılıçdaroğlunun kongrede yeniden seçilmesiyle, kurtulur mu?!..
Ben, hiç ama hiç sanmam..
çünkü, CHP fiziken de, fikren de, bölük, pörçük, olup dağılmıştır.. Kurtuluş reçetesi; öz iradesine dönüşüdür..
Ötesi, kodların dağılımıdır?!..
Tabi, Özgür Özel ile Kılıçdaroğlu arasındaki ilişki de son buldu..
Yani bir baba-oğul davası daha; mevta!
Bir de Orsan Öymen var..
O da, Kılıçdaroğluna rakip..
Görülen o ki; kurultay çetin geçecek
***
GÜNÜN SÖZÜ?..
Kimyası bozulan siyasetin ruhunda öz irade aranılmaz?
Failed to load the video