Şu Sur'daki arsaların satışı; tam bir şeytan-i "kurguyu" deşifre etti diyebilirim…
İş çetrefilli…
Çöz çözebilirsen; bilinmez denklem gibi!..
Kimler var?.. Kimler yok?.. Kimler işi nasıl, ne zaman "pişirmiş..!"..
Son lokma; "hiç edilmek" üzere nasıl bin planla servise sokulmuş?!…
Zincirleme..
Enva-i pisliğin "içerdiği" bir memba gibi "kötü koku" veriyor..
Hep soru!..
Ne yazık ki yanıt veren de yok.. Kafalar kuma gömülmüş…
İşkembeciler de; deşifre olmamak için "masumane" pozisyonunda!..
Sanki olup-bitenden be haberdarlar!…
Dün gibi!..
Bugün de benzer bir tavır söz konusu!..
***
Ahali tepkili.. Biz ökeliyiz.. Yazıyoruz, çiziyoruz..
Özellikle; "ortaya çıkan" geçmişe dair "rant çetesi..!"
Tabi ki, "kent adına, üniversitenin yarınları" adına…
Bu rant son bulsun..
Birileri "milyonluk" vurgunlar yapmasın diye; "devletin malı" peşkeş edilmesin!…
Yeter artık…
Neyse, artık yargı işin içerisine girdi..
Çünkü, İdare Mahkemesine "yürütmeyi durdurma" davası talebi yapıldı..
Nitekim, Sur Belediye Başkanvekili Abdullah Çiftçi, açıklama yaptığı söyleniyor..
"İhaleye" katılım olmadığı için; "iptal edildi?"..
Olmaz mı?…
Katılanlar, geçmişte "işi pişirenler" olacağı için, kaçtılar..
Şimdilik…
***
Aslında işin özü, bugün değil.. Kirliliğin ilk tuğlası; 2013'te atılmış!..
O günkü; "yerel" yönetim!..
O günkü, Dicle Üniversite yönetimi!...
O günkü, Büyükşehir Belediyesi..
O günkü, Sur Belediyesi...
"Birbirlerinin" ağzına tükürürcesine..
Pardon "bal" çalarcasına; o arsaların "işini bitirmişler..!"
Araziler "hisseli bir şekilde "batan geminin malları" misali, satmışlar...
Değerinin; "onlarca" katı düşük bir fiyata!…
10 lira iken, bir liraya!...
Peki alanlar kim?
Kimi derseniz var?...
***
Özellikle; "hak, hukuk, adalet, eşitlik, demokrasi, Kürt meselesi" deyip, mangalda kül bırakmayanlar!..
Vatan millet sakarya diyenler de!…
Vakıflar bile var..
Hele hele, "kaplan" kesilenlerin, kaptıkları "büyük lokmaların kendilerinde olması!!!.."
En büyük hissedar olmuşluk!..
İşin kokuşmuşluğu bu seyirde..
PKK deseniz var?.
Ergenekon deseniz var?
FETÖ deseniz var..
Yani varda var; hepsi "genelde" başları birbirine değmez, ama kuyruklar yapışık!..
Çıkar ikizler gibi!..
***
Neyse!..
İş yargıya intikam etti dedik ya!..
Bakalım; "adalet" nasıl bir karar verir?!..
İhale iptal olsa bile; "yürütmeyi durdurma" kararı alınır mı?
Bekleyip göreceğiz...
Diyorum ki, hazır el bu minvalde atılmışken; "geçmişe" de bir iğne batırılsa!..
"İrin" patlasa..
Çünkü; bu işlem.. Özellikle 18 uygulaması..
O arsaların "imara" açılmasındaki amaç "evvelki" arazilerin imara açılmasının "kurgusudur?!.."
2013'te O arsalar; "hisseli" satılmıştı..
"Tarım arazisi…"
Şimdi, imar girince; "parsellendi..!"
Yani "herkes" payına kavuştu..
Belediye de..
Yoksa, Sur belediyesinin o bölgede "gayri menkülü" yok ki?
İmar payı..
Aynı zamanda; "konut, ticari alan, eğitim alanı, sağlın alanlar da" belirlendi!..
Zaten imar planına bakıldığında; "iş kendi kendini ele veriyor.."
Arazinin değeri dün 10 lira iken, bugün bin lira oldu?..
Nitekim; imar haritası, "arazilerin" dağılımı "maskelerin" tümünü düşürüyor..
Yeter ki; okunabilinsin?
***
Dile kolay!..
Üniversiteyi "U" şeklinde içine alan arazilerin bütünlüğü söz konusu…
Peşkeş büyük…?!
Belediyenin tabiri caizse; "devede kulak bile" değil..
Peki bundan sonra ne olur?..
Doğrusu, domino taşı misali bir etki gösterecek arasi peşkeşi!!?
Bundan sonra ne olabilir derseniz, diyeceğim şu; "Dicle Üniversitesindeki" araziler kurtlar için artık "kolay" lokma!..
Zaten, mazerette hazır..
Üniversite borç batağında yüzüyor ya!..
Para-pul yok!.. Kriz var..
Hocaların döner sermayesini bile ödeyemiyoruz... Alacaklılar, müteahhit, metikalcı, ilaç firmaları kapının önünde..
Baksanıza "servis" uygulaması bile maddi imkansızlık(!) yüzünden kaldırıldı?
Paraya ihtiyaç var?..
Para. Para.. Para..
O zaman; gayrimenkullerimize bakalım, "biraz arazi" satalım denilecek!…
Borçlarımızı ödeyelim..
Üniversite rahat nefes alsın diye söylenip durulacak?..
Yazışmalar.. Kulisler.. Ve artık "üniversite" kirli çarkın döngüsüyle kısırlaşacak?..
Daralacak..
Nitekim, Dicle Nehri kıyısındaki arazilerin şimdiden "projeler adı altında" nasıl "hiç" edileceği planlanıyor..
***
Netice itibariyle!..
İlk gün ifade ettim; "bu hamur çok su olacak..!"
Kent adına; ben notumu düşeyim de!.. Yarın "dilsiz şeytan konumuna" düşmeyelim!..
Ha buarada!..
Kimse bu işi "siyasi kulvara, ya da Ak Parti" meselesine çekmesin..
Ya da "kayyum'a karşı" bir fikriyat olduğuna dair!..
"Art niyet" diyen kendine kamuflaj yapıyor..
Bilakis; "iş siyasi olduğu" gibi "tamamen" kirli rant çarkına dün gibi bugün de "Diyarbakır’ın geleceği kurban" ediliyor hakikatini ortaya koymaktır..
Birileri büyük oyun planlıyor.. Ne gariptir ki; "sazanlarımız da" çok…
Belediyemizin.. Üniversitemizin…
İşte bu noktada; "sazan olmaması, oltaya gelmemesi" gerektiğini söylüyorum!…
Halk düşünülsün.. Ensesi, göbeği şişikler değil…
***
2013'e dair; "Sayıştay müfettişlerinin" hazırladığı rapor var..
Okunsa..
Mercek tutulsa; "vurgunun" boyutu ortaya çıkar..
Ve böylesi bir seyre rıza gösterilmez…
Arazi satışından; 52 milyon lira "devlet zararının" olduğunu söyleniyor?
O gün; 5 milyona satılmış..
Belediyenin şuan ki, arsazıın 40 katı!…
Sayıştay raporunda mevcut..
Kamu zararının tahsil edilmesine dair not düşülmüş..
Bu iki sorunun, yanıtı "tüm bu anlattıklarımın" deşifresinde kanıt olmaktan da ötedir..
Şimdilik bu kadar diyelim!!!.
AK parti, elindeki kozu başkasına kaptırıyor..
İşte ona yanıyorum!…
Takipteyiz..
***
Bİ TERSOLUK YOK MU?..
Resim.. Görüldüğü şekliyle ortada.. Diyarbakır'da çekildi..
Yoruma gerek yok.. Yalnız diyeceğim şu..
"Terso bi durum yok mu?"..
Yani, mühendislik şaheserliği açısından..
Dün, Söz'ün birinci sayfasında gördüm…
Ben şaştım.. Mükemmel bir eser…
Sizce...
***
KÖTÜLÜKLERİN ANNESİ!..
Ne yazık ki!..
Deriz ya.. "Kötülüklerin" annesi "yalandır" diye.
Doğru bir tespit!.. Lakin doğru bir gerçek te şu..
"İçki" şuursuzlukların; "babasıdır…!"
Baksanıza, Deniz Çakır'a!… İçmiş, içmiş zilzurna sarhoş..
Salonda oturan; başörtülere "babalık raconu" kesiyor..
"Bu kıyafetle ne işiniz var burada diyor..
Gidin buradan, gidin.. Gidin; "Suudi Arabistan’a" gidin..
Vaziyet mi?
Her türlü çirkinlik ve iğrençliğin; "batakhanesi!"..
Terbiyesizliğin.. Ahlaksızlığın...
Velhasıl; "düşüklüğün" en dibi icra ediliyor!..
Nihayet!.. Yargı böylesi "utanmazlığa" soruşturma açtı..
Bakalım; "Çakır" nasıl çark edecek..
Şuursuzmuydum.. Beyinsizmiydim.. İçki içtim; kendimi, benliğimi kaybettim mi diyecek?
Yoksa..
Ağababalarının..
Seküler yaşamın fikriyatıyla; "laikliğin" arkasına gizlenip "racon" kesmeye devam mı edecek?
Tabi tövbekarlığı da.. Ahlaksızlığı da?
Nereye gider bilmem..
Belki de, İsrail'e gidip "ağılama duvarı" önünde; "diz çöker..!"
Eee.. Alayı böyle yapmıyor mu?..
Baksanıza..
İş artık zıvanadan çıktı.. Moda misali; "üreme" yapıyor..
İşte, Ankara'daki iğrençlik..
Elif Gürbüz adlı başörtülü bayana yönelik saldırı..
Yarı çıplak biri, kafeye giriyor..
Başörtülü Gürbüz'e ağzına geleni söylüyor..
Tepki alınca.. Ahali "ebe rezil" deyince, tabanı yağlayıp oradan kaçıyor..
Ustad ne demişti.. Bunların sülalesi "tabansız..!"