Objektiflere;
Yansıyan bu resim ve içerdiği samimiyet testi!
Evet,
BDP ve AK Parti arasındaki, iyimser hava.
Doğrusu,
Önceki gün, bu havanın rüzgrı Diyarbakırda hayli duygu fırtınası yaratan bir esinti içerdi.
Malumunuz üzre,
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay iki günlüğüne Diyarbakırdaydı.
***
çözüm süreci!
Ve bu eksendeki; arayışlar.
İşte,
Önceki gün ve dün bu yol seyrinde, önemli ve tarihi gelişme ve görüşmeler yaşandı.
Din Adamları.
Kanat Önderleri.
Ve STK temsilcileri.
Her ne kadar;
Kısıtlı ve seçicilik öncelikte idiyse de.
Üzerinde, polemikler vaki ise de; genel anlamda meram ve beklentiler, artı-eksi noktasında anlatıldı.
***
Atalay;
İki toplantı sonrasındaki değerlendirmesi oldu.
Dedi ki;
Görüşmeler çok olumlu geçti.
Denilene göre;
Bu geziler devam edecek.
Ve yaklaşık 20 ilde benzer görüşmeler yapılacak.
Tabi ki,
Doğu ve Güneydoğunun ötesinde, ülkenin diğer bölgelerini de kapsayacak!
***
Atalayın bir sözü etkiliydi;
Silahlar sussun, siyaset yapılsın.
Hepsinde ana beklenti şu.
Özetle ifade edersek!
Görüşmelerin, sonuç bildirgesi şu başlıklar oldu.
Evet.
çözüm süreci önemli ve desteklenmeli!
Taraflar ölçeğinde;
İyi niyet atmosferi muhafaza edilmeli.
Barış dili,
Uzlaşı dili öncü kılınmalı, söylemlerde kırıcı ve küçük düşürücü olunmamalı.
Siyaset,
Ve siyasiler sürecin dışına çıkarılmamalı, özellikle BDP!
Sivil Anayasa.
Yani yeni Anayasa süreci, polemik mevzusu oy kaygısına, alet edilmemeli.
Akan kan,
Dökülen gözyaşı neye mal olursa olsun dindirilip çözüme gidilmelidir.
***
Dedim ya,
Objektiflere yansıyan.
Ve konuşmalardan öne çıkan; samimiyet testi oldu.
Nitekim,
Atalay toplantıda konuşmaya değil, sizi dinlemeye geldik dedi.
çünkü süreç herkes için bir samimiyet testini. içeriyor.
***
Gecede,
Herkesin gözden kaçırdığı bir görüşme gerçekleşti.
Atalay,
Bakan Mehdi Eker,
Vali Mustafa Toprak ve iki gün önce KCKdan tahliye olan Fırat Anlı.
Hepsi aynı karede ve yuvarlak masanın etrafındaydı.
***
Anlı.
Yenişehir Belediyesi Eski Başkanı.
Bilindiği gibi;
4 yıla aşkın bir süreydi, tutukluydu.
Dörtlü görüşme bir saate aşkın sürdü.
Samimiyet testlerinden biri de;
Havaalanı karşılamasında oldu diyebiliriz...
çünkü;
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemirde havaalanına gidip; Atalayı burada karşılamıştı...
Sonuç itibariyle;
Diyarbakır ve ahalisi.
Pek tabi ki Sayın Atalay.
Ortaya konulan görüntüyle; samimiyet testini başarıyla geçmiştir.
O,
Hasretle gözlerini yumdu.
Ne oğlunu,
Kucaklayabildi, ne de kemiklerine kavuşabildi!
Evet,
Berfo Ana vefat etti!
Kayıp yakınlarının.
Faili meçhule kurban gidenlerin,
İşkence,
Faşizmin baskısına maruz kalanların, sembolüydü Berfo Ana!
***
Direndi.
Bir asrı dahi geride bırakarak direndi.
Ve dün;
Hasretler içerisinde, 105 yaşında hayata veda etti!
Oğlu Cemil Kırbayır.
12 Eylülün,
Faşizan zihniyetiyle gözaltına alındı.
İhtilalin,
Bir gün sonrası yani 13 Eylül 1980de evinden alındı.
Önce 247. Piyade Alayına götürüldü.
Bir hafta burada tutulduktan sonra da Karsa.
Askeri Gözetimevinde.
O dönem sorgu evi olarak kullanılan Dede Korkut Eğitim Enstitüsünde emniyet personelince sorgulanırken, 8 Ekim 1980'de işkencede ölmüştü.
***
Tabi.
Bunlar gayri resmi aktarılan bilgiler.
Ne kayıt,
Ne de herhangi bir resmi veri yok, Kırbayır nerde diye?
Meçhul.
O da,
33 yıl boyunca, oğlunun diri, ya da ölü ya da iskeleti bulunsun diye mücadele etti.
Ama nerde bulamadı?
Gece de,
Gündüz de, oturduğu evin kapısı ardına kadar açıktı.
Belki; Oğlu Kırbayır gelir diye!
***
Kendisi;
12 Eylül davasına müdahil oldu.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesine gitti.
Yaşına,
Hastalığına, yürüyemez hale gelişine rağmen!
İnatla,
Hesap sorma mağrurluğuyla!
Kenan Evren yoktu.
Ama şu çığlığı, duruşma hkiminin yüzüne seslendirdi!
***
Evreni kast ederek;
Sen utanmadın mı? Sen benim çocuğumu işkenceyle öldürüp, kaybettin.
Sana ceza verilsin.
Sen benim yuvamı yıktın.
Utanmaz!
Senin de evin, yuvan yıkılsın demişti.
Duruşmada, Mahkeme hkimine de seslenmişti.
Sen onu niye buraya getirmedin.
***
Berfo Ana.
Cumhuriyetin,
Kuruluşuyla gelişen karanlık dönemlere şahit çınarlardan biriydi.
Acıların en büyüğünü,
İliklerine,
Yüreğinin en derinliğinde 12 Eylülde yaşadı.
60 ihtilali de ayrı!
Bir semboldü.
Faşizan, düzenin mağdurlarının Berfo anasıydı.
***
Ki en son;
Başbakan Erdoğan onu ağırlamıştı.
Ve Oğlunun bulunması için, elinden geleni yapacağını söylemişti.
Ancak,
O verdiği söz yerine gelmeden, vefat etti
Anlayacağınız;
105 yaşındaki Berfo Ana,
Adaletin temsilcisi, kendi yaşamıyla direnişin sembolü oldu.
***
Evet,
Berfo Ana açılarıyla,
12 Eylülün faşizan ruhuyla,
Onbinleri,
Kaybettiren, yüz binleri mağdur eden,
İnkrla,
Asimilasyonla Kardeş kavgasını başlatan zihniyeti tarif ede Türkülere konu oldu.
Hele ki, Sevgi ve Savaş Öztürkün Tomurcuk albümü.
Hem Berfo Anaya,
Hem de 12 Eylülde hayatı değişen annelere ithaf edilmişti.
Evet,
Berfo Anayaa Allahtan rahmet,
Ailesine
Ve Sevenlerine de başsağlığı dilerim.
Hayırlı Cumalar.