AYÇİÇEK YAĞI!…
Eklenme: 3/8/2022 12:00:00 AM

Vaziyet zıvanadan çıkmış bir hal aldı.. Uykuları kaçırır oldu.. Sosyal medya, ana haber bültenleri, gazete manşetleri Ayçiçek yağı ile dolu. Kuyrukların oluşması, insanların birbirini ezerek, yumruklaşarak yağ kolilerine abanması! Durum, hayra alamet bir seyir içermiyor!

***

Ve vaziyetten fırsat bu fırsat diyen çakkal sürüsü stokçuların fahişeliği de işin cabası!.. Beri yanda; suçüstü olma hallerinin ortaya çıkardığı görüntüler de, ayrı bir karmaşa!! Yağ Fabrikatörü Lütfi Türkkanın ahlak yoksunluğuyla müşterilerine ana-avrat küfür salyasını akıtması da sanırsınız, mevzuya çerez!!..

***

Raftan, kasaya taşınan bir koli yağın fiyatının 1 dakikalık zaman dilimi içerisinde; 70 lira zam muamelesi görmesindeki keyfiyet soygunu!.. Rafta 130 lira, kasada 200 lira!.. Zabıta ekiplerinin denetimlerde; Ayçiçek yağı rafı bomboş, ama depo dolu manzarası da, sinir harbi yaratıcısı!

***

Bu ne lan sorusuna verilen cevaba bakınca, gel de delirme dedirtiyor!.. Koliler yeni geldi, sabah raflara dizecektik.. Ha bir de yaşanan hal-i durumumuzu ağlar mısın, güler misin halimize diyerek işi tiye alıp, üzerinde tiktok şovlarının yapılması.. Düğünde, kınada, doğum gününde hediye paketine Ayçiçek yağı takılması!..

***

Kısacası, absürtten öte bir ortam var ve ruh hali hakimiyeti var!!.. çünkü, otomatiğe bağlanmış olan, Benzin ve Motorine, Doğalgaza, Elektriğe, hatta suya yapılan zamlar bile, konuşulmaz oldu.. Kimine göre, vaziyete libas ediliyor Ayçiçek yağı.. Yani yağcılık var; işin alevinde!.. Eee, hani soğan, patatesteki karaborsa ve fiyat fahişeliği..

***

Gündem; Ayçiçek yağı! Tarım Bakanı Vahit Kirişci mevzuya ne diyor diye bakarsak!!?.. Atandığı gün; meseleyi kucağında buldu.. Her ne kadar ataması beklenen bir kabine değişikliği idiyse de, Diyarbakırda hani bizimkisi olacaktı noktasındaki beklenti bir hayal kırıklığıyla son buldu.. Tabi atılan geldi, geliyor manşetlerin de mayası tutmadı!

***

Neyse, mevzuya bu kulvara dalıp, limon sıkmadan bakalım Kirişci, Ayçiçek yağıyla alakalı ne demiş! Gerek üretimimiz, gerek sektörün tedarikleri ve devir stoklarımız dikkate alındığında ülkemizin yeterli miktarda Ayçiçek yağı stoku bulunmaktadır. Kamuoyuna yansıyan iddialar gerçeği yansıtmamaktadır..

***

Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan krizin gıda piyasalarında arz eksikliğine yol açarak Ayçiçek yağı gibi temel gıda ürünlerinde yeterli stok bulunmadığı ve bu nedenle piyasa fiyatlarının arttığı yönündeki siyasi söylem ve eylemlere de, Kirişci şu yanıtı veriyor.

***

Toplam ayçiçeği üretimimiz 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 17 artmıştır. Ayçiçeği üretimindeki son yıllardaki artışa rağmen yurt içindeki tüketimin artması ve pandemi koşullarında artan talep nedeniyle ihtiyacımızın bir kısmı ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan son gelişmeler yakından takip edilmekte olup, bitkisel yağ arzında sorun yaşanmaması için her türlü tedbir alınmaktadır.

***

Elbette ki, sıkıntıya dair organizasyonlar geçici çözüm üretici!.. Neden kalıcı çözümler üretemediğimizi sorgulamamız gerekir.. Dile kolay, Türkiye bir tarım ülkesi olması münasebetiyle; neden Patates, Soğan, Buğday, Arpa, Ayçiçek yani hububat ve hububatın oluşturduğu gıda ürünlerinde, ha bire kriz yaşıyoruz! Samanda bile Ki bir dönem saman ithal etmedik mi?. Hala ediyoruz bilmiyorum, ama ithal eden ülkeler arasında o gün yer almıştık

***

Aynı zamanda; hayvancılıkta!?.. Bakanlıkların verilerine bakıldığında, her şey katlamalı bir şekilde arttığı ifade ediliyor.. Küçükbaş, büyükbaş, kanatlı hayvanlar dahil!.. Tarım ve Hayvancılıkta, ihraç eden iken, bugün neden ithal eden ülke konumuna düştük.. Ve sürekli, dışarıya bağımlı bir mahkumiyeti yaşıyoruz!

***

Hazin!. Ama ne hazin Düne kadar yerli tohum ihraç ederken, bugün topraktan yetişen tüm ürünlerin tohumu ithal.. Ki, hayvancılıkta olduğu gibi, döllenmesinde dahi spermleri dışarıdan alıyoruz.. Yerli ve milli malımıza yeniden kavuşma adına, bugün endüstriler koruyoruz, bilim adamları, Diyarbakırın Karacadağ eteklerinde araştırmalar yapıyor!?..

***

Sonuç itibariyle, AK Parti iktidarı Tarım Politikasında yerli olabilme adına, strateji geliştirmesi gerekir!.. Yaşamın her alanına dokunan bir kulvar olması münasebetiyle tarımsal planlamanın hedefi, tarımsal endüstrinin sonuç verici, üretim artırıcı, yerli ve milli olmanın düsturuyla, işe soyunursa! Ancak o zaman; ithal eden değil, ihraç eden konuma geliriz..

***

Ülkenin ahalisi de, bir koli Ayçiçek yağını 200 liraya, bir torba unu 300 liraya, bir kilo eti 150 liraya almaz!.. Stokçu çakalların, fahiş fiyat uygulayan fahişelerin, keyfiyet arzında olan rüşvetçilerin, yaşanan ortamın kaotik ortamından siyaset devşirip toplumu birbirine kırdıran zihniyet sahipleriyle; uğraşılmaz..

***

Yani ivedilikle, iç ve dış alanda büyük bir silah, stratejik önem içeren, her iktidarı vezir ya da rezil edebilme gücüne sahip olan, yaşamın mutfağını teşkil eden, gıda ürünlerini yerli ve millileştirme, kendimize yetebilecek stratejiyi benimseyen bir politikamız olmalı, uygulanmalı!...

***

ADD KINAMIŞ!

Kim kimi kınamıştan önce, şu ADDnın açılımını yapayım.. Atatürkçü Düşünce Derneği.. Kısa adı ADD.. Gönül koyup, kınadıkları ise, bizim altılı diye, ifade ettiğimiz, Partiler var ya!.. Hani, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi mutabakatını imzalayanlar.. İşte; onları kınamışlar..! Hem de tam sayfa gazetelere ilan vererek..

***

Kınamalarının gerekçesi de!.. O mutabakat metninde Atatürkün ismi geçmiyormuş Aslında, kınamaları da, öfkelenmeleri de, ya da gönül koyuculukları da; Atatürk değil.. Etki ve tepkileri; Kemalist anlayışlarının zuhur etmeyişidir.. Yoksa, Yılın Atatürkçüsü gibi bir yarışma, organize ederler miydi?..

***

Neyse dost okurun ifadesiyle!.. ADDnin hedefinde, isteminde, zihninde Hangi Atatürk var ve yatıyor!.. 28lerin mi, 35lerin mi!?.. Onu deklare etse de, biz de ikide bir mevzuya müdahil olup, işin arka hesabına zihin yorma mecburiyetinde kalmayız!..

***

HANGİSİNE İNANALIM!

Şu Ağaç, yeşillik, çiçek, böcek mevzusu var ya!.. Yine gündem ve yine, konuşulan rakamlar var!..

***

Belediye diyor ki, 2021 yılında bizim topyekn ağaca, yeşillendirmeye, kuruyan ağaçların, çiçeklerin yerine yenilerinin dikimine; 9 milyon 500 bin lira harcadık

***

Ziraat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı Abdulsamet Ucaman ise!.. Ağaç ve yeşillendirmeyle alakalı bir dizi, rakamlar veriyor, ihalelerden söz ediyor.. Sonra 3 yılda harcanan, 150 milyon lira

***

Rakamlar arasında; uçuk bir fark var!.. Şimdi hangisine inanalım, hangisine inanmayalım! Belediye bir yıla 9.5 milyon lira diyor.. Ki resmi bir kurum.. Ucaman ise, 3 yılda 150 milyon lira diyor O da Sivil Toplum Örgütü.. Ki Ucamanın eski Park ve Bahçeler Daire Başkanı olduğunu da göz önüne getirirsek.. Artık siz karar verin; kime inanalım!?

***

GÜNÜN SÖZÜ

Hanımlar! Kazanacağınız hiçbir değer, ayaklarınızın altına cenneti getiren bir fırsat ölçüsünde olmayacaktır.

***

Dünya Kadınlar günü kutlu olsun...