Bari Tribünlerde olalım!..
Eklenme: 5/12/2012 12:00:00 AM

Spor'da.

Özelliklen de, futbol da Diyarbakır.

Bugün;

"Tarihin" en harap dönemini yaşıyor.

Hem de, "iliklerine" kadar.

Ki en bariz olanı, Diyarbakırspor!

Düşünün,

2 sezon içerisinde "iki lig" düştü.

Yani, tepe-taklak.

Maddi bazda; "tahmin edilemeyecek" kadar batak!

Tabiri caizse; "Meteliğe kurşun".

***

Yabancı,

Sporcuların "üç kuruşluk" borçları yüzünden.

Ödenmediği için,

FİFA'dan 2 sezonluk "transfer yasağı" cezası aldı.

Sonra, kulüp kayyuma kaldı. Müfettişlerce, incelemeye alındı.

Ancak,

Herkes bir "umut" Diyarbakırspor "batak ve kirli" yapıdan arınacak-kurtulacak denildi.

Ne var ki;

Soruşturmalar, tahkikatlar, müfettiş raporları "zülfüyrlara" takıldı.

Politize hal-i vaziyet!

***

Düşüren.

Borç batağına sürükleyen.

Müsebbipler, noktasında "geçmişi" çok yazdık.

Özet babında, aktardım.

Ancak,

Şimdi iş değişik vaziyette, "durum" vahim.

Bu evrede, ne yapılabiliniri görmek gerekir.

Diyarbakırspor

Kendi gençleriyle "şuan" yağında kavruluyor.

***

Evet,

Ligde son iki haftaya giriyoruz.

Diyarbakırspor'un, rakibi Tokatspor!

Devre arası, 17 transfer yapan bir takım.

Kendini yeniledi.

İki takip arasındaki puan farkı, 2!

Yani, Diyarbakırspor rakibine göre, iki puan önde.

Pazar günü, Pendikspor'u ağırlıyor.

Rakibi Tokatspor ise sahasında, Konya Şekerspor'u ağırlıyor.

İki takım da maçlarını kazanırsa, "düğüm" son maça kalacak.

Tokatspor'u bir puan kaybı bile,

Diyarbakırspor'un "ligde kalmasına yeter".

***

Peki,

Biz kaybederken, yani Diyarbakırspor puan firesi verirse.

Ki bunu düşünmek bile istemiyorum.

Bir alt lig kaçınılmaz olur.

O zaman,

Ligde kalabilmemiz için, "yani mevta halden kurtulmak için" ne yapmalıyız?

Burda,

En büyük görev ve misyon, genç futbolcuların "omzunda".

O armayı "ayakta" tutabilme, direncini gösterecekler.

Ki bugüne kadar; yaptıklarından dolayı da tebrik ediyorum.

***

Doğrusu,

Herkes elini takımdan çekmişken.

Maddi ve manevi anlamda; "sıkıntılar" yaşanırken.

Onlar "mücadeleye" devam etti.

Ve işi bu aşamaya kadar getirdi.

Bu 180 dakikalık,

Son maratonda bence taraftarın kentin en fazla sahip çıkması gereken dönem bu dönemdir.

Yaşları 18 ile 20 arasında değişen 25 delikanlı diyor ki;

Biz savaşıyoruz siz nerdesiniz?

El hak.

Haklılar ve destekliyorum.

***

Ne var ki;

Kent yönetimi, iş adamları, eski yöneticiler, vekiller, bakan vs.

Kimse ciddi manada bu gençlere karşı görevini "yerine" getirmiyor.

Bu takım başka kentte olsa mutlaka desteklenir!

Ama o kent Diyarbakır olunca ne yazık ki damarlarımıza işleyen hasetlik her şeyin önüne geçiyor.

Gel gelelim,

Şu Amr Azmi "kbusuna".

FİFA kapıda.

Yönetim futbolcuyla anlaşarak 80 bin dolar indirim sağlamış.

Futbolcu İstanbulda bir haftadır bekliyor.

Para ödenmezse yazık olacak.

Sahada kazanılan 6 puan silinecek ve ikinci aşamada takım küme düşürülecek.

***

Bu hal-i dram'da,

En çok da olan bu genç futbolcuların emeğine olacak.

Peki, 2 milyonluk kent olarak bu kadar aciz miyiz?

Bu para çok mu büyük?

Eğer böyle bir şey olursa önce bu yönetimin sonra bu kentin ayıbı olur.

Yarın geç olabilir.

***

Gel gelelim;

Yarın ki, "kritik" Pendikspor maçına.

Bu maç;

Moral motivasyonu noktasında önemli desteğe ihtiyaç var.

O nedenle;

Kentin valisinden, belediye başkanlarına, milletvekillerinden eski yönetici ve STKlarına kadar herkes maça gitmelidir.

İmknı olan bu maçta prim ortaya koysun.

Kırgınlıkları, küskünlükleri konuşmanın zamanı değil.

Gün birlik ve beraberlik günüdür.

***

Kentin tüm bileşenleri taraftarlarla beraber tribünde olmalıdır.

Bu kentin markasını yaşatmaya çalışan birileri var, hiç olmazsa bunlara sahip çıkmak adına tribünlere gelelim.

Maç öncesinde vali, belediye başkanı ve vekiller el ele tribünlere gitse ne güzel olur?

Biliyorum Diyarbakırın puslu siyasi zemininde hayal kuruyorum (!) ama yine de hayal ediyorum.

Espiri bir yana bunu yapamazsanız bile sizleri tribünlerde görelim.

Haydi.

Herkes "sorumluluk" görevini yerine getirsin.

O armayı,

Omuzlayan gençler haydi, "dosta-düşmana" ders-i ibret olun.

Yüreğimiz sizinle.