Silah.
Barut.
Ve bombalar. Ya mayınlar!
Neye hikmet?
Elbette ki,
Şiddete, teröre ve savaşa delalettir!
Kan, gözyaşı.
Ölüm.
Öldürme, katliam ve yakıp-yıkma!
En yakıcısı da.
Hal-i vaziyetle; toplumsal bölünme!
***
Peki.
Barış, sulh ve tabi ki, kapital kazanç.
Hikmeti mucibesi nedir derseniz?
Derim ki;
Huzurdur,
İstikrardır,
Barıştır, kardeşliktir, güvendir, kazanımdır.
En önemlisi de;
Toplumsal bütünlük içerisinde, üretimdir.
İnsana.
Ve İnsani dokuya, dosttur-sırdaştır.
Birliktir-beraberliktir.
***
Ne yazık ki.
Ülke.
Millet.
Ve bölge insanı olarak, yıllardır iki yanlış bir doğru etmez hakikati karşısında.
Tersi istikametle;
Silahı,
Şiddeti ve kaotik ortamı, kendi yaşamımıza cehennem ettik.
Aslında; ettirildik!
İşte bu cehennemde, kayıplarımız çok oldu.
Telafi edilemez, bilnçoya sahip!
***
Sıralarsak, klişeleşmiş sözcükler olacak.
Ama acı gerçeğimiz bu!
30 yılın, hal-i perişanlığı ortada!
50 bin kaybedilen can.
Bir o kadar, yaralanan-sakat kalan, bedenler.
Yerinden,
Yurdundan,
Malından-mülkünden edilen, milyonlarca insan.
Göç.
Ve şehir yaşantısına olan, handikabıyla oluşan sosyal travma.
***
Yozlaşan bir hayat tarzı!
Değer kayıpları.
İnanç.
Ve dini, yasakların yarattığı erozyon!
Uyuşturucu.
Adli suç.
Ve ahlaki bozukluk.
Velhasıl,
Silahın, barutun, şiddetin yarattığı toplumsal çöküntü.
Ve tüm bunların ötesinde;
Sosyo-ekonomik alandaki vahim kayıplar!
***
Sadece.
Ve sadece; dağlara-taşlara atılan bombalara.
Mermilere,
Silaha,
Tanka, tüfeğe ve mühimmata.
Kısacası; güvenliğe harcanan para 400 milyar dolar.
Ülke nüfusu, 70 milyonun üzerinde.
Kimse diyemez ki;
Yaşanan bu ateşten,
Dökülen kandan,
Ağıt ve acılardan, heba edilen milyar dolarlardan, ben nasibi mi almamış.
Ya da bana dokunmamış.
Diyemez!
***
çünkü,
En sıradan hal-i vaziyetle.
Kör ateş,
Onun milli gelir düzeyindeki refahını yakmıştır.
En halis ifadeyle;
Milli serveti çökerten, 400 milyar dolar kül olup gitti.
Düşünün,
Yatırıma harcanmış olunsaydı.
Sağlık.
Eğitim.
Yol-su elektrikle buluşturulsaydı, ne olurdu?
***
Hiç tartışmasız;
Gelir seviyemiz de,
Asgari ücretimiz de,
Ülke,
Ve tabi ki, millet olarak kazanç noktamız kim tutar bizi olurduk.
Uçardık.
Tutana aşk olsun, olurduk.
Ama yanlışın cenderesinde, ısrarcı olduk!
***
Ne,
Diyarbakır,
Ne Güneydoğunun diğer illeri!
Özellikle,
Ekonomide çöküşler, travmalar yaşamazdı.
Gelişmenin,
Kazancın, ekonomik kalkınmanın çekim merkezi olurdu...
İşsizlik.
Yoksulluk.
Geri kalmışlık.
Ne ticaret.
Ne de sanayi, bir adım öteye gitmedi.
***
Daha acı bir ifadeyle;
Hırsızlık,
Kapkaç,
Soygun,
Suç şebekeleri oluşturma gibi; suçlu üreten bir yıkımla yüz yüze gelmezdik.
Ve bunlar birer geçim sektörü olarak, kabul görmez, insanlar da eğilim göstermezdi.
Ama ne yazık ki;
İliklerimize kadar, bunun en acı tahribatını yaşadık-yaşatıldı.
***
Bakın.
Sadece,
Yeni yılın ilk aylarına.
Küçük çaplı,
Hadiselerin dışında, ciddi bir huzur ve barış rüzgrı esiyor.
Ne çatışma var.
Ne ölümler.
Ne operasyonlar?
Hele ki,
çözüm ve barış süreciyle, bu daha bir değer kazandı.
***
Getirisi ne oldu?
Bir anda,
Atıla terk edilen yatırımlara dönüldü.
İş dünyası.
Sanayi ve ticaret sektörü, kıpırdamaya başladı.
Barış geliyor;
Kapital huzur bulacak, bakir bölgeden, kazanç çok olacak diye!
Önceki gün,
Diyarbakır Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü açıkladı.
52 yatırımcı sırada!
***
Mardin.
Siirt ve Batman. Hele ki, Van.
Hakkri dhil.
Huzuruyla,
Güven tesisiyle Ekonomik barışın, filizlenmesine su veriyor.
Bölgesel teşvik!
6ıncı bölge noktasında, yeni yeni canlanmaya başladı.
***
İşte dün,
Diyarbakırda eş zamanlı üç fuar açıldı.
Ortadoğu Ahşap İşleme Makineleri,
Ortadoğu Mobilya Yan Sanayi,
Ve Ortadoğu Üretim Makineleri Yan Sanayiler Fuarı.
Ki yıl içerisinde; 11 fuar daha açılacak.
***
Sadece;
Dünkü üç fuara 12 ülkeden, 130 firma katılım gösterdi.
Geçen yıl,
Fuar dolaysıyla dışardan 100 bin insan geldi.
Ki bunların her biri;
Ortalama 700750 lira harcama yaptığını hesaplarsak.
Diyarbakır ekonomisine, fuar turizmi açısından girdiğini, siz düşünün.
***
Sevgili,
Başkan Baydemirin ifadesiyle, yazıya nokta koyarsak.
Artık,
Silahın, bombaların, operasyonların gürültüsüyle.
Yürekleri yakan,
Acı sonuçlarıyla,
Ölüm ve kan kokan, soğuk yüzüyle değil.
İşin,
Aşın,
Ekonomik kalkınmanın yarattığı refahla, yüzlerin gülmesini istiyoruz.
***
İşte bu;
Doğru ve yaşamı cennete döndüren, barış ortamını.
Yekvücut,
Bir fikri mülahaza ile sahiplenmeli ve destek vermeliyiz!
çaba sarf etmeliyiz!
çünkü,
Silaha, şiddete ve teröre verecek ne can, ne kuruşumuz var.
Hayırlı Cumalar!