Ahali olarak, nasıl böyle bir hale geldik, arkadaş!?.. İlla ki hizip, kutuplaşma, şiddet, terör, kan ve gözyaşı olsun diyen korkunç bir kesim var.. Ülke, sulhu, barışı, kardeşliği, demokratik, sosyal yaşamı görmesin, yaşamasın diye, çanak tutucu kesilmişler!!.. Sürekli bir kaos, kaotik ortam gelişsin, kardeş kanı aksın, akıtılsın diye dövünüp duruyorlar!
***
Bakar mısınız!.. Yarım asırdır, ülkenin ve milletin beka sorunu haline gelen.? Ki geçmişi asırlara dayanan bir mevzu!.., Kangrenleşerek büyüyor!.. Kimine göre Kürt meselesi kimine göre terör, kimine göre bilmem ne deyip durulan sorunu çözme gayretine, karşı çıkanların sergilediği tavır gerçekten ürkütücü!?.. Öylesine dehşetli cıyak sesleri çıkarıyorlar ki; mazallah! Varlıkları da, söylemleri de, düşmanlık üretiyor!
***
Ağızlarından akan salya, kalemlerinden dökülen zehir zemberek, mürekkep!.. Ne diyorlar?.. Siz nasıl olur da, Öcalandan medet umarsınız!.. Onu kurtarıcı olarak görürsünüz.. O ki, 40 bin kişinin katili.. Teröristlerin başı.. Kendisi bir cani.. Siz birden bire onu, adam yerine koyuyorsunuz.. Hainliklerini unuttunuz.? Muteber kişi olarak anıyorsunuz!.. Diyorsunuz ki, gel Mecliste konuş, terörü bitir..
***
Ve daha bilmem ne!.. çok ama çok rahatsızlar!.. Öfke kusuyorlar.. En çok da, DEM Partili Milletvekilerinin İmralı ziyaretini gerçekleştirmesi.? Öcalanın her türlü göreve hazırım açıklaması.. Ardından, Mecliste temsil eden siyasi partilerle DEM Heyetinin görüşme turunda bulunması.. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçelinin bu işin öncülüğünü yapması.. Partiler arasındaki müzakere.. Erdoğan-Bahçelinin süreçle alakalı, sürekli diyalog içerisinde, uyumlu olmaları!..
***
İşte tüm bu gelişmeleri kendilerine göre kısırlaştırmak isteyenler ne hazindir ki, Yurtsever ve Şehit Ailelerini kalkan olarak göstermeye çalışıyorlar.. Ayrı bir garabet durum.? Oysa ki bilinen şudur; şehit aileleri de, yurtsever insanlar da, bu ülkenin yüzde 80-90ı da.. Irkı, fikri, düşüncesi ne olursa olsun; yarım asırdır akan kanın, dökülen gözyaşının, yaşanan acıların son bulmasını istiyor Türkü de yeter diyor, Kürdü de edi bese diyor..
***
Bugün, halkta referandum dahi yapılsa!!? Denilse ki, siz terörün sanlandırılmasını, yaşanan çatışmaların, kan ve gözyaşının dinmesini ister misiniz? Bu soruya verecekleri cevap nettir.. Barış hemen şimdi olacak.. çünkü yarım asırdır vuku bulan hadisenin yangından etkilenmeyen tek bir ülke insanı ve ailesi yoktur.. İlla ki, olumsuz yönde etkilenmiştir.. Bugün yaşadığımız ekonomik sorunların temelinde yine bu olay vardır.. Sosyal, siyasal, kültürel erozyon dahil olmak üzere!..
***
Bu ateşin sönmesini, barış sağlanmasını, kardeşliğin tesisini istemeyen kesim; bu işten nemalanan, maddi ve manevi kazanç elde etme gayretinde olan, terör baronları ve çanak tutucularıdır?.. Bugün adına ne koyarsanız koyun çözüm aranan mevzu, dün iç meseleydi, bugün iç ve dış mesele konumundadır.. çünkü, siyonizm ve emperyalist güçler fırsatçılıkla, bunu Türkiyeye karşı, koz olarak kullanmaktadırlar
***
Onun için de seçilen siyasiler de, temsiliyet alan partiler de, onları yöneten liderler de!.. Bilinmelidir ki bu ülkede söz sahibi şahsiyetlerdir.. Onlara yetki veren de bu ülkenin milletidir..! Kimse siz bu ülkenin sahibi değilsiniz, diyemez!.. Mevzudan siyasi çıkar elde etme gayretinde olan, herkesin malumudur.. İyi Parti, Zafer Partisi ve Ata Partisi? Onlar ki düne kadar, etmedikleri laf, getirmedikleri eleştiri.? Şunun yetmesi, bunun çantası deyip, yerme gayretinde olanlar!.. Ki, radikal milliyetçilikleri inkara dair olan, kesimde olanlar!.. Bugün bunlara iştahlı iştahlı sahip çıkıyorlar
***
Neymiş!.. Dik duruyorlar.. Tavır koyuyorlar.. Terörsüz Türkiye diyerek, Türkiyeyi bir terör örgütüne diz çöktürmeye çalışıyorlarÖcalandan medet umanlar, zayıf iradeli siyasilerdir.. Türkiye tarihinin en kirli, kapkara, çürümüş dönemini yaşıyor diyerek, siyasal iktidara ve MHPye verip veriştiriyorlar!.. Onları da, vatan haini yapıyorlar.. Gelen eleştirileri de öylesine bir bağnazlık icra ederek, tehditler diye, yaygara koparılıyor..
***
Yineleyerek ifade edeyim!.. Adına ne derseniz deyin.? Kürt sorunu da deseniz, terör de deseniz, bilmem ne derseniz deyin.. Şu bir gerçektir de, mevzu bu ülkenin realitesidir.. Kimse de, sırtını dönemez!.. Sorun salt bir kesimin değil.. Herkesin sorunu.. Onun için de, demokratik sürecin geriye doğru işlemesine artık izin verilmemeli.. Geçmişin hatalarına kapılıp boğulmak, ne büyük devletlere ne de onun milletine yakışmaz!.. Yakışmamalıdır..
***
Ülkede, bombalar patlamıyorsa, silahlar konuşmuyorsa.. İnsanlar ölmüyorsa.. Dağda, ovada, bayırda, kırsalda çatışma yaşanmıyorsa.. Asker, polis, korucu şehit olmuyorsa Eline silah alıp dağa çıkanın, gerekçesi kalmıyorsa.. Şehirler, bölgeler, ilçeler artık terörle anılmıyorsa.. Türk-Kürt çekişmesi, hizipleşmesi yaşanmıyorsa!.. İstikrar, istiklal ve istikbal güvence altına alınıyorsa!.. En önemlisi kanın kanla temizlenmeyip, sulh ve barışta noktalandığı hakikati var iken!..
***
Şehirler, ilçeler, kasabalar, köyler!.. İster batı, ister Güney.. Ülkenin 740 kilometrekarelik coğrafyasında, dört bir taraf cıvıl cıvıl, hareketli ve bereketlilik içerisine, huzuru, güveni tesis edip, yaşıyorsa!.. Düne göre, yarınlara daha umutlu bakıyorsaBunun kıymeti büyüktür.. Ne diyor, Diyarbakırlı hemşehrim!..
***
çok yorulduk.? çok bedel verdik.. çözüme odaklanmış durumdayız.. Artık muhataplar da aynı duruşu, barışçıl olarak ortaya koymalı!.. Herkes elini taşın altına koyması gerekir.. Şiddet devreden çıkarsa, kazanan herkes olur.. Umutlar yeşermiştir.. Her kim bu umutları yok edip, çökertirse bilmeli ki; tarih önünde, hesap verecek olan olacaktır?!.. El hak!
***
BİR DÖNEM DAHA!..
Geçtiğimiz Cumartesi günü, Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır İl Kongresinden sonra, Şanlıurfaya geçmişti.. Burada ilk kongresine katılmıştı.. Kongredeki konuşmasından sonra Erdoğan, sahneye İbrahim Tatlısesi davet etti.. Kısa bir sohbet sonrasında mikrofonu alan Tatlıses, bir dönem daha mı sorusunu yöneltti Erdoğana!.. Gelen yanıt; Sen varsan, ben de varım..
***
Elbette ki, kırmızı kaplı Anayasa kitapçığı bu son, dönem diyor!.. Zaten Erdoğan da 2022de şöyle bir değerlendirmede bulunmuştu.. Üçüncü kez aday olamam, ama siyasetten çekilmeyeceğim.. Tabi mevcut tartışma bugüne özgü değil, 2028 sonrasını bağlıyor!?. Daha üç yıl var.. Kim öle, kim kala diyeceğim!.. Lakin, siyasette değişim, değişmezdir kendini değiştirmekte!!
***
Eğer ki, CHPli Özgür Özel Erdoğanın 3. kez aday olmasını bizim kabulümüzdür, buyrun erken seçim yapalım derse!.. Sıkıntı kalmaz.. Kaldı ki, Anayasa da, seçim yasası da, seçilme mevzuatı da, değişmez değildir!.. Günün koşulları ve dinamikliğidir; sürece dair konumlanmak!.. Neyse!.. Biz bugünden ilan edelim Erdoğan bir kez daha aday olacaksa, buna katkı sağlayacak olan CHP olacaktır..
***
Öyle ya!.. Özel de, İmamoğlu da, Yavaş da, Erdoğana diş biliyor!.. Biz onu oradan indireceğiz.. İndirilmesi için de, illa ki 2028 veya olası erken seçim de, bir kez daha aday olabilmesi yönündeki Anayasa değişikliğine biz evet diyoruz demek zorunda kalacaklar!.. Zaten meclis erken seçim kararı alsa, sorun kendiliğinden hallolur..
***
Peki makul tarih ne olabilir.. Bence 2027 gözüküyor.. Mart ayı uygun.. Notu şimdiden düşelim.. NOKTA!
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Barıştan korkanın ruhu, beko-avanlığa hizmetkardır!