Bayram... Ve yaşadıklarımız!
Eklenme: 11/5/2011 12:00:00 AM

Bugün; Arafe günü. Yarın da, Kurban Bayramının ilk günü!. Söz Gazetesi; "Dini Bayramların" geleneğiyle 'yayına" ara verecek. Bu geleneği; Sürdürme noktasında, "4 günlük Bayram süresi" içerisinde, sizlerden uzak olacağız. O nedenle; Bayramla "alakalı" düşüncelerimizi.. Ve de "Bayram" kutlamasını, sizlere Arafe gününden sunuyoruz. Bu gelenek; 20 yıldan buyana süre gelmekte! Bu vesileyle; Bayramınızı "en içten" duygu ve düşüncelerle kutlamak istiyorum.

* * *

Malum; Van depreminin 7.2 şiddetinde "aramızdan" aldığı 602 can.. Büyük bir felaket.. 2 bin 608 yaralı.. Yıkılan, yüzlerce konut.. Acısı; Kor ateşi gibi; "yürekleri" düştü!.. Ama bir duyguyu da ter-ü taze şekilde ateşledi. O da; Hizipleşmeye "kurban" edilmek istenilen, "Kardeşlik ve birliktelik" ruhu oldu.. Ülke; Ahalisi olarak büyük bir "dayanışma" örneği sergilenerek, "yürek yakan acı" hafifletilmeye çalışıldı. Van'a, Erçiş'e ve depremzedelere "yardım" seli oluştu.. Uzanan, tarihi "kardeşlik" eli..

* * *

Malum; Bayramlar da.. Toplumsal barış mutabakatı da. Özgürlüğün, Huzur ve istikrarın ana kaynağı da "dayanışmadır", uzlaşıyla, "birlikteliği" sağlamaktır.. Bu vesileyle; Deprem'de kaybettiklerimiz için bir kez daha "Allah'tan" rahmet.. Ailelerine, Sevenlerine ve ülke yurttaşına da, "başsağlığı" diliyorum.. Yaralılara da acil şifalar..

* * *

Dedik ya; Bayramlar "maddi ve manevi" dayanışmadır.. Ruhunda, Ve ruhan-i varlığında; "huzur, barış, kardeşlik, sağlık ve uzlaşı" vardır. O zaman, Gelin dünü dünde bırakalım.. O kohnemiş, katılaşmış, "intikam" duygusuna, esir düşmüş haliyetten kurtulalım. Kanı kanla değil, Canı da canla, almak değil. Canları, Beşeriyeti, "yaşatabilmek" için, kırgınlıkları unutup, "yarınlara" bakalım.. Cana can katalım. Bilinmeli.. Ve bilmeliyiz ki; "yaşadığımız" coğrafyada toprağa düşen her beden ve can, "bizden" gidiyor..

* * *

Sınıfsal, Etnik kimlik ayırımı yapmamalıyız.. Hele; Son dönemlerde "kin ve intikam" alma, duygusuyla "körüklenen" atmosfer var ya.. Yüreklere; "Kor ateşi" gibi acı düşürürken, bilinmelidir ki "nefreti de" körüklemektedir.. İşte; Bu ruhi erozyona.. Ve oluşturma gayretkeşliği içerisinde olunan; "hizipleşmeye", dur demeliyiz. Becerebiliriz.. Becermemiz de gerekli.. Kaçınılmaz bir zorluk ve sorumluluktur.. Yer küresinde; Ne acılar, ne kanlar ne savaşlar "dayanışmaya" yenik düşerek barışla noktalanmıştır. Neden; Biz "dayanışma" kültürüne ve inançımızın emriyle, "bu hikmeti" icra etmiyoruz?

* * *

Haydi; Kurban bayramı "bir sınav" olsun.. Şöyle; Ulvi, ruhani ve içten esen rüzgarın seyriyle.. Deneyin; Denemeye çalışın ve çalışalım; "Türkiye'nin" yer küresindeki ey ahalisi olarak.. Türk, Kürt, Laz, Çerkez.. Suni, Alevi.. Yani; 72 milyon insan.. Şu veya bu "sınıfsal" ayırımına gitmeden.. Silahlı, Silahsız, vuran, öldüren, yaşatan, yaşayan.. Her kim ise.. Sadece, Ve sadece "insan-i" değeriyle, görüp öyle algılayalım.

* * *

Kızmadan, Öfkelenmeden, kin beslemeden.. İntikam duygusuna kapılmadan.. Yüzünüzü, Gönlünüzü eşkitmeden, ferahlanın.. Sen-ben, "handikabına" düşmeden, bütünleşelim. Evreni, Türkiye'yi bir "cennet bahçesi" haline getirme, "gayretiyle" el ele verelim.. Sevgi ve saygıyı perçinleştirelim. Barışla ve kardeşlik içerisinde kucaklaşalım. İnançları, Örf ve adetleri, "en doyumsuz" haliyeti ruhiyetimizle yüceltelim.

* * *

En önemlisi; Tüm kimlikleri "kucaklayan" ve özgürce yaşatan bir "Millet" olma şuurunu, şekillendirelim.. O zaman görülecektir; Bu yapının vücuda gelmesi halinde olabilecek "kuvvet" karşısında, ne mümkündür yıkabilen çıksın.. Ne mümkündür; "Bin yıllık" kardeşliğimize "Ergenekon-vari" muesseseler vaki olsun.. Peki; Neden, niçin bu kadar "uzak" kalıyoruz, "dayanışma" ruhuna.... Bir adımdan daha yakın olan; "bu dayanışma" ruhu, neden, kaf dağlarının da "ötesinde" görüp, "peşin" teslimiyet kalkanlarını düşürüyoruz.. Ve teslim oluyoruz; "kana, gözyaşına ve şiddeti" körükleyen, ruh bozgunluğuna..

* * *

Susturalım; Silahı, sulahları ve sonlandıralım "ölümü ve ölümleri".. Biji; Aşiti ve bırat-i" diyebilelim. Barış, Kardeşlik ve özgürlük diyebilelim. Diyebilme, Cesaretini gösterelim. Evet, "Cejna we piroz be" diyorum. Bir kez daha; Yarın Van'daki deprem ile son dönemlerdeki "ölümlerin" yarattığı toplumsal burukluğu yüreklere gömerek, "barış" diyorum.

* * *

Evet, Kurban, Bayramınızı en içten duygularla, "tebrik" ediyor.. Yaşama sevincinin; "Gökte kanat sesleri"yle buluştuğu nice bayramlar diliyorum.