BDP Kongresi ve Kemal Burkay
Eklenme: 10/15/2012 12:00:00 AM

Dün,

Barış ve Demokrasi Partisinin 2. Olağan kongresi yapıldı.

Başkan değişmedi.

Daha doğrusu, eş başkanlar değişmedi.

Selahattin Demirtaş

Ve Gulden Kışanakla devam denildi.

Kongre,

Atmosferi ve çıkan mesajlar, ilkler içerdi diyebilirim.

Öncelikle,

Bu kongre BDP için yeni yönetim zorunluluğuna haizdi.

***

Malumunuz üzre;

Partinin ikinci kongresinden hemen sonra, KCK operasyonları başladı.

BDPli,

çok sayıda siyasetçi şuan cezaevinde.

Ki sadece 120 kişilik Parti Meclis üyesinden 56sı tutuklu.

Yanı parti yönetimi kadrosundan yarısı yok!

İşte kongre;

Bir ölçüde bu boşluğu giderme noktasında, yapıldı denilse yeridir.

***

Gelelim;

Kongreden ilk etapta göze çarpan görüntülere!

BDP.

Ve onun akımından gelen siyasi parti kongrelerinde hiç alışık olmayan bir görüntü vardı.

Ki bu görüntü haber bültenlerinde flaş geçti.

BDP ilk kez Türk bayrağı astı.

Türk bayrağı bir tarafta, diğer tarafta da BDP bayrağı.

Kongrede dikkat çeken; Öcalan posteri açmak isteyen bir gruba yapılan anons.

"Bütün salon zaten Sayın Öcalan'a sahip çıkıyor. Ayrıca poster açmanıza gerek yok"

***

Kongreden,

çıkan ve verilen mesajlar da dikkat çekiciydi.

Özellikle;

Demirtaş, barışın gelmesi için herkesin hem asker ölümlerine hem de gerilla ölümlerine ağlaması gerektiğini söylemesi.

Altı çizili bir mesaj!

Tabi Demirtaş,

BDPnin yeni yol haritasını da ortaya koyacak önermelerde bulundu.

Şöyle ki;

Abdullah Öcalanın kaleme aldığı demokratik özerklik modeli.

Bilindiği gibi,

İlk olarak HDK sonra da, BDP dillendirmişti.

Tabi,

Öcalan özerkliğin önerisinde altını doldurun, kamuoyu da ne olduğunu bilsin demişti.

***

Ancak dün;

Demirtaş bu önermeyi, Türkiye sathına yayarak; ilk kez 1520 özerk bölgeden bahsetti.

Özerk yönetimlerin etnik temelli değil bölgesel olmasını istediklerini söyledi. Buradan şunu anlıyorum;

BDP Türkiyedeki etnik yapının İspanya veya başka modellere uymadığını görmüş oldu.

çünkü;

Türkiyedeki halklar etle kemik olmuş!

Türk ve Kürdü ayırmak mümkün değil.

Üstadın ifadesiyle; hiç et tırnaktan ayrılır mı?

***

Dikkat çeken bir ayrıntı da;

Ulusal Birlik istemi.

Yani ulus devlet değil, Ulusal birlik

Bunun yanında Demirtaş,

Türkçe resmi dil olarak kalsın ama özerk bölgelerde ikinci dil olarak anadil kullanılsın dedi.

Zaten,

Bu meyanda ciddi bir yasal düzenleme çalışması olduğu söyleniyor, hükümet tarafından.

Nitekim,

Bülent Arınçın Diyarbakır gezisinde,

Ve AK Partinin 63 maddelik manifestosunda, Kamuda Ana Dilde hizmette vurgusu var.

Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaşın,

Kürtçe Personel alımıyla ilgili davadan beraatı de, kamunun buna, ikmali oldu.

***

Kürt sorunun çözümü için de Demirtaş üç madde sıraladı.

Şöyle ki;

Eşitlik,

Adalet

Ve Barış.

Tabi bunları sıralarken, silahlı cephede, muhatap noktasında adres yenilemesi yaptı.

Muhatap Öcalan.

Bu cümleye bir de KCKyı ekleyerek önerdi.

Silahların susması dağdan inişin sağlanması için; KCK ve Öcalan adres!

Ancak; muhataplıkta Kandil odaklı hiç mesaj içeren cümle kullanmadı.

Bu da,

Şu anlama gelebilir, zaten KCK bir üst yapı olduğuna göre Kandili direk ifade etmek yerine, KCKya vurgu yeter.

***

Sonuç itibariyle;

BDPnin kongresinde, Kürt sorununa çözüm şu eksende kabul.

Siyasal,

Yani parlamento düzeyinde, muhatap BDP.

Silahlı müzakerede ise;

Muhatap, İmralı yani Abdullah Öcalan ve KCK!

Bu söylem,

Hükümet ve muhalefet tarafından, nasıl tepki görür bilmem.

Ama,

Şunu söyleyebilirim önümüzdeki zaman dilimi içerisinde.

BDP ve AK Partinin,

Gerek yerel seçimlerle ilgili,

Gerek Yerel Yönetimler yasasıyla ilgili,

Gerekse de Anayasa Değişikliği konusunda, birbirlerine ciddi manada ihtiyaç duyacaklar.

Tabi ihtiyaçlar; birbirlerinin hanelerine kazanım sağlamaya kurgulu!

***

Dünkü, siyasi gelişmeler, BDP cephesinde böyle gelişirken.

Aynı saatlerde,

Kemal Burkay Diyarbakırdan dikkat çekici bir mesaj verdi.

Malum, Kemal Burkay sıradan bir isim değil.

Kürt siyasetinin önemli bir mihenk taşıdır.

Ki 32 yıl sonra, Türkiyeye geldi.

12 Eylülün siyasi yasaklılarından.

Bu nedenle mesajlarının altı hep çizili.

Hele ki,

HAK-PAR Genel Başkanlığı için, adının sıkça telaffuz edildiği bir zaman da.

***

Parti Genel Başkanlığına yeşil ışık yaktı.

Önümüzdeki günlerde; olası kongreyle HAK-PARın genel başkanı.

BDPye mesajı var.

Gelişini,

Ve üstlendiği konuma şu yorumu getirerek!

Kürtlere bir alternatif parti lazımdır.

Eğer Bdp gerçekten tüm Kürtleri kapsayan bir siyaset yapsaydı Bdp'nin arkasında yer alırdım.

Şartsız olarak BDP'yi desteklerdim.

Ancak, istediğimiz gibi bir parti değil

BDP siyaseti ve renkleri PKK'nın siyaseti ve renkleridir. Kürtlere bir alternatif parti lazımdır.

***

Buradan anladığım kadarıyla;

Önümüzdeki zaman dilimi içerisinde Kürt siyasetinde BDPye alternatif oluşumlar yaratılacak.

Burkay, BDPnin PKK eksenli siyaset üretmesinin Kürtlerin hak arama mücadelesine zarar verdiğini düşünüyor.

Doğrusu, bu düşüncesi bir süreden beri birçok Kürt çevresi tarafından, dillendirilmiyor değil.

Rahatsızlık var.

Sonuç itibariyle; yeni dönemde bu alanda önemli gelişmeler bekliyorum.

***

Gelirsek,

Pazar sohbetindeki konuklarıma.

AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu ve Batman Barosu Başkanı Yusuf Tanrıseven di dünkü konuklarım.

çok önemli konuları konuştuk.

Anadilde eğitim ve kamusal alanda Kürtçenin kullanılması!

En önemli konu ise;

BDPnin üzerinde durduğu demokratik özerklik.

Ensarioğlu,

AK Partinin yaptığı yasal ve anayasal değişikliklerin ilerleyen yıllarda gelmesi muhtemel eyaletler sistemi ya da başkanlık sistemi gibi yapılara zemin hazırladığını ifade etti.

***

Bunlar çok önemli ifadeler ki Ensarioğlu bu konuda sıradan bir isim değil. Ensarioğluna referandum yolu görünen yerel seçimlerin 2014ten 2013e alınmasıyla ilgili yasa değişikliği de sordum.

Anladığım kadarıyla;

Bu eksende Cumhurbaşkanı Gül, yasayı onaylayıp referanduma götürmek yerine meclise geri iade edecek.

Dün bu yönde Ankara kulislerinde haylı konuşuldu.

Köşk iade edecek diye!

Şayet böyle bir sonuç gelişirse;

İşte o zaman teklifi veren AK Parti ve MHP samimiyet testinden bir kez daha geçmiş olacak.

Ama derseniz ki;

Kanun değişikliği 367 oyu bulup meclisten geçer mi?

İşte bu kesin değil.

***

çünkü hal-i vaziyet muamma!

AK Parti hafta sonu buna odaklı hayli çaba gösterdi;

Fire ya da parti gurubuna itaat etmeyen kim diye?

Henüz, belirlemiş değil, kimlerin olduğu.

Bilindiği gibi, gizli oylama yapılmıştı.

Bakalım,

Haftanın ilk gününde, siyasi hava bu meyanda nasıl esecek.

Lakin esen rüzgr biraz gerilim icra edecek gibi!

O da, karşılıklı söz düellosuna sahne olacak olan Salı günkü parti grup toplantılarında kendini hissettirecek!

Biz de;

Heyecanla olup biteni takip edeceğiz!