BİLGİLENDİRİLMEMEK!
Eklenme: 7/21/2016 12:00:00 AM

Darbe girişiminde...

Keyfiyet…

Gaflet…

Ve Dalaletin "en barizi" galiba yine "istihbarat" paylaşımdaki zafiyet olsa gerek!

Nitekim, önceki gün bu alenileşti…

***

Ki bu "garabet" durum!

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın "beyanıyla"

MİT'in "basına" yansıyan, "Bilgi" notuyla…

Ve, önceki gün Genelkurmay'ın "resmi" açıklamasıyla!

Tabiri caizse…

"Kapak" gibi ortaya çıktı; "zafiyet!!!"

***

Darbe girişiminden önce..

Haberdar olmak..

Yani, 4 saatte neler oldu neler olmazdı ki?

Şimdi, sırayla gidelim…

Zafiyetler zinciri, nasıl gelişim kaydetmiş..

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Darbe girişiminden; "ne zaman" haberdar oldu?

Hangi saatte hissetti…

Kendi beyanına göre…

Ki katıldığı canlı programda bunu ifade etti…

"Saat 20.00 sularında haberdar oldum.."

***

Erdoğan yine…

Öğleden sonra "askeri bir hareketliliği hissettim"

Yani bir "şeyler" var ama…

Ne olduğunu bilmiyor…

Nitekim basına yansıdı, "öğleden sonra" bir çok komutana ulaşmaya çalışmış…

"Ama ulaşamamış"

***

Muhtemeldir ki..

Başbakan Binali Yıldırım da aynı "serüveni" yaşamış…

Kendisine yakın kaynaklar ifade ediyor…

Gün içerisinde, "kuvvet komutanlarıyla" görüşme trafiği yapamamış…

En son, Cumhurbaşkanıyla görüşmüş…

İstişare sonrası, "darbe girişimine" karşı irade ortaya konulmuş…

***

Başkomutan cephesinde…

Siyasi otoritenin kulvarında hal böyle iken…

Tuhaf olan…

Gaflet ve dalalet zincirini geliştiren…

"Neler olmuş, neler oluyor" dedirten, vaziyete gelelim!

"Darbe girişimine" dair, Milli İstihbarat "bilgilendirmesi…

***

ASIL UYARILMASI GEREKEN KİMDİ?

Şöyle ki…

MİT'ten basına sızdırılan; "bilgilendirme notu"

Önceki günkü gazetelerde yer aldı…

Nota göre…

Genelkurmay Başkanlığına…

Saat 16.00 sularında "bilgi notu" gönderilmiş; "darbe girişimine dair" askeri bir hareketlilik olduğuna dair…

***

Ki bu bilgi notu içeriğinin dışında..

MİT kaynakları…

Ve Başbakanlıktan sızan bilgilere göre…

Son 4 ay içerisinde…

"Darbe girişimi, niyeti, hazırlıklarına" dair…

Birçok kez; "bilgilendirme" yapılmış…

***

Gerek teknik takipler açısından.

Gerek, fiziki takipler!

Ne gariptir ki?

Ortaya çıkan sonuç itibariyle, "pek de ciddiye" alınmış değil…

"Boş vermişlik"

***

Nitekim!

Genelkurmay Başkanlığı da, "o bilgilendirmeyi" doğruladı…

Yani bir inkar oluşmadı…

"MİT olup bitenden bizi haberdar etmedi" denilerek!

Kabul etti, haberdar olduk diye…

***

Şimdi, hal böyle olunca!

Der demez, sorgulama mekanizması devreye girmez mi?

İnsan sorgulamaz mı?

Ya da, şu sorular akla gelmez mi?

Neden; "tedbirler" alınmadı, makamları uyarılmadı?

***

15 DAKİKA ARAYLA?

Bakınız...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyor?

Diyor ki;

"15 dakika ile kurtuldum"

Yani, "darbecilerin" kendisine yönelik operasyonel faaliyetinden, "15 dakikalık bir zaman" farkıyla kurtulmuş…

***

Demek ki…

Kaldığı otelden erken ayrılmasaydı..

Darbeciler..

Muhtemeldir ki, operasyonu gerçekleştirecekti?

Ya ölü, ya diri "derdest" edilecekti?

Maazallah..

Böyle bir durum vaki olsaydı; sonucunu tahmin edebilir misiniz?

***

Ne mümkün!

Düşünmen bile istemem..

O zaman; şu soru ikmale geliyor?

Milli İstihbarat Teşkilatı…

Genelkurmay'a "gönderdiği uyarı" notunu…

Neden; Başkomutan sıfatına sahip olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "iletmiyor?"

Bilgilendirmiyor…

***

Halbuki..

Görevi "siyasi otoriteyi" bilgilendirmek olan MİT…

İlk etapta..

Cumhurbaşkanı ve Başbakan'la "bilgi paylaşımında" bulunması gerekir..

***

Görüntü..

Beyanlar "iletilmediği" yönündeki kanaati ağır tutuyor..

Kasıt ve gerekçe nedir?

Diyelim ki, "not" iletilmiş…

Peki, Erdoğan "neden güvenli" bir alana alınmamış?

Ya da, Ege Ordu Komutanlığı'nın "sahasında" tutulmuş?

***

Gelelim, Genelkurmay karargâhına!

MİT bildirdim diyor…

TSK'de "kabul" ediyor…

Peki, "neden" komuta kademesi "harekete" geçirilmemiş…

Önlemler adına…

Diğer birimlere "darbe girişimi" uyarısı yapılmamış..

***

Tabi ki, Kuvvet Komutanları!

Neden; "boş vermişlik" içerisinde olmuşlar..

Hiçbir şey yapmamışlar..

Mesela…

Hava Kuvvetleri Komutanı!

Darbe gecesi; "düğüne gidiyor, halay çekiyor?"

Sanki "hiçbir şey" olmamış, "uyarılmamış" gibi!

***

Sonuç itibariyle..

Sorular silsilesiyle oluşan; "gaflet, delalet ve zafiyetler" zincirini göz ardı etmememiz gerekir!

Çünkü bu vaziyet yaşanmasaydı…

İlk anda; "müdahale" edilseydi…

Askeri, polis ve siyasi "tedbirler" alınmış olsaydı…

***

Bugün; "Demokrasi şehidi" dediğimiz 240 insan hayatını kaybetmiş olmayacaktı…

Hepsi aramızda olurdu…

Onun için diyorum ki…

Birileri…

Özellikle MİT,

Özellikle Genelkurmay,

Özelliklende "siyasi otorite" bu "kritik" vahamete "kafa" yormalı…

Sorulara "yanıt" vermeli…

Yani biraz da; "kendine" aynayı tutmalı…

***

TOPLUMSAL DİYALOĞ!

Dedik ya!

Her şerde bir hayır var…

Bir musibet, bin nasihatten iyidir diye…

Şu darbe girişimi…

Dikkat edilirse ciddi bir "sosyal barışın" fitilini ateşledi..

Hayırlı bir seyir…

Bunun nihayete "erdirilmesi" gerekir…

Siyasi otorite..

Muhalefetiyle "bu noktaya" odaklı bir kafa yoruculuğuna gitmeli..

***

Hiç kuşkusuz ki…

CHP Lideri Kılıçdaroğlu..

Ardından, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin..

Başbakan Binali Yıldırım'la "bir araya" gelmesi..

Sonrasında, "ortak basın" toplantısı yapması..

"Toplumsal barış" adına, önemliydi…

Güzel.. Sevindiren bir "tablo" idi…

Tabi, HDP'nin de "aynı profilde" görüntü vermesi de gerekirdi.

Neden; "görüşülmedi, görüşmedi" cevap istiyor…

***

YAVER'İN İHANETİ!

Vay be!

Başbakan iken…

Koruma Amiri'nin ihanetine uğra…

Cumhurbaşkanı iken…

Yaveri'nin hainliğiyle yüz yüze gel…

Ve ikisi de; "yıllarca" seninle mesai eforu içerisinde olsun!

Gel de izah et…

***

Aslında izahı net!…

Yeter ki..

Biraz göz ucuyla "çevreye ve ilişkilere" bakılabilinse..

Çünkü bunlar; "derin hücrelerin" uyuyanlarıdır..

Yeri ve zamanı gelince; "uyandırılırlar"

Koruma amiri de..

Yaver de "zamanlamayla" devreye sokulan kişiler…