Soruyorum
Ki öncelikli sorum
Türkiye
Yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti
Sosyal, demokratik bir hukuk devleti mi?
Biliyorum ki
Hep bir ağızdan; evet demektesiniz
çünkü Anayasanın dibacesinde bu tanım var
Hiç kuşkusuz ki
Yerel Yönetimler
Özelliklen de; Belediyeler
Sosyal devlet ilkesinde en büyük hizmet kurumlarıdırlar
Ki sosyal belediyecilik; toplumsal nizamdır...
Hal bu iken
Diyarbakırın özeline dair, ifade ediyorum
Ki, Yenişehir yerel yönetimi açısından
Belediye ve tabi ki, Kaymakamlık!
Neden?
Keyfiyet arzıyla
Operasyonel anlayışla
Kumpasvari bir toplumsal bunalım körüğü üreterek Sosyal Devlet ilkesini rafta tutuyor?
Uygulanmıyor
Göz ardı edilerek; katı-kural ikmal ediyor
Niçin?
***
Bakınız
Önceki gün buradan, İşyeri yıkımıyla ilgili bir konuyu mevzuu etmiştim
Ofis semtindeki bir işyeri
Ne kaldırım
Ne cadde işgali, ne de şehir yaşamını engelleyen bir işgaliyet durumu yok..
Var olan
İki bina arasındaki boşluğa çekilen camekn
Belediye yıktı?
Tabi yıkım hukuki
Yasadışı bir durum; yok..
Ama velakin; kişi, yer ve zaman açısından, sorgulayıcı?..
İkmale gelen soru da bu sorgulama?
Neden Uğur Apaydının işyeri
Apaydın
AK Parti yönetiminde..
Semt esnafı..
Bilinen, tanınan biri..
En önemlisi de, 15 Temmuz ihanetine karşı çıkandı..
İhaneti organize ettiği tiyatroyla gündeme getirip, halka götürdü
Yani; FETÖ karşıtı biri
Kendi ifadesiyle; Darbeye karşı tavır koyduk, başımıza gelmeyen kalmadı?
İşte böylesi birine ait işlerinin bir bölümü yıktırıldı.
***
Ofis ki
İşgal edilmeyen..
Camekan çekilmeyen..
Tezgh konulmayan
Raflar dizilmeyen..
Sokak.. Cadde.. Bina arası.. Kaldırıma enva-i organizasyon çekmeyen yok!
Her taraf işgal altında...
Bir değil
Binlerce emsal vaki iken?
Sadece buraya odaklanmak, hukuku burada ikmale getirmek neye delalettir?
Apaydının yine ifadesiyle
Onlarca zabıta
Onlarca polis gözetiminde; sanki direniş, karşı çıkan varmış gibi provokatif organizasyonla yıkım yapıldı?
Ki yıkılan da; 27 metrekarelik alan
***
Üç gündür meseleye dair yüzlerce telefon alıyorum
Özellikle, Kayyuma dair
Yenişehir Belediye Başkanvekili Mehmet Özele ilişkin
Kim ve kimlerle ilişkili olduğuna dair
Özellikle de geçmişteki uygulamaları...
Ben de sormuştum
Okurlar da soruyor
Makamından çıkıp etrafa bir baksa, Yenişehirin nasıl işgal altında olduğunu görür
Ama gaye, işgal değil
İşgal bahaneliğiyle gerilim şahaneliğini yaratmaktır gayesi!
Yaman durum!
***
Gel gelelim
Yazı başlığımıza dair; mevzua!
Vaziyet
Apayrı bir garabet içerdiği gibi olmaz, olamaz dedirtiyor
Şöyle ki
Gökdağ Apartmanı
40 yıllık bir bina
Yıkıldı, yıkılacak derken 2 Ağustos tarihinde bina tahliye edildi
Ki bina sakinleri, durumu görünce boşalttılar
Dediklerine göre; hiç bir kurumun ikazı ve kararı yok iken
Ne tesadüf ki
Bina tahliye edildikten saatler sonra; kendiliğinden yıkıldı
4 katlı bir bina
Şans eseri, ölen ve yaralanan olmadı, facia kıl payı atlatıldı
***
Ancak
Kendiliğinden yıkılan bina; çevreye hasar verdi
Yan binalardan; Figen ve Girne Apartmanları
40 daire
A ve B bloklar
Oluşan hasar nedeniyle iki bina için de; yıkılma tehlikesi oluştu
Vaziyet bu noktaya gelince
Yenişehir Belediyesi hizmet aşkıyla(!) görev üstlendi
Önce iki bina tahliye edildi
Evler boşaltıldı
Sonra, tehlike arz ediyor diye iki bina için Yenişehir Belediyesi yıkım kararı verdi
Bina sakinleri
çaresizlik içerisinde, sokakta kaldı
Kimi eş, dost akrabaya sığındı
Kimi de, kiralık ev bulmak için sokaklara düştü
Ama ne var ki; kimse yardım elini uzatmadı
***
Ne Yenişehir Belediyesi
Ne Büyükşehir Belediyesi
Ve ne de İl Valiliği
Pek tabi ki, bir başka kurum
Hiçbiri zerre-i miskal sosyal devlet ilkesiyle hareket etmediği gibi ailelerin akıbetine dair, el uzatan da olmadı
Bunlar bizim vatandaşımız
Mahallelimiz
Bu kentin yaşayanları
Felaketle karşılaştılar
Evleri başlarına yıkıldı
Yardım edelim
Bir yerlerde barındıralım; iaşe sağlayalım
Ekmek verelim
Dertlerine derman olalım
Sosyal devlet hizmetkrlığıyla; devlet baba-ana şefkatini gösterelim
Sahip çıkalım
çünkü kendi mahallelerinde muhacir oldular
Kimse demedi, kimse de el zatmadı
***
Kimin umurunda?
Kılını kıpırdatan yok
Akla ziyan durum bu seyirdeyken
Önceki gün
40 Aileye bu kadarı da olmaz dedirten bir tebligat yapıldı..
Şüyuu vukuundan beter misali
Tebligatta deniliyor ki
Yıkılacak evlerin yüzde 20 oranında yıkım ücreti ödemeniz gerekiyor
Yani binalarınızı yıkacağız, ama yıkım parasını da siz vereceksiniz!
Rezalet zincirine, yeni bir halka!
Bina sakinleri
Önceki gün
Bıçak kemiğe dayandı misali isyan etti
Tepki gösterdi
Kameraların karşısına geçtiler
Öfkeyle
Yaşadıkları akıl-almaz keyfiyet karşısında veryansın ettiler
Ne gariptir ki
Gerilimi haber alan, Kayyum Mehmet Özer olay yerine geliyor
Kameralar karşısında bina sakinleri ve esnaflarla görüşüyor
Sanki sorunu çözecek
Ama tam eksine, bir pişkinlik
Verdiği cevap
Bina sakinlerine dair yaptığı açıklamalar!
Tabiri caizse; açık yaraya tuz-biber misali
***
Diyor ki
Sizin durumunuz özel bir durum
Bizi değil, sizi bağlar
Gidin bir müteahhitle anlaşın
Kentsel dönüşüm çerçevesinde yeni bina yapılsın.. Size orada ev versin..
Nasıl olacak bu sorusuna gelince?
Verdiği cevap, beterin beteri
Ne kadar sürer
Nasıl olur onu bilemeyiz
Ama biz de bu işin takipçisi olacağız
Yıkım parasını ödemelisiniz
Bir kez daha; hayal kırıklığı
Özer de kim açıkta, kim sokakta, kimin evi yıkılmış umursamazlıkta, ayrılıyor
Sorunu katmerleştirerek sırt dönüyor
***
Keyfiyet arzına bina sakinleri, tepkilerini kameralara şöyle aktardılar
Yıkım kararıyla bizleri kapı önüne bıraktılar.
Ne kira yardımı var, ne de binanın yıkımı, yeniden inşasıyla ilgili devletin, belediyenin aldığı bir inisiyatif var.
Belediye açıkça bize, gidin başınızın çaresine bakın diyor.
Binayı yıkarız, sizden yıkım parasını da alırız.
Gerisi bizi ilgilendirmiyor.
Gidin müteahhit bulun, anlaşın, gelsin size bina yapsın deyip bizi sokağa terk ediyorlar.
Bu mu hak, hukuk, adalet ve devlet anlayışı?
Nerde sosyal belediyecilik, nerde vatandaşa hizmet?
Nerde sosyal hukuk devleti?
Bize bir çare bulunsun.
Yoksa biz evimize gireceğiz.
Yıkılacaksa evimiz başımıza yıkılsın
***
Bakalım, Özerin keyfiyeti
Bıraktığı enkaz; evleri yıkılan aileler
Tehlike ile yüz yüze gelen 40 ailenin akıbeti nasıl bir sonla noktalanacak?
Takipteyiz
Ama bu kayyumla
Bu zihniyetle
Bu kumpasvari uygulamalarla; Diyarbakır ne sorunlarına çözüm bulabilir
Ne huzuru yakalayabilir
Ne de, dünden daha hayırlı bir ortaya kavuşabilir
çünkü gelen gideni aratıyor
İşte bu iyi sorgulanmalı
Atanmış da olsa
Seçilmiş de olsa
Şuan ki kayyumların yarattığı tahribat ve oluşturdukları enkaz!
AK Parti iktidarına
Erdoğana yarın ağır fatura olarak geri dönecek?
Siyasi bedel ağır
Ödeyecek olan iktidar, başkası değil
***
AKARAN GELEN MESAJ
AK Parti İl Başkanı Muhammed Dara Akar..
Cumartesi günkü yazıma dair; mesaj göndermiş
Yazımda, sosyal medyada kendisine dair, incitici bir kampanya yürütüldüğünü..
Bazı spekülasyonların yapıldığı..
Buna mukabil..
Ak Partideki Metal yorgunluğu..
Köklü değişiklik..
Gibi yenilenme evresinde, Partinin önünün açılması adına; istifa etmek en uygunu diye öneride bulunmuştum!..
Bunu düşünmelisiniz diye..
Tabi ki, dost tavsiyesine binaen, bunları kaleme almıştım..
Kendisi de, bu minvalde, mesaj gönderdi
Bakalım Akar mesajında, ne diyor, ilerisi açısından da gayesi nedir?
Aynen aktarıyorum...
***
Değerli Büyüktimur
19 Ağustos tarihli köşenizde beni istifaya davet etmişsiniz.
Gerekçe olarak da sosyal medyada kimi hesapların bana hakarette bulunmasını gösteriyorsunuz.
Öncelikle şunu söyliyeyim ki ;
Genel merkezim ve Genel Başkanım beni istifaya davet etmiş değil.
Kaldı ki
Sn. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız emrettiği an 81 il başkanı olarak bayrak devrini anında gerçekleştirmeye hazır durumdayız...
Bizler 15 Temmuz gecesi, bırakın koltuktan vazgeçmeyi, canımızdan dahi vazgeçmeyi göze aldık ve bu kararlı tutumumuz devam etmektedir.
Ancak sosyal medyadaki bazı rant seviciler istiyor diye istifa edilir mi?
Kişiliğimin zedelenmemesi için dostça istifa etmemi istiyorsunuz, o halde kişiliğimi ahlaksızca ve insafsızca hedefleyen çetelere boyun mu eğeyim...
Bu ahlaksızlığa, bir dost olarak üç lafınız olmayacak mı?
Emin olun ki boyun eğdiğimiz vakit insanların onurunu bundan böyle güvence altında tutamayız.
Bu gün bize yapılan yarın başkalarına yapılır.
Siyasi erden sahibi kişiler olarak topluma bu kötülüğü yapamayız.
Sosyal çürümeye dur demeliyiz.
3 yıla yakındır ki il başkanıyım.
Bu süre zarfında ismim hiçbir yolsuzluğa, hırsızlığa, hukuksuzluğu karışmadı.
Bunu tüm kamuoyu biliyor.
Hal böyle iken hangi çevreler tarafından ve ne amaç ile yapıldığını çok iyi bildiğimiz sosyal medyadaki istifa çağrılarına neden uyalım.
Biz sadece Reisimizin emri ile hareket eden kadrolarız ve koltuğu değil canımızı dahi Davamız uğruna bırakabilecek sadakat ve yürekliliğe sahibiz
Esenlik diliyorum