BİR GÜNLÜK İLAN MI OLUR?..
Eklenme: 1/30/2021 12:00:00 AM

Olmaz, olmamalı?.. Hele ki, işçi alımı gibi ülkenin ve bölgenin kanayan işsizlik sorunu vaki iken! Günler değil, haftalarca başvuru süresi olmalı, olması da gerekiyor?.. Ki, hem başvuru sayısı artsın, hem de alınacak kişinin ehliyet ve liyakat ölçüsünde, seçicilik olabilsin!..

***

Ne var ki, Diyarbakırda işe alınacak 55 personel için, bir günlük ilan duyurusu yapılmış.. O ilan da, İş Kur merkezli.. Yani, aşina olduğumuz şu Milli Eğitimdeki kantin, bakım-onarım ihalelerinin saatlik pazarlık odaklı, ilan duyurusu gibi yapılmış, Büyükşehir Belediyesine alınacak işçi alımı!

***

Üç gündür yoğun bir şikayet alıyorum!.. Denir ya, arayan arayana.. Bir değil, on değil, yüz değil.. Gösterilen tepki; bir günlük ilanla personel alımı mı yapılır?.. İstenilen evrakların hazırlanması, ancak iki gün alır?.. Hele ki, şu pandemi döneminde.. Başvuru sistemi de ayrı bir garabet..

***

İtiraz edilecek, cevap istenilen, neden bir günlük ilanla işçi alınıyor duyurusu yapıldı sorularına da, yanıt veren yok?.. Ne olur; sesimiz olun?.. Burada bir torpil mi var, kayırma mı var, işe alınacaklar önceden mi belirlenmiş gibisinden ithamlarda bulunanlar oldu?..

***

İşçi ve yönetici kadrolarıyla ilgili, duyuruya baktım!.. Şartlar noktasında, sorulması gereken, sorular yok değil.. Ancak benim merak ettiğim, ki telefonla, şahsen gelip ilana dair tepki veren vatandaşların da, cevap aradığı soru; bir günlük ilanın, sebebi mucizesi nedir, neden böyle bir aciliyete gerek duyuldu?..

***

Umarım hassasiyet gösterilir.. Herkesin kafasını meşgul eden şaibe ve olumsuzluklar zincirini ortadan kaldıran; bir açıklama yapılır.. Hasılı cevap bekliyoruz.. Aksi takdirde, Belediyeyle ilgili, İş-Kurla ilgili var olan; kayırmacılık algısı daha bir güçlü, potansiyel kazanır.. Bunu da hiç bir kurum ve kişi, yetkili makam istemez her halde?..

***

SOSYAL MUHAFAZAKAR!

Eee, olmaz mı?.. Niye olmasın ki?.. Şimdi; Sosyal Demokrat olunuyor da?.. Sosyal Muhafazakar olmazlığın nedeni ne?.. Ki, Sosyalist muhafazakar da denilebilir?.. Yani denilmeyecekse; o zaman Kemal Beyin CHP artık muhafazakar parti söylemini nereye koyacağız!?.. Anlamsızlaşmaz mı söylemi!?..

***

Neyse! Kendileri de, biliyor ki bu maya tutmaz?.. Zaten, niyette muhafazakar kimliğin icrası değil?.. Niyet, bu kulvardaki kitleyi etkileyip, asimile süzgecinden geçirerek, tarafgir yapmak!.. Olmazsa da, geçici olarak köprüde iskele mahiyetiyle kullanabilmek!.. Eee; saflar da var ya?.. Özellikle AK Parti ve Erdoğan kurgulu hasım üreticiliğinde; ön göremez hale gelenler?..

***

Yoksa!.. Siyaseti öğrendiklerinden değildir, muhafazakar kesime odaklı, politika üretmeleri Anladılar.. Kendi tabanlarını ne kadar konsolide ederlerse etsinler, hedefe ulaşabilmek için karşı mahalleye odaklı, nabza göre şerbet üretici politika, ortaya koymak gerekir.. Kim; yeme gelirse! Ki, CHPnin iktidara yürüme evresine bakılırsa tarih tekerrür etmiştir Şeriatı isterük diyenler değil miydi; laiklik adıyla İslamı ortadan kaldırma, gayreti içerisinde olanlar..

***

Vaziyet bunu ikmal ederken.. Sizce, CHP sosyal muhafazakarlık libasıyla, AK Partiden bir şeyler koparabilir mi? Ya da; muhafazakarlar tıpkı HDPnin tabanı gibi, celladına aşık olma halet-i ruhiyesine girerek, saf değiştirebilirler mi? Deva ve Gelecek, Saadet bir ölçüde şu an, bu safa doğru bir yol alış var... Dirsek teması söz konusu..! Kim kimi, asimile eder, onu zaman gösterir?

***

Ama önemli olan AK Parti çünkü burada AK Partinin kendi mahallesindekileri konsolide etme adına, ortaya koyduğu politikanın zafiyetini ele almamız ve irdelememiz gerekir.. Bu zafiyet söz konusu! Ki, bu zafiyet vaki; cellat aşıklığı kadar hele bir ders alsınlar durumu da işin agresifliğiyle ateşlenirse vahim, kayıp kaçınılmaz hale gelir?

***

Tabi, bugünkü esen rüzgar ve atmosferin soluklanma hali AK Partinin mahallesine dair konsolide edememe, zafiyetinin yüksek olduğunu, kimse gözardı edemez!.. Açıkça görmek gerekir.. Nitekim, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu zafiyeti gördüğü için, sosyal muhafazakarlığa meyil verenlerin olabileceğine şiar olduğundan dolayıdır, son günlerdeki politikasına tabanı konsolide etmeye ağırlık verdi!

***

MHPnin AK Partiyi radikal milliyetçi potasına koyması, Perinçekin kerameti kendinden menkul hali.. Ve parti içerisindeki kraldan çok kralcıların organizasyonuyla oluşturulan küskünler ordusu, sosyal muhafazakarlar tüneline itile itile sokulmak isteniliyor.. İllerdeki teşkilat yapılarında yaşanan arıza-i durumları da, dahil edersek iş ciddi ama çok ciddi bir boyutla, Millet İttifakının bloğunu iştahlandırıyor. Her ne kadar, CHP fire verse de!

***

Netice itibariyle.. Kemal Kılıçdaroğlunun CHP artık muhafazakar partidir deyip, AK Parti tabanına yönelik göz kırpar haline.. Ki, İyi Parti dahil, AK Partiden ayrılanların da kırılan göz kırpmaya meyil vermelerinin etkisi yüksek?!. AK Partinin bu etkiyi, hem tabanını konsolide etme anlamında, hem de geçmişte birlikte yol yürüdükleriyle oluşturacak uzlaşı mekanizmasıyla, zafiyetler içeren seyrine, ne oluyoruz demesi lazım.. Yani içteki kurtçukları görmeli, sen de mi brütüz deme noktasına gelmemeli! çünkü gemi su alıyor?..

***

CUMADA KİMSEYİ GÖREMEDİK?..

Siz, artist Berhan Şimşeki gördünüz mü? Belki erken gelmiştir.. Öyle ya ne demişti; Diyanet Başkanlığı yüzünden hutbeyi dinlememek için farzı kılıp çıkıyorum? Yine öyle yapmasın mı(!) Görseydik, Allah kabul etsin derdik belki! Göremedik...

***

Neyse dün bir okurumun önceki yazıma dair artistik faaliyetiyle alakalı altına not düştüğü bir resmi gönderiş.. Diyor ki biliyor musun, Berhan Şimşekin Minyeli Abdullah karakterini canlandırdığını?.. Belki o rolden almıştır, cuma namazı ilhamını(!)

***

İlhamı nerden almış bilmiyorum!!? Ama bu resim şunu söyletiyor İçi puthane, dışı cami Artist Şimşek takiyeciliğini icra ederken, keşke ağabeyi Gürsel Tekine bi danışsaydı.. Malum, Cuma vakti Kapalıçarşıya gidip Esnaf Kepenk Kapattı diyerek video çekip, esnaf isyan ediyor, düşüncesiyle, hemhal olaydı?..

***

İşte, CHPnin muhafazakarlığı hele ki, son trendi sosyal, sosyalist muhafazakarlık evrilme politikası, artist Berhan Şimşekin ifşasıyla, görülmeli!.. Söylenecek son söz şu olmalı bence; laiklik denirken, Devlet ile Din İşlerinin bir birinden ayırt edilmesi, ilkesini CHP ve Din İşlerinin birbirinden ayırması lazım!

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanı farklı yapan, affettikleri, güçlü yapan sabrettikleri, kendisi yapan ise vazgeçtikleridir.