Bir tabu daha yıkıldı
Eklenme: 3/31/2012 12:00:00 AM

Maşallah.

Hayırlı uğurlu olsun.

Nihayet,

Türkiye bir "İslam" ülkesi olduğunu, kısmen de olsa, hatırladı.

Evet,

Kur'an-ı Kerim.

Ve Peygamber Efendimizin hayatı "artık" seçmeli ders olarak, okutulacak.

Yani;

Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifi kabul edildi.

Yasallaştı.

***

Peki,

Günlerdin kopartılan fırtınalar.

Tandoğan,

Kızılay ve Meclis'in çatısı altındaki; "şiddet" tablosu!

Hepsi;

Neye hikmet, "İHL" ve Kur'an-ı Kerim'in "öğretimine" karşı.

Yazık.

Şimdi;

Yüzde 99'ü Müslüman olan bir ülkede, "Din" tedrisatının yapılması.

Kur'an-ı Kerimin okutulması.

Peygamber Efendimizin hayatının anlatılması.

Bir farz iken;

Bir bardak suda koparılan, fırtına, neye hizmet?

***

Meclis'teki oylamaya bakıyorum.

AK Parti'den,

296 Milletvekili "evet" demiş.

CHP'den 88,

BDP'den ise 3 Milletvekili olmak üzere 91'i de, "red" oyu kullanmış.

MHP.

Oylamaya hiç katılmamış.

Şimdi;

Karşı hamle geliştiren, "sokağa" alevlendirenlere.

Sorsanız;

Diyeceklerdir ki, "Elhamdülillah Müslümanım".

Gel de inan.

***

Denilmez mi;

"Bu nasıl Müslümanlıktır da", dini eğitime ve öğretimine karşı çıkıyorsun.

Kur'an-ı Kerim.

Ve Peygamber Efendimizin hayatının okutulması, "seçmeli ders".

Yani.

İsteyen, tercih gösteren "okuyabilir", istemeyen girmek zorunda değil.

Dün;

Teşekkür konuşmasını yapan Başbakan Erdoğanın ifade ettiği gibi.

Kimse;

Kimsenin "kafasına vurarak", zorla "Kur'an-ı Kerimi" okutamaz.

***

CHP.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına bakıyorum.

Sendikalar.

Ve bazı eğitim kurumlarının karşı tez, fikriyatı.

Doğrusu;

Anlamak mümkün olmadığı gibi, "akıl erdirmek de" zor.

Hele bir de;

"Demokrasi" ve "demokratlık" demi, bırak gitsin.

Diyorlar ki;

Kur'an-ı Kerim "okutulması", AK Partinin dayatması.

Ve bu da; "demokrasiye" sığmıyor, anti-demokratik bir dayatma.

Üstadın ifadesiyle;

Sevsinler sizi.

***

Böyle demokrasi mi olur?

Size var.

Başkasına yok, demokrasi?

Sizler;

"Okullarda isteyen aileler çocuklarına kendi dininin kitabını okutamasın" derken yasakçı olmuyor musun?

Hem de en baba haliyle; "yasakçı".

Zaten;

Türkiyenin bugün sürekli "kbuslarla" uyanmasındaki ana etken, bu yasakçı anlayışın hükmüdür.

Vesayetçi ve yasakçı zihniyet.

***

CHP'ye,

Hatta BDP'ye de sormak lazım;

Teklif AK Parti'den gelmedi ki.

MHP teklifi sundu, AK Parti'de sahiplendi.

Her ne kadar;

Oylamada MHP "kaçak güreşip", kaçtı ise de.

Bu düşüncesiyle;

Sözde AK Parti'yi "işi beceremez, tabanından da tepki görür" planı vardı.

Ama evdeki hesap çarşıya uymadı.

Erdoğan;

İllaki olacak dedi ve oldu.

****

Derler ya;

Vay laiklik, uy laiklik diye zıplayanlar, bırakın devam etsinler zıplamaya!

Aslında;

Bir İslam ülkesinde.

Yüzde 99'ü Müslüman olan bir coğrafyada,

Bir yaşam tarzı,

Ve kimliği olan, dini değerlerini ifade eden,

İman ettiği Allah-ü Tealanın,

Sözlerinin ve hükümlerinin yer aldığı Kutsal Bir kitap.

Ve Allah'ın,

Elçisi Hazreti Muhammed (S.A.V)in hayatı, "seçmeli ders" olarak, eğitim müfredatında yer alması doğru mu?

Hayır.

***

Ama velkin;

Ülkenin hal-i durumuna,

Yönetim zihniyetine,

İçten kemiren "kör zihniyete""kafa-göz yaran" hadiselere.

Sokağı,

Alevlendirmek isteyen "vesayetçi" tekçi, anlayışa rağmen.

Faşistlik,

Naraları sıralayanlara rağmen "Tabuları" bir kez daha yıkıldı.

28 Şubat'ın,

Bin yıl süren fikriyatı "rafa" kaldırılarak,

Halk egemenliği; üstün geldi.

Ve tabi ki;

Gelecek nesil, bu kutsal hamleyi "hayırla yd edecekler".

Anlayacağınız;

Bir tabu daha "hak" yolunda yıkılmış oldu.