Bir yatakta, çok hasta!
Eklenme: 6/25/2012 12:00:00 AM

Malum,

Yaz sıcağı fena halde bastırıyor.

Meteorolojik verilere göre;

Sıcaklar önümüzdeki günler de daha bir "keskinleşecek".

Yani,

Bu yaz bir hayli "kavrulacağız.".

Eee.

Yaz mevsimi.

Hele bir de çevresel kirliliklerin ikmali olunca.

Bölgemiz açısından;

Tehdit edici "bulaşıcı hastalıkların da", hortlamasına vesile olmaktadır!

Her yaz yaşanıldığı gibi.

***

Altyapı yetersizliği,

Temizliğe yeterli önemin verilmeyişi,

Hijyenik ortamın, zafiyeti.

Ve kırsalda,

Özelliklen kanalizasyon, atık suyun açıkta olması.

Bir de içme suyu kuyularıyla aynı, "ortam" içerisinde bulunması.

Günlük yaşam.

Ne yazık ki;

Tüm bunlar ciddi ama bir o kadar da ürkütücü, "hastalıkların" üremesine neden olmaktadır.

Sağlık tehdit altında!

***

Diyeceksiniz ki, "yaz-kış" öyle değil mi?

Doğru.

Ama yaz mevsiminde daha bir "aktifleşiyor" o çevre kirliliğinin ürettiği mikrobik alan.

İşte bu mikrobik durumun neden olduğu hastalıkların sayısı, bilinmez kadar çok.

Say say bitmez.

Ama öne çıkan; İshal

Ve bağırsak enfeksiyonları.

***

İşte şu günlerde;

İshal ve bağırsak enfeksiyonu hastalıklarına yakalanma oranı hayli yüksek.

Özellikle,

Bebek ve çocuklarda inanılmaz derecede yaygın.

çünkü,

Diyarbakır çocuk Hastalıkları Hastanesi, "yoğun bir hasta" akımı içerisinde.

Bir kaç gün önceydi;

Gelen bir ihbar telefonuyla, "durumdan" haberdar olduk.

Yaz hastalıklarının; "yaygın" bir hal aldığına ilişkin.

***

Doğrusu;

İhbar tamamen "yatak sıkıntısı ve bir yatakta, birden fazla hastanın yatırılmasına" yönelikti.

Hastalıkla alakalı değildi.

İhbarı,

Değerlendirerek, muhabir arkadaşları gönderdik.

Acil serviste çekilen resim.

Hasta yakınlarının ifadesi.

Ve tabi ki bilahare, uzmanların anlattıkları.

Durum ciddi.

***

Tabi,

Ben mevzuuyu iki eksende, konuşmak istiyorum.

Şöyle ki;

Birincisi hastalığa neden olabilecek ortama karşı, "etkili ve yetkililerin" hassasiyet göstermesi.

Özellikle,

Kırsal kesim ve kentin varoş semtlerinde, "olabilecek" mikrobik alan ve kanalların "temizlenmesi".

Bunun için; uğraş verilmeli.

Sinek.

Sivrisinek gibi, "mikrop" taşıyıcı haşerelere karşı, mücadele başlatılmalı.

Bir de,

Ailelerin, bu yönde "uyarılması".

Gerekirse; "köy köy, mahalle mahalle" eğitim seminerleri verilmeli.

İçme suyundaki "klor" oranı.

Köylerdeki,

Su kuyularının "klorlanması".

İçecek, yiyecek ve çevre "temizliğine" duyarlılık, yaratılmalı.

***

Gelelim;

Bir yatakta, birden fazla "hastanın" bulunması hal-i çirkinliğine.

Yazık.

Sağlık alanında, bu kadar önemli gelişmelerin kaydedildiğiyle övünülürken.

Hala da;

Yatak yetersizliği "bahanesiyle" birden fazla çocuğun bir yatakta tedavi edilmesi ne kadar yemen çelişki.

Sormazlar mı;

Hangi çağdayız, Türkiye üçüncü dünya ülkesi mi?

***

Buradan;

Bir önerim olacak, etkili ve yetkili, kişilere.

Daha önce de,

Buradan ifade etmiştim, bir kez daha bu vesileyle dile getireyim.

Malum Siverek karayolu üzerinde, Kadın Doğum hastanesi var.

Ki tabelasında Kadın Doğum ve çocuk Hastalıkları Hastanesi diye yazılı.

Hani;

Bitimi yılan hikyesine dönmüş, 13 yılda ancak bitirilmişti.

***

Bu hastanenin;

Şuan bazı katları "boş".

Tabiri caizse; "in-cin" top oynuyor.

Nedeni de;

Yapı olarak, kapasitesinin "üstesinde".

Sadece,

Kadın Doğumla alakalı, "hasta sirkülasyonu" var.

Aldığım bilgiye göre; "Bebek canlandırma" bölümü ve tedavisine de başlanmış.

Bu yönde, poliklinik ve klinikler oluşturulmuş.

O da;

0 yaş grubuna hitap ediyor.

***

Diyorum ki;

Bu kadar hasta trafiği yoğunlaşmışken.

Ki defalarca;

Hastanenin yararlanması yönünde, "yazışmalar" yapılmışken.

Neden;

Tam da acil ihtiyaç duyulduğu şu günlerde.

Hastanenin;

Boş bulunan katlarına, "hasta trafiği" yönlendirilmiyor.

***

Malum;

Bir yatakta birden fazla hastanın bulunması.

Özellikle;

çocuklar açısından bu ortam, "kaçınılmaz" tehdit ve tehlike oluşturduğu gibi.

Sağlık standartlarına;

Tedavi hükümlerine ve tabi ki tıbbi tedaviye de aykırı.

Hasta yakınlarının ifadesiyle; "şifa yerine, hastalık bulaşıyor."

***

Buarada,

çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin şuan ki "binanın" fiziki durumu da ayrı bir garabet.

Neden derseniz;

Daha SSK "yok" edilmeden,

Hastaneler bir bütünlük içerisinde birleştirilmeden önce;

Bu binanın "miladini" doldurduğu ve depreme dayanıklı olmadığı ifade edilmişti.

Dönemin,

Bayındırlık şimdikinin Şehircilik Bakanlığı tarafından "yıkım" kararı alınmıştı.

Ama nedendir bilinmez;

Hala da o bina, "faal".

***

Aldığım bilgilere göre;

Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin bulunduğu alan; Sağlık Kampusuna dönüştürülecek.

Bir dizi; yeni hastaneler ki bunların arasında, çocuk Hastalıkları Hastanesi de var.

Burada inşa edilecek.

Bir çağrım var;

Orda yapılacak ilk hastane, çocuk Hastalıkları Hastanesi olsun.

Yani öncelik buna tanınmalı.

çünkü şuan ki hal-i vaziyet yetersiz ve kifayetsiz...

Velhasıl;

Geçici çözüm için birileri kafa yorsun.

Yoksa

Bir yatakta birden fazla hasta yerine,

Bir yatakta birden fazla ölümler, kaçınılmaz hale gelir ki, "vebalı" büyük olduğu gibi.

Altından kimse kalkamaz!

Bilesiniz.