BİSMİL SES VERDİ?
Eklenme: 9/29/2018 12:00:00 AM

Ama kayyum değil

O hala ketum.. Avanesi de!..

Ses veren; arazinin bizatihi sahibi.

Yani hibe eden, arazisini bağışlayan adam; Selahattin çakmak..

Dün sabah aradı..

Abi bir yanlış anlaşılma var?

Peki, nedir o yanlış anlaşılma dedim

Ki ısrar ettim.

Ağzından çıkan tek sözcük; abi halden anla..

***

çakmakın konuşmasından...

Sıraladığı cümlelerden...

İfade etmeye çalıştığı; meramından şunu çıkardım!

Birileri fena köşeye sıkıştı..

Suçüstü oldu..

İş, rant ve çıkar odaklı bir; işleme tabi tutulmuş..

Hibeden; ant çıkarma gayreti; ayukka çıkmış..

Eee; biz de duyduk..

İş deşifre oldu..

Üstünü kapatmak lazım..

Eee; resmi ağız bir şey diyemeyeceğine göre..

***

çareyi; çakmakı ikna etmek..

Yanlış anlaşılma oldu..

İddiadan vazgeç geç..

Yoksa; aba altında sopa gösterme misali..

O da bize; abi halden anlayın demek zorunda kaldı..

Neyse!..

Şimdilik virgül koyalım..

Bakalım iş hangi merhalede; noktalanacak?

Ona bakım; noktayı koyarız!

***

NE OLMUŞ YANİ?

Neymiş?

Büyükşehir Belediyesi..

İl Valiliğinin; çevresindeki yolları asfaltlamış..

Eee..

Ne güzel, bir hizmet işte!!!

İyi olmamış mı?!!

Garip olan nedir deyin bakalım?!!

Deniliyor ki..

Bu yol üç yıldır kapalı!

Ulaşım yok!

Trafik akışına yasak bir bölge!!...

Doğru

İlgili ve yetkililer; öyle uygun görmüş...

Halk ile arasına güvenlik duvarı örmeli ki, ulaşılmasın!

Güvenlik nedeniyle

Olası saldırılara karşı tedbir amaçlı; bariyerli!

Geçilmez...

Yani ne demek?

Faaliyetin olmadığı...

Yolun aşınmadığı

Asfalt gerketirici bir durumun, bulunmadığı bir yol; niye asfaltlanmış?..

Niye durduk yere asfaltlanır?..

Ne var bunda; anlaşılmayan?..

Kızıl-kıyamet koparmak!

Yol trafiğe açılmayacağına göre..

Demek ki gerekçe belli!

Tasarruf tedbirleri var ya!

Muhakak ki bu kapsamda; iş yapılmıştır? düşünülmeli!..

Şimdiden ön görülmüş

Düşünmüşler

Taşınmışlar

Bu hizmeti uygun görmüşler...

Nasıl olsa ülkede beş yıl sonra; kemer sıkılacak?

Para temini olmayacak..

Bütçe kısıtlamasına gidilecek...

Gelir-gider, düşecek..

Tasarrufa gidileceği için; şimdiden bu hizmeti garantiye almışlar

Vakıa bu

Yanlış mıyım???

Yoksa, asfaltı dökecek yer mi kalmadı?..

***

Bir de eklemişsiniz!

Dağkapı meydanı!

Diğer adıyla; Şeyh Sait Meydanı!

Niye; çevresel bir düzenleme yapılmıyor.

Niye; dinlenme alanına çevrilmiyor?

Beton bir alan

Yeşil bir dalın hasret çektiği meydan..

Dahası..

Niye aydınlatılmıyor?

Işıklandırma yok.

Lambalar sönük..

Kent estetiği için önem arz edici bu alana; niye hizmet yok?

İyi de; kardeşim!..

Orası aydınlanırsa...

Orası yeşillenirse

Oturma bantları kurulursa...

İnsanlar oralara akın edip, durur...

Al başına iş

Bahtsız kentin; karanlık ortamı!

***

MAŞALLAH KARAYOLLARINA..

Dile kolay..

Diyarbakırın çevre Yolunu yapıyor..

Büyük iş..

Vaki midir; 8 yılda 9 kilometre yapmak?

Pardon; 15 diyorlar!

Düzeltelim!

Eee, bu kadar mesafeyi yapmak er kişinin işi mi?

8 yılda; 15 kilometre asfalt yol yapmak var mı yapabilen?

Her yıl için; 1900 metre; Bitümlü asfalt dökmek!

Ne mümkün?

Ama, bizim Karayolları Diyarbakır Bölge Müdürlüğü yapar

Becerekliler..

Maşallahları var...

Diyorlar ki; 14 kilometre kaldı...

Malum, toplam 29 kilometre!..

Geriye kalanı kaç yılda yaparlar...

Bilmem?

Ama, 12 Temmuz 2018de bunun için; sözleşme imzalanmış...

Henüz; işe başlanmamış?

Firma..

Şantiye kurma ve makina parklı nakli yapıyor..

Neyse?

Acelemiz yok..

100 yıldır, çevre Yolu olmayan tek şehir olma ünvanıı bir süre daha kullanacağız..

Bakarsınız..

14 kilometreyi 14 yılda yaparlar!

Demezler mi?

Acele işe şeytan karışır!..

Hedi hedi..

Bu arada; kaçan bir müteahhit vardı..

İş yapmamış..

Ödenek almış..

Milyonları cebe indirmişti.

Sahi; müsebiplerle alakalı, mutahitle birlikte ne oldular?

Yoksa devlet malı deniz mi düşünüldü..?

***

ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLMEK?!

Elbette ki; hoş, güzel ve teşvik edici!

Yaptığının; takdir edilmesi..

Ve bunun; ödülle kabul görüp taçlandırılması!..

Hiç kuşkusuz ki

Moral..

Motivasyon..

Yeni hamleler için; teşvik edicidir!

Yani, ehil ve lıyakatın tescilenmesi adına da; örnek teşkil eder!

***

Tabi ki; bu takdir edilişin halisliği de önemli..

Samimi..

Dürüst..

Şeffaf..

Ve ahali tarafından; kabul görülmüşlüğün olması gerekir

***

Yoksa!

Hatır-gönül adına...

Göstermelik..

Birilerine birilerini pazarlama!

Ehliyetten..

Liyakatten..

İş bilmekten, uzak bir zihniyetle; takdir edilmişliği göstermek!

Pek tabi ki; en büyük rezilliktir..

çünkü; kimse kanmaz..

***

Hele ki..

Ödülü..

Ödül törenini..

Ödül verenleri, ağırlaması

Yemeyi..

İçmeyi..

Ve diğer harcamaları sözde ödüle layık görence karşılanması; nasıl değerlendirilir?..

Burda takdir edilmişlik mi var?

Yoksa, takdir edilmişliği satın almak mı var?

Hangisi...

***

Neyse!

Son yıllarda; bu minvalde ödüller çoğaldı

Ödül veren; organizatörler de arttı..

İş; sektörel kazanca döndü..

Dergi mi?

Dernek mi?

Platform mu?..

Yani bir isimle; yılda bir kez arz-ı endam eder..

Ya il içinde..

Ya ülke içinde; gözüne kestirdikleri makam ve şahsiyetleri; seçerler..

Tabi; karşılıklı dövüşle!

***

Sonra;

Yılın adamı..

Yılın bürokratı..

Yılın idareci

Valisi, vali yardımcısı, belediye başkanı, kaymakamı..

Diye uzanıp gider..

Ve bir gece terdip edilir; ödül dağıtımı!..

Masraflar; takdir görenlerden..

Kamuoyuna manşet; yılın. şahsiyetlerinin ödül dağıtım töreni!

Velhasıl kelam..

Diyeceksiniz ki..

Ahali kimin umurunda ki..

Alan memnun veren memnun ise!

Ne diyelim; haklısınız!

Ama, arif olan anlar işte onu bilmem!!!

Diyeceğim odur ki; işin mevsimine girdik..