BİZ BİRİZ BE, BİRİZ!…
Eklenme: 11/2/2020 12:00:00 AM

Evet, biz biriz, ve hep bir olacağız..!

İzmir ne ise, Van da odur..

İstanbul ne ise, Elazığ ve Diyarbakır da odur..

El değil, elin oğlu hiç değil

O candır, canandır, ailedir; bu ümmetin evladı ve ferdidir..

Ne ölümün bıraktığı acı, ne gözden akan gözyaşının, ne de doğal afetin neden olduğu felaketin dili de, ırkı da, rengi de, ideolojisi de, inancı da yoktur?

Tek bir dil vardır; o da acının kalpte yarattığı histir

***

Onun için de!..

Cuma Günü, öğlen ile ikindi arası, İzmirde yaşanan depremin yarattığı; acı da aynen böyle idi..

Ki, olmalı da, çünkü biz bir inancın ümmeti ve evlatlarıyız!

Yüreğimiz de!..

Kalbimiz de..

Vicdanımız da..

İnsani ve rahmani duygularımızın, inancımızın, kültürümüzün, medeniyetimizin, tavizsiz icrasıyla, İzmir için tek yürek olduk..

***

Tıpkı, Marmara gibi, tıpkı Düzce gibi, tıpkı Erzincan gibi, tıpkı Van gibi, tıpkı Elazığ ve Malatya gibi..

Tıpkı, Bingöl ve Lice gibi..

Nasıl ki, çığ felaketinde kaybedilen, canlara olan acılı yüreklerin tek olduğu gibi..

İzmir için de, aynı şuurla, aynı ruhla, aynı duygu ve insani, rahmani yürekle; atmayan bir fert yoktu..

Evet, siyasi, ideolojik, inanç, fikir, düşünce, renk, dil dahil tüm farklılıklarımızı bir kenara bırakıp, acı hepimizin deyip, tek yürek olduk..

***

İnsanlığımıza; vicdanımıza, medeniyetimizin kutsal ilkelerine sarılarak kucaklaştık.. Maddi ve manevi tüm imkanlarımızı bölüştük, ki acılarımız paylaşıldı..

Bu da bizi biz etti..

***

Her ne kadar bu evrede, siyasi, ideolojik, dini noktada, kin ve nefret çukurunda debelenenler olduysa da..

Pisliklerini, salyalarını akıtma gibi bir aşağılık ruha eğildiyseler de, hep birlikte tiksindik..

Bizi biz eden kutsallıklarımızın ahlakıyla, yüzlerine tükürüp, lanet ettik..

Ve siz; insan mısınız? diye, boyunlarına levhayı astık

Ve dedik ki; Biz biriz be.. Siz, birer müptezel alçaklarsınız

***

SORGULANMASI GEREKEN!..

Her deprem sonrası, uzmanı, bilim adamı, yazanı çizeni, bileni, sorgulanması gerekeni soruyor..

Ama ne hikmetse, deprem sonrası unutulup gidiyor..

Taki bir felaketle, yeniden yüz yüze gelene kadar..

Yani çıkarılan bir ders var ise de, somuta yani fiiliyata sokulmuyor..

***

İşte İzmirdeki depremin sorguladığı sorular.?

Ki, Rızabey ve Doğanlar apartmanıyla alakalı rapor..

İnşa edilen alan..

Malum, deprem yasası da çıktı..

Yapıların deprem standartlarına uygun inşa edilmesi de kanunlaştı ya..

Peki, uygulanılır hali var mı; var olsa idi işte sorgulanması gereken sorular ikmale gelmezdi..

***

BİR.. İki apartmanla ilgili, 2012 ve 2018de çürük raporu verilmiş..

Yani; yıkılması an meselesi..

Ki, 2018deki rapor, 2015teki deprem sonrasındaki denetimde verilmiş..

Rapor ve mevzuat orta yerde iken; ne binanın tahliyesi, ne yıkımı, ne de yerinde kentsel dönüşüm noktasına alınmışlığı yok

***

İKİ.. İki apartmanın da, zemini gevşek diye rapor tanzim edilmiş..

Yani, burası imara elverişli değil..

Konut alanı, yapılamaz..

Ki İzmiri biliyoruz, sürekli dolgu alanlarıyla inşa edilen yapılar var..

Hal bu iken, ilçe ve Büyükşehir Belediyesi; şunu sordu mu kendine imarı nasıl verdik, yapı ruhsatı nasıl tanzim ettik?

***

Üç.. Bilim adamları uzmanlar ha bire bağırıyor, çağırıyor; kardeşim Türkiye artık bir deprem bölgesi..

Yüzde 60ı deprem kuşağı içerisinde..

Ki, Ege bölgesi; beşik misali sürekli sallantıda olan bir bölge..

İşte Manisa, günlerce sallanıp durdu..

Tüm bu bilinmesine rağmen, nasıl oluyor da rant odaklı imara ve yapıya göz yumuluyor?..

***

Netice itibariyle!

İzmir depremi, can kaybı 62 olarak bugün açıklanıyorsa!..

Ortadaki tablo karşısında, der demez buna da şükürler olsun diyoruz..

Ama, bu doğal afetin ortaya çıkardığı zafiyet ve sorumsuzlukların da; hesabının verilmesi gerektiği gibi..

Yerel Yönetimler noktasında da; yapı alanında seferberlik ilan edilmelidir

***

çünkü, Rızabey ve Doğanlar apartmanındaki onlarca kişinin ölümü; doğal afet olsa bile ölüme, ölümlere bile bile göz yumulmuştur bu da, cinayet işleme kadar suç teşkil ettiği gibi, katilliktir!?..

***

SARIGÜL MÜ?..

Vallahi ne diyeyim!..

Zat-ı alleri, nafile turuna bi kez daha çıkmışlar

Bir Şişli macerasıyla yola çıktı..

Her şey Şişli ile gelir diye, Türk Sinemasının, 90lı yıllarının senaryosuna odaklandı

Bir iki adım; iyi oldu..

Ama sonrası; hep nafile..

Öyle ya!.. Şişliden, Büyükşehire hamle yaptı; olmadı!..

Parti liderliğine odaklandı, maya tutmadı..

Milletvekili; arayışına girdi gel diyen çıkmadı, Seçen de olmadı

Yola çıkayım, Diyarbakır ve Mardinde akrabalıklar kurayım da buradan partileşeyim dedi, o da tutmadı..

***

Sonra mı!?

Dönüp-dolaştığı kürkçü dükkanı misali Şişliye eğilim verdi..

Maalesef, burada da; akıbeti 7 şiddetinde depremle, yıkıldı!..

Yine sonuç alamadı..

Ve bugüne gelindi..

Şimdi; yeni bir maceranın peşine düştü..

Partimizi kurarak, siyaset arenasına dalıyoruz diyor

***

Ne yazık ki!..

Kimse, Ey Mustafa..

Ey Sarıgül

Hele bir soluklan, arkana bi bak..

Türkiye bildiğin 90ların, 2000lerin Türkiyesi değil, ortada olan siyasette o günün siyaseti değil..

Siyaset tilkileri değil, Kurtları bile yutar oldu..

Diyen yok...

***

Ve kimse de; dinlen, tatil yap, kırlara, bayırlara, derelere odaklan..

Kelebekler arasında yürü

Gel vazgeç bu sevdadan..

İstersen, Fatoşla oturup, mazideki Belediye Başkanlığında yapılanları-edilenleri kaleme alıp kitap yazın da arkanızda bir eser bırakmış olasınız..

Neyse, diyen olmadığı için, biz buradan kulağına fısıldayalım; sonuçsuz macerandan vaz geçin nafile turları seninkisi!..

Nokta?

***

ÜMİT ÖZDAĞIN DEŞİFRESİ!

Herkes şunu soruyor..

İyi Partili Ümit Özdağın, Burak Kavuncu üzerinden, patlattığı FETÖ ilişkili mevzuda, galip mi çıktı, mağlup mu oldu?..

Doğrusu, soru hal-i hazırda net bir cevap ikmal etmiyor..

Şöyle ki!.. Kavuncu yerinde!

Ki, ne partiyi, ne kamuoyunu FETÖ ilişkisinden net olarak, aydınlatmış değil.. FETÖcü mü, değil mi?..

Yani o da, bu işin kavgasında henüz galip ve mağlup değil..

Özdağ için; soru cevabı önceki gün itibariyle sevk edildiği Parti Disiplin Kurulundan çıkacak, karara bağlı!..

Eğer ki, kurucusu olduğu ve ülkücü kesiminin hatırı sayılır ismi olarak; buraya kadar denilirse, Özdağ mağlup olmuş olacak?..

***

Peki sonra!..

Ya Bahçeliden gelecek yuvaya dön sözüyle hareket edecek..

Ya da, o da solcuların fırtınasıyla ben de bir parti kurayım da görün diyerek, yeni bir maceraya yönelecek..

Kavuncu ne olur!?..

Ne olacak, Özdağ gittikten sonra, baştacı edilmiş olacak?..

Mahmut Övür de, İyi Parti FETÖnün partisidir demeye devam edecek?..

Kirli ve Karanlık ilişkiler ağıyla alakalı yazılarını sürdürüp, Bak ben demiştim ifadesini, levha edecek!?..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Ey dilim Sen benim hem servetim, hem felaketim Beni bahtiyar eden de sensin berbat eden de