Hep derim.. Ki ısrarımdır..
Hani bir söz var..
Tarihi bir "vecize" niteliğindedir.
Denir ki; "görünen köy kılavuz istemez"
İşte..
Diyarbakır'daki "sağlık kurumları da"
İşleyiş…
Ve Yönetim anlayışı açısından "hal-i âlem" ortada diyor…
Vaziyet açık..
"Sağlık" sağlıksız bir elde ve halde yerlerde sürünüyor..
***
Müdavimler bilirler..
Bilmeyenler de; "yazı arşivlerimde" duruma vakıf olurlar..
"Sağlık" denince!
Benim cephemde "akan sular" durur..
Önem..
Ve hassasiyet mevzular açısından, katlanır..
Sadece son aylardaki yazılar, bir çok sıkıntıyı ihtiva ediyor..
Maalesef!
***
Keyfiyetin..
İş bilmezliğin..
İnsan sağlığından çok "kapitalin" düşünüldüğü..
Akçeli işlerle; "mesailerin" ne kadar çirkinleştiği bir kurum var mı; "denilirse.?"
Diyarbakır özeli için; "Sağlık" derim!
Özellikle, bazı "Kamu" Hastaneleri açısından…
***
Söz'ün önceki günkü; "manşet" haberi..
"Skandal görüntüler?" diye...
Haber'e ait görüntüler..
Yazının, muhtevası Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesine ait…
Muhakkak ki mevzuya muttali olmuşsunuz, okumuşsunuzdur..
***
Doğrusu!
Gördüklerime inanamadım..
Bu çağda, böylesi bir hastane nasıl olur diye..
Hele ki, "Çocuk Hastanesi.."
Hele ki, "hijyenik" anlamında, "olmamalı, olamaz da denilen bir sağlık kurumunda!!!..
Ne yazık ki..
Haber bir bütünlük "teyid" edici olduğu kadar sonrası gelen "şikayetler" ise, inanılmaz..
***
Bir dökün, bin ah işit misali..
Hal böyle iken..
Buraya, "Sağlık Kurumu" ya da "Hastane" demek mümkün mü?
Bir korku filmi platosu gibi..
Bina yıllar yılıdır; "yıkım kararı" olmasına rağmen…
Tehlike "arz" ettiğine dair raporlar sunulmasına rağmen; kullanılıyor..
Yani eski ve çürük bir bina..
***
Dikiş tutmuyor.
Yama ise kabulü değil..
Nitekim..
Hissediliyor; her gelen yönetimin "günü" birlik formülle; "eskiye" maske yaptığını..
Çatlaklıklar..
Yıkım..
Yansıyan görüntüler; "korku platformundan" öte bir yer..
***
Acil servis!…
Her yönüyle bir felaket; alanı…
Çöplük..
"Müşahede" odası mikrop üreme yuvası…
Yatak örtüsü.. Çarşaf.. Ranza..
"Bana dokunan mikrop yapar" diyor…
Çöp kutusu; "atıklarla" taşmış…
Temizlik yok..
***
Süt çocuğu 2 bölümü..
Tam bir enkaz alanı..
Su boruları patlamış..
Koridor boylu boyunca, "gölet" misali, su..
Gelen-geçen; "paçaları" sıvamış…
Duvarlardaki döküntü..
***
Yataklar..
Her yönüyle; "mikrop" yuvasıyım diyerek bağırıyor.
Çığlık çığlığa...
Pislik içinde..
Kan lekelerinden tutunda, dökülen ilaçlarin bıraktığı izler….
Serum..
Pek tabi ki, "çiş" kokanlar…
***
Etrafta "bebek" bezleri..
Pet şişeler..
Pansuman bezleri..
Sigara izmaritleri..
Ya yemek artıkları, tabaklar..
Herşey "ulu" orta sergi yeri gibi..
***
Şaşırtan tek bir görüntü var..
O da..
Geçmiş yıllarda "alışık" olduğumuz görüntü..
Bir yatakta; "birden fazla" hasta çocuğun yatırılması..
Bu kez yok..
Denilene göre, neden "manzarayı gören" kaçıyor..
Her yatakta bir hasta..
Ama; koğuş ful dolu…
***
Koğuş derken..
Hangi çağa uygun bilmem..
Ama, "3 dünya" ülkelerinde dahi artık bu sistem yok..
Lakin bizde; "devam" ediyor..
İki yataklı.. Tek yataklı; "odalı" tedavi merkezleri oluşurken..
Burda, "bir odada", en az 10 hasta tutuluyor..
Herkes; "birbirinin" nefesini soluyor..
***
Odalarda kebaplar yeniyor...
Misafirler ağırlanıyor.
Çaylar.. Pastalar-börekler..
Gürültü, gülüşler...
Kahkahalar...
Öksürenler, hapşıranlar... Tam bir rezalet yumağı içerisinde burası!
***
Yönetim..
İdari aktivite, sorumluluk!..
Bir çalışanın ifadesiyle..
"Kimseyi bulamazsınız.."
Doktor mu..
Hemşire mi..
Ya da, "temizlik görevlisi mi?"…
***
Bi dokun, bin ah işit dedik ya..!
Hasta yakınları..
"İsyan" edercesine, konuşuyorlar..
Ama "isim" vermeden, neme lazım "bize çocuğumuza birisi bir şey yapar" diye..
Korku..
"Burası, 21. Yüzyılın utanç abidesi.."
***
Genç bir anne..
O konuşuyor..
"Üç gündür buradayız..
Kızımı yatırdık.. Ama koğuşta bir çok hasta çocuk var..
Kimi bulaşıcı.. Kimi, bulaşıcı bir hastalık taşımıyor..
Ama gördüğünüz gibi; "nefes nefese" soluklanıyoruz..
İç içeyiz…
***
Buraya, tedavi için mi geldik?
Yoksa, "hastalık" kapmak için mi geldik; anlamış değiliz..
Kime şikayet ediyorsak..
Bize "idareye" gidin diyorlar.. İdare de; "biz ne yapalım" diyor?
Kızım..
Eskisinden daha kötü..
***
Şimdi..
Kızımın bir an önce taburcu edilmesi için uğraşıyorum..
Doktor bekle diyor..
Ben de bizi taburcu et. Biz özel bir hastaneye gidelim..
Burada, "kızım bulaşıcı" hastalık kapacak..
Allah korusun, kızımı kaybedebiliriz!..
Bekliyorum..!.."
***
Muhabirin anlattığına göre..
Hastane görevlilerinden biri..
Şöyle seslenmiş kendilerine..
Yazın.. Yazın..
Belki, "müfettiş, yetkililer, sorumlular" buraya gelip rezaleti görürler..
Tuvaletleri..
Yatakları..
Kullanılan tıbbi malzemeleri.. İlaçları..
Bir yatakta; kaç hastanın" yatırıldığı..
Çarşafların..
Nevresimlerin; ne kadar pislik içerisinde olduğunu görürler de..
Çözüm bulurlar.."
***
Ya poliklinikler..
Muayene yerleri..
Daha bir felaket…
Hastane bahçesi…
Semt pazarından daha beter bir halde..
Herşey var..
Ama bir tek temizlik ve hijyenik bir ortam yok..
***
Bakalım..
Çıkan manşet haber..
Ve bizim buradan dile getirdiklerimiz karşısında..
Etkili ve yetkili zevat nasıl bir "tepki" verecek, göreceğiz.
Ama biliyorum ki..
Yine birileri hakikatlere karşı deve kuşu misali "kafayı kuma gömecek?"
***
Eee..
Boşuna söylenmiyoruz..
Diyarbakır'ın "Sağlıksız" işleyen sağlığın "ehil" kişilerin elinde olmayışındandır yaşanan rezaletler zinciri..
Çünkü gelen gideni aratır misali; "düşündükleri" tek şey var..
O da, "Akçeli iş" bitirme!!!
Ve siyasi gücün "himmetliği.."
Sonuç itibariyle yeter artık; "sağlığa" neşter atılmalı-yenilenmeli...