Aylar önce…

FETÖ terör örgütü için…

Ne demişti, Cumhurbaşkanı Erdoğan!

"İnlerine gireceğiz!

Şimdi.

"İç savaş" çıkarma gayretiyle yapılan "Darbe girişimi" sonrası.

Diyor ki; "kökünü kazıyacağız"

Kazımalıyız…

Hem de böylesi yapıların bir daha "yeşermemesi" adına…

***

Operasyon sürüyor…

Öyle görünüyor ki daha da sürecek…

Poliste…

Askerde…

Yargıda…

İş dünyasında…

Medyada…

STK'larda…

Kısacası "paralel millet" yapılanmasını yaratan örgütün tüm görünen yüzüne…

***

Gözaltı.. Tutuklama..

Açığa alınma..

Meslekten men edilme..

Sürüyor..

Şuan ki resmi rakamlara göre..

Tutuklu sayısı, 10 bini aşmış durumda..

Gözaltı iki katı..

El çektirilen ise, 70 binin üzerinde..

Kapsamlı bir ayıklama..

***

Ancak dikkatimi çeken bir nokta var..

Bu yapı her alana "dalmış ve palazlanmış.."

Peki, "siyasi alanda" yoklar mı?

Gerek parlamentoda..

Gerek yerel yönetimlerde..

Gerek parti teşkilatlarında…

Elbette ki varlar..

Yoksa "bu kadar kolay yayılmaya" imkân bulabilirler miydi?

***

Yok denilemez…

Çünkü, Türkiye'nin işleyişine ters…

Malum…

Hangi iş ve işlem var ise..

Kurum gözetilmeksizin "siyasi ağabey.. Ya da siyasi dayı" olmalı..

Ki en sıradan bir "iş kur elemanı" için dahi, "siyasi" kartvizit gerekli..

***

FETÖ örgütünün malına mülküne bakın..

Hepsi…

Himmet bağışıyla…

Ya da zekât, fitre, hayır, hasenatla bu rendeye gelmesi ne mümkün?

Bu kadar servet elde edilemez!

Okul binaları…

Üniversite arazileri.

Yurtlar..

Hizmet binaları…

Biliniyor ki "ekseriyetiyle" siyasi bir organizasyonla elde edilmiştir..

***

Avantadan arazi.. Kelepir bina…

Kim kime, bu devirde "boş-beleş" verir…

Ya da, "peşkeş" edilir…

Mümkün mü?

Muhakkak ki, "Yerel" siyasi destek..

Muhakkak ki, "Parlamenter" merdiven…

Muhakkak ki, "Siyasi Parti" imkanı oluşturulmuştur..

***

Nitekim!

Kurdukları Vakıf Üniversitelerinin "mütevelli" heyetlerinde…

İlk kurulduğunda "kimlerin" yer aldığı..

STK'larının "başındakiler" kimler görev aldı?

Sonra, "siyasi kulvara" geçiş yaptı.

Ve diğer; "paralel" faaliyetlerindeki baş aktörler…

Görünüyor ki, zaman içerisinde hepsi siyasetin kulvarında, yer almış.…

***

Bunu, MHP'de… CHP'de…

Hatta HDP'de dâhil…

Ki en fazla, AK Parti'de görebiliriz.

Büyük bir sızma hareketi içerisinde olunmuş..

Diyorum ki!

Cumhurbaşkanı "kökünü kazıyacağız" dediği yapı için..

Artık, "siyasi" kulvarına da el atmalı.

Bilinmelidir ki..

Cemaatin siyasi ayağı "temizlenirse?"

İşte o zaman; "bu şer oluşum" kökten temizlenmiş olur..

Tehlike de biter..

***

Ama! Dokunulmazsa..

Siyasi ayağına, "neşter" vurulmazsa..

Ayıklanmaya gidilmezse..

Bu yapı "yeniden" yeşer..

Tıpkı, budanmış ağaç misali..

Daha bir gür ortaya çıkar..

İşte o zaman;

Türkiye için,

Milli irade için,

Siyasal iktidar için,

Savaşın başkomutanı Erdoğan için "tehlike" derin olur..

***

Onun için mücadele bu alan boş bırakılmamalı..

Ki cemaatte boş bırakmaz..

Çünkü, her yapının siyasi ayağı mevcudiyet itibariyle tehlikeli ve sinsidir!

Yok edici "tepe akıl" siyasi akıldır..

Bilene..

***

GÜLERCE VE GÜLEN!…

Önceki gece..

CNN TÜRK’TE, Didem Arslan'ın konuğu Hüseyin Gülerce idi…

Star yazarı..

Malum Gülen'e "en yakın" isimlerden biri idi..

Şimdi ayrı…

17 Aralık operasyonu sonrası yollarını "ayırdığını" söylüyor..

***

Programda..

Ayrılışını.. İlişkilerini..

Gülen'in kişiliğini..

Yapılanmasına dair, stratejiyi..

Bir hayli şaşırtıcı, beyanlarla anlattı..

Pür dikkat izlerken, notlar aldım..

Sizlerle paylaşma adına..

Bakalım..

Gülerce'nin penceresinde FETÖ nasıl biri..

Satır başlarıyla..

***

17 ARALIK'TAN İTİBAREN AYRILDIK…

Gülen oluşumundan, ayrılış sürecim şöyle…

17 Aralık olaylarından sonra başladı…

O güne kadar, gidip-geliyordum…

Ziyaret ediyordum…

Ancak olayların ardından, okuduğu belalar…

Ülke için, söylediklerinin ardından ayrıldım…

Bir dana geri dönmemek üzere…

***

"GÖZMÜN ÖNÜNDE TEKME TOKAT DÖVDÜ"

Zaman gazetesinde, bir araya gelirdik.

Hepimizin malumu..

Cemaatin gazetesi..

Patronu da Fetullah Gülen'di..

Bir gün yanına gittim..

Odasında kendisini beklerken; gürültü-patırtı sesleri gelmeye başladı..

***

Onun bulunduğu yerden bu şekilde ses gelmesi…

Gürültü olması..

Birilerinin bağırıp çağırması imkânsızdı…

Merak ettim..

Kapıyı ben açtım.. Cevdet Türkoğlu yerde…

Gülen.. Tekme tokat dövüyor..

***

"IŞIK EVLERİNDEN YETİŞENLER"

Gülerce..

Darbe girişimini..

Ve Gülen'e "bağlılık" nedenlerini de şöyle aktardı..

Bunun adı Gülenizm'dir, yani küresel hipnoz.

Gülen bunu Işık Evleri'nden itibaren başlatıyor.

Bundan 10 sene önce Fatih'te Cemaat öğrencilerinin kaldığı bir yere gittim.

Burada onlara kitaplar okutuluyor, videolar izlettiriliyor.

Bu insanlar doluyor ve 'Hizmet' adı altında kullanılıyor.

KÜRESEL HİPNOZ…

Işık Evleri'ne adım atan çocuklara çok iyi eğitim veriyorlar.

Birkaç hafta sonra anne baba sevgisini anlatmaya başlıyorlar ve ilüzyon başlıyor.

Sonra o yaramaz çocuğun annelerine kibarca yaklaşımlarını görünce anneler ve babalar 'Bizim çocuğumuza ne oluyor' diyorlar.

Buradan anne ve babaları vuruyorlar.

Kendi içlerine tamamen çekiyorlar.

Bu evlerden yetişenler darbe yaptı."

***

SINAV SORULARININ ÇALINMASI..

"Sınav sorularının çalındığını bana söylemediler. 17 Aralık operasyonundan sonra..

Bir akademisyen bana geldi.

Dedi ki, "Soruların cevaplarını bana teklif ettiler fakat ben artık hizmet için çalışmıyorum.

Bu kul hakkı' dedi."

***

"KENDİSİ MEHDİ OLDUĞUNA İNANIYOR"

Gülen kendisini mehdi zannediyor..

Bedduadan sonra Hakan Şükür Amerika'ya gidiyor.

Bir arkadaşım anlatıyor.

Hakan Şükür, Gülen'e diyor ki 'Efendim siz buna karşılıklı lanetleşme diyorsunuz ama Türkiye'de buna beddua diyor.'

Gülen, Şükür'e diyor ki 'Hakan bey, ben bunu kendi kafamdan söylemiyorum' diyor.

Kendisini mehdi sanıyor.

Buna kendisi inanıyor.

Kendisi bana peygamberle görüştüğünü söyledi."

***

AMERİKAYA GİDİŞ HAYALİ

Bir gün onun yanına gittim, 3-4 kişi oturuyoruz.

ABD’de o zaman okullar yurtlar açmışlardı.

Ben gayet samimi bir şekilde “iyi ki Amerika’ya geldiniz” dedim.

O da bana “Ben çocukluğumdan beri istihdam ediliyorum” dedi.

Böyle bir zihniyet olabilir mi?

Kendini nasıl gördüğünü anlatıyor bu durum.

***

BÜYÜKANIT'LA BOĞUŞMASI

Sürekli halüsinasyonlar görüyor ve onları gerçek sanıyor.

Bana öyle bir şey söyledi ki...

Bir gün özel olarak görüşüyorduk, “Sana bir sır vermek istiyorum” dedi.

Bana “Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt buraya geldi. Odada boğuştuk onunla ve ben onu yendim” dedi...

***

Kendisine Türkiye’nin bütün nüfus kütükleri gitmiş.

O da bana onları gösterdi.

Ünlü isimleri göstererek kimisinin Rum olduğunu, kimisinin Ermeni olduğunu gösteriyor.

Türkiye’de bilinen bütün herkesin nüfus kütükleri eline gitmiş.

***

***

"FUAT AVNİ HESABI CIA'DE AÇILDI"

Bakınız...

Fuat Avni CIA’de açılmış bir hesap.

Türkiye’deki kurumlardan, bakanlıklardan akan bilgi CIA ve Pensilvanya’nın ortak bilgi havuzuna düşüyor.

İngiliz ve Alman istihbaratlarına da veriyor…

Türkiye’nin bu mahrem bilgilerini aynı şekilde…

Bana göre Türkiye’nin başına gelmiş en kötü şey. ABD ondan ne istiyorsa yerine getiriyor.

ABD’nin onu vermesi çok kolay değil, verirse öleceğini bildiği için verir.

Ya bir ilaç verirler buraya geldiğinde ölür, ya da farklı yollar olur.

***

GÜLEN'İN TÜRKİYE'YE İADESİ

Hilary Clinton’a en yakın cemaat bunların cemaati.

Seçim kampanyalarında demokratlara da cumhuriyetçilere de para yardımında bulunuyor, hangisi kazanırsa o da kazanmış oluyor.

Erdoğan’dan nefret etmesinin tek sebebi var..

O da, planlarını ortaya çıkaran, engelleyen tek adamın Erdoğan olması.

Onun dışında karşısına geçebilecek bir güç yoktu.

Ermeni ve Fransa lobisinin baskısı çok yüksek ABD'de…

Amerika Gülen'i verirse bu yüzden verir.