İtiraf edin; CHP değişti, değişiyor, yeni bir kimlik kazanıyor?.. Artık, halk düşmanı, millet hasmı, dine, inanca, dile, kültüre, medeniyete, diş bileyen tek dişli canavar değil!.. Tekçi, jakoben, vesayetçi, faşizan kültürü benimseyen, inkar ve asimilasyonu kendine ilke edinen, ruhtan arınıyor..
***
Yani, milli, yerli ve ulvi bir değer ölçüsüyle barışçıl siyaset ve anlayışını, savunan kimlikle hareket ediyor.. Milletin, kılık-kıyafet, yaşam biçimine despotça, zalimkr dayatmadan, uzak, laikliği dinsizlik, Kemalizm din, Atatürkçülüğü putçulük olarak gören, değil!
***
Bu minvalde, fikir üreten, düşünce satan çok kişi oldu!.. 2018deki seçimde de dile getirildi.. CHPnin son kongresindeki, Türbanlı bir hukukçu kızı, Parti Yönetimine almasıyla; CHP değişiyor diye, naralar atıldı.. Hele ki, en radikal sağcı, en milliyetçi kanadı bile, en radikal ideolojik oluşumu dahi; değişimin çatısı altında, gören oldu!..
***
Ama velakin; Katranı kaynatsan da olmaz şeker.. Cinsi batasıca, mutlaka cinsine çeker! gerçeğiyle, CHP değişmediğini, değişemeyeceğini, atılan tohumun, verilen gübrenin Milli Şef İsmet Paşanın üretimi olduğu için, değişmezdir!
***
CHPnin tarihi de, bugünü de bilinen şu gerçektir Hasımlığı, vesayeti, zulümkrlığı, kaos üretici tek düşman olarak, Dindir ve Dillerdir? Camileri ve medreseleri kapatan, ahıra çeviren, olmadı satan, mollaları, seydaları sakıncalı gösterip, sürgüne, cezaevine ve idam sehpasına çeken!
***
Ezanı Türkçeleştiren!.? Kuran-ı Kerime, ilahi bir kitap değil de, bir insanın kaleme aldığı kitap olarak görendir! Müslümanı, takunyalı veya şeriatçı ya da irticacı diye, isimlerle suçlayandır!.. Gelen giden tüm sağ partili iktidarlara bu damardan suikastların tertiplenmesi, darbelerin, muhtıraların, zeminini oluşturma gayesiyle, kaos üretendir CHP!..
***
Menderesi idam sehpasına, iki bakanıyla götüren, Milli Şefin ruhuydu Ki bu ruh, merhum Erbakana da, Demirele de, Özala da, hatta Yılmaza olduğu gibi; bugün de Ak Partinin Lideri Erdoğana aynı suçlama, ve provokatör planlar kurgulanıyor Değişmez bir çizgi bunlarınki!..
***
Yoksa, İmamoğlu Şeb-i Arus etkinliğinde Kuran-ı Kerimi Türkçe okutur muydu?. Ya da, kızlı-erkekli sema gösterisini icra eder miydi?.. İzmirde Soyer, Charlie Hebdo dergisinin zibidilerini, İzmire davet etme gibi bir gaflete düşer miydi?.. Her adımı, her fikri anti demokratik siyaset üretici olan, CHP vesayetçi, darbeci ruhun, ikmale gelmesi adına, değirmenlere su taşır mıydı?.. Değil..
***
Bu damar değişmez!!!.. Ve hep, diri ve kendini dayatan aklın, uygulayıcısıdır!.. Fikri Sağlar.. çıkıp değişimin konuşulduğu bir ortamda, sağlıksız bir fikirle, tekçi ve jakoben anlayışını, dışa vurur muydu?.. Ki, bu zat Türkiyenin inkar ve asimilasyonunun pik olduğu evrede, Kültür Bakanlığı yaptı?..
***
Ne diyor Türbanlı bir hkimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var.
***
Evet, CHP değişmez!.. Değiştirilemez de?.. Onun için de CHP için, bu asırda hala ilkel bakış açısı içerisindedir sözü, Sağlara çağdaş meczup diye getirilen tanım; onlar için pek önem arz edici değildir.. çünkü değişmeyen cinstir!
***
Sonuç itibariyle!.. Hafta sonu da, yazdım.. CHPnin kurgulu böylesi söylem ve çıkışları, 60ları, 80leri, 28 Şubatın süreçlerini hatırlatıyor.. İsimler ve mekanlar farklı ise de, senaryo cinsine çekmektedir..
***
O günün atılan gazete manşetleri de, benzer.. İşte kendi gazeteleri Sözcü.. İstanbulun fethinin sembolü, 540 yıl bilfiil kesintisiz cami olarak ibadet yeri olan Ayasofya Camisinin, 86 yıldır müze diye atılan pranganın kırılmasını, 2020 yılının felaket olayı olarak gösteriyor.. İki gün önce de, Ayasofya Camii Baş İmamı Prof. Dr. Mehmet Boynukalını hedef alıp, 10 Kasımda neden Atatürk adına bir sosyal medya paylaşımı yapmadınız diye, manşet etmişlerdi! Batının ve batılın nam-ı hesabına işleyen bir zihniyet!..
***
İşte bundan dolayı da diyorum ki CHP değişmez! Son günlerde sıkça mevzuladığı hadiselerin ana teması; seçim olmazsa başka yollarla iktidar devrilir gerçeğidir!! CHP tipik, Amerikadaki siyah-beyaz ırkçılığını, türbanlı-türbansız, yani dindar ve dindar olmayan üzerinden diktatörlüğünü dikte ediyor
***
RESME BÜYÜK BAKALIM!
İşte tüm bunların odak noktası ne olur, içerden ve dışarıdan din, dil, siyaset odaklı, son gelişmeler sıradan, kendiliğinden, spontane hadiseler olarak görmemek lazım!.. Resmi büyük okursak, Türkiyeyi nasıl bir çembere ve ağın içerisine aldıklarını, ya da alma senaryosunu tertiplediğini, daha bir net anlamış oluruz
***
İç siyasette, demokrasiden, özgürlükten, insan haklarından, eşitlikten, hak, hukuk, adalet adı üzerinden sinir uçlarına dokunulan söylemler ile, dış siyasette, yurt dışında, emperyalist devletlerde Türkiyeye ve İslama yönelik söylemlerin yarattığı travmayı, bir okumalıyız.. çünkü iki taraf da, birbirini tetikleyip, besliyor!..
***
SEVGİLİ KILIç!
CHPli Bay Kemalin parti yönetimimizde yer alan başörtülü partili diye söz ettiği, kızımız!.. Malum; şuan Fikri sağlıksız Sağların, türbana, başörtüsüne dair hazımsızlığı nedeniyle; gündemde!.. çok konuşuluyor, Sevgi Kılıç vaziyetin ikmaline ne diyor diye?..
***
Ne gariptir ki!.. Pek dile gelmiyor, dile geldiği nokta önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğanın, Bay Kemale cevap mahiyetiyle; siz bu milleti kandıramazsınız, bir konu mankenini yanına almanızla.. İşte buna dair, Kılıç kızımız konuşmuş.. Erdoğan hem bana, hem kadınlara hakaret etti, özür dilemeli?
***
Vay da vay! Türbanına, başörtüsüne, inancına, giyim ve kuşamına, irticacı diyen, ötekileştiren ben ona nasıl güvenirim diyen, bunların kamuda yeri olmamalı diyebilecek kadar, çağdışı fikri savunan Fikri sağlıksız Sağlara, sen sağlıksız konuşuyor ve düşünüyorsun diyene ketum kaldı!
***
Eğer ki, diyebilseydi!.. Hadi oradan seni, 50lerin, 60ların, 70lerin, 80lerin, 28 Şubatın akıl sahibi Sağlar.. İşte bunu diyebilseydi, Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil hiç kimse cesaret gösterip, konu mankeni, vitrin mankeni gibi bir söz, söyleyemezdi!.. Söyleyen, bu ahaliden gereken zılgıtı alırdı?..
***
Ama yapmadın!.. çıktın, katıldığın ilk etkinlikte Genel Başkanın yanında, herkesin başında güvenlik bareti takılıyken, o türbanını, başörtüsünü cümle aleme gösterme adına, kendini vitrinleştirdi?.. Yazık.. Gel de inan, gel de samimiyeti sorgulama!
***
PANİK YOK, PANİK YOK!
Ama ayağınızı; denk alın.. Tedbirlerinizi, kısıtlamalarınızı, maske, mesafe ve hijyenik ortamınızı, daha bir hassasiyetle koruyun.. Yoksa; mutasyona uğrayan virüs, sizi yakalar!
***
Artık, Türkiyede!.. İngiltereden, önceki gün itibariyle, 15 kişiyle ithal edildi.. Nasıl, kim, hangi akıl ve teknoloji ithal etti, bilemiyorum.. Mutlaka bir zaafiyet ve ihmaller zinciri vardır..
***
15 kişi, büyük bir rakam!.. Sakın küçümsemeyin.. Öyle ya, bu lanetli virüs bir kişiden; dünyaya yayıldı.. Gözardı etmeyin.. Ha bu arada, mutasyona uğrayan, virüs mevcudun kat be kat etkisi ve ölümcül hali yüksek!..
***
Neyse! Pür dikkat, ama panik yok.. Ne diyor Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz.. Paniğe gerek yok.. Şu an kontrol altında gibi görünüyor.. İki kere önlem alalım.. Aşı başladıktan sonra mutasyon sayısı da azalacaktır..
***
Yani, dünden daha aşırı bir hassasiyet içerisinde; kurallara uyalım.. Panik yapmayalım.. Panik, hataların yanlışların fitilini ateşler Ona göre..
***
GÜNÜN SÖZÜ
Vefa bir semtin adı değil, yükü ağır bir karakterdir, ki her insan taşıyamaz.