BULUŞMA, BARIŞ ADINA!?
Eklenme: 11/18/2013 12:00:00 AM

Kim!

Ya da kimler

Nasıl bir "algı" şekliyle hadiseye bakar bilmem..

Pozitif mi?

Negatif mi, ya da "orta" hal mi düşünür?

Aksiyonu ne bilinmez.

Her ne nasıl olursa olsun!

Benim acımdan; "düşünce" değiştirmez!

Mülahazası ayrı olur.

Ama ben, gördüğümü, duyduğumu ve hissettiğimi duygular harmanıyla söylüyorum.

Zaten; "Görünen köy de kılavuz istemez" misali.

***

Başbakan Erdoğan'ın,

Davetli olarak, Mesud Barzani ile Diyarbakır'da buluşması.

Kürdistanın Lideri olarak tanıtılması.

38 yıl sonra vatanına dönen, Şiwan Perwer'in "hasret" kucaklaşması.

Diyarbakır adına,

Ülke ve millet adına, "tarihi ilkleri" barındırdığı bir hakikat!

***

Özellikle;

Erdoğan-Baydemir buluşması.

Şiwan Perwer'in, Amed'e İbo ile "düet" yapması.

Barzani'nin,

Diyarbakır halkı aracılığıyla, Türkiye'ye "biji aşiti" mesajı vermesi!

"Silahla bir yere varılamaz" deyip, kendi dönemlerine atıfta bulunması.

***

Diyeceğim; büyük resimdeki tüm aktörlerin hepsi.

Tek yürek,

Tek nefes olma noktasında, haykırdı.

Barışa,

Kardeşliğe,

Huzura,

İstikrar ve demokrasinin güçlenmesine yönelik "orta" payda üreterek "Yeter barış olsun" dedi...

Hem fikir olarak.

El-ele, gönül gönüle; "keşkeleri" de anıp-hatırlayarak, "özür ve üzüntüyü de" özeleştirisel ifade ederek, konuştu.

***

Hele bir de.

Başbakanın Baydemir'le yaptığı "esprili" diyalog.

El-ele "samimiyet" duygusuyla, yüreklerindekini birbirine söylemesi.

Her ne kadar; "Baydemir giderken" bu buluşma derse de!

Geç oldu, ama güç olmadı!

Ve Diyarbakır halkının; "gönül" kardeşliği.

Misafirperverliğini zerre-i miskal taviz vermeden yerine getirmesi.

Velhasıl; birçok "kutsal" değerler acısından, ilkler yaşandı bu tarihi buluşmada?

***

Dostu sevindirdi,

Düşmanı ise "çatlattı..."

Diyeceğim.

Ne adına derseniz?

Buyrun size, sıralayayım neler adına olduğunu?

Diyarbakır buluşması ne adına; "tarihi" nitelik içeriyor diye.

İşte, hakikat, gerçeği!

***

Şehr-i Azam,

Kadim kent,

Diyar-ı Bekir,

Diyarbakır.

Amed'in, adına.

Tüm yaşayan bileşenleri adına

Bağrında, yaşattığı, yaydığı 33 medeniyet adına...

***

Barış adına,

Demokrasi adına,

Hakların kardeşliği adına,

İnsan Hakları adına,

Kimliklerin,

Dillerin,

Dinlerin "özgürlüğe" kavuşması adına.

***

Mazlumun adına,

Mağdurun,

Becarenin,

İşkence görenin,

Evinden-bağrından, malından edinenin adına,

Zindanlarda "ömür" çürütenlerin,

Sürgün yaşayanların "sesinin" duyulduğu, özgürlük istediği adına,

***

Sanatın,

Sanatçının,

Örf, adet,

Gelenek ve göreneklerin "özgürleştiğinde, bütünleştirici olduğunun, farkına varılması adına,

İtibarlarının "iade" edilmesi gerektiğine inanılması adına,

***

80 yıllık;

İnkrın,

Asimilasyonun,

Ayrıştırmanın,

İnkrın, yok saymanın sona erdiği gerçeğinin haykırılması adına,

Ülkeyi ve milleti "bölen" hain bir gayret olduğunun farkına varılması adına,

Kirli-kanlı çatışmaya bedel verenlerin hatırlanması adına,

Askerin,

Polisin,

Korucunun,

Gerillanın "elinden" alınan yaşam hakkının "rejim" tarafından yem olarak kullanıldığı gerçeğinin görülmesi adına,

***

Kardeşin,

Gönüldaşın, "et ile tırnak" olduğu hakikati adına,

Eş-dost, akrabanın,

Aynı coğrafyada,

Ya da sınır boylarında,

Örülen tellerin,

Duvarların,

Döşenen mayınların "onları" ayrıştıramayacağı, "prangalaşamayacağı" gerçeğinin idrakine varılması adına.

Bunlara "son verilmesi" gerektiğinin zihinlere yerleşmesi adına

***

Vesayetçi zihniyetin,

Kor taassubun,

Kandan,

Gözyaşından medet umanların çevremizde var olduğunun bilinmesi adına,

Silahın,

Barutun,

El bombasının,

Tankın tüfeğin "hakları" elde edemeyeceği ve "elden alınamayacağı" gerçeğinin tokat gibi anlaşılır hale geldiğinin adına,

***

Türk'ün,

Kürdün,

Lazın,

çerkezin,

Abazanın,

Suni, Alevi,

Bu ülkenin "asli" unsurları olduğu gerceğiyle, yüzleşildiği adına,

Eşit,

Özgürlükçü bir yapı içerisinde "kendini" görmesi gerektiğinin bilinmesi adına,

***

Geçmişte;

Yaşanan ve yaşatılanların bir daha tekerrür etmemesi adına,

Keşkelerin arkasına sığınılmaması gerektiğinin, farkına varılması adına,

Silahın değil,

Sözün, siyasetin konuşması gerektiği ortamın artık var olduğunun bilinmesi adına,

Huzurun,

Barış ortamının "ülkeye ve bölgeye" neler kazandırabileceğinin, görülmesi adına,

***

Hele ki.

Ortadoğu'nun "hal-i hazırdaki" yapısına reçete,

Kürtler'in,

İran, Irak, Suriye ve Türkiye "gerçeğinde" birbirinden "ayrılmaz" bağlarla var olduğunun görülmesi adına,

Kısacası;

Tüm bunlar adına, Diyarbakır buluşması tarihi bir devrim ve milattır.

***

Şunu da ifade edeyim.

Bu buluşma,

Tarihi hamle,

Tabuları yıkan "sürec",

Diyarbakır'ın "hakem olması" noktasında,

Seçime, mahalli seçimlerin "oy avcılığına" bağlamak, resmin büyüklüğüne hakaret olur.

***

Bence.

Bu saat itibariyle;

Diyarbakır "barış ve kardeşlik" sürecine adaleti ikmal için; "hakem" görevini yürütmeli.

Ve yerine getirmelidir.

Yanlış yapana; "kırmızı" kart.

Doğru yapana da; "alkış ve destek" vermeli.

Ki doğru olan da bu hakikatli tavırdır.

***

Bu duruş;

Bu hakikatler talepler adına "tarihi kazanç" sağlayabileceği gibi.

Bu yolda; yamuk yapanların, inlik peşinde koşaların,

Sekteye uğratmak isteyenlerin,

Pusuya yatan şer yapıların, "emellerini" kursaklarında bırakır.

***

Onun için diyorum ki hakikatler adına, "tarihi büyük resmi" iyi okuyalım.

15 yıl önce,

20 yıl önce "bu resimden" söz edilmiş olsaydı.

Hayal demez miydik?

Ama bugün, gerçek oldu.

çözüm de hayal değil.

Er ya da geç, "Kürtler" haklarına kavuşacaktır.

İşte heyecan yaratan, hissettiren hakikatler "normalleşme" değil, değişim ve dönüşün gerçeğidir.

Demokrasi adına.

Sahip çıkalım.