ÇALGICI KIZI OYNA; MAĞDURUM DA MAĞDUR!…
Eklenme: 12/19/2022 12:00:00 AM

Vallahi muhalefet bir alem ya!.. Gerçi yazıya başlık olarak çalgıcı kızı oyna diyerek, söze girdik.. Lakin oynayıp-zıplamanın yanısıra bir de; birbirlerini yiyecek kadar da, kavgacı ruhu da taşımaktadırlar mevcut altılı masa Yani, trajikomik birer vakıa halinde seyrediyorlarKim dost, kim düşman, kim ittifak yolunda kim değil; meçhuliyet arzıyla zihinleri tar-u mar edip ha bire güvensizlik pompalanıyor

***

İşte, İmamoğluna bir nimet olarak sahaya sürülen siyasi yasak yönündeki henüz kesinleşmemiş, yerel mahkeme kararı üzerinden yaratılan fener alayı ile koparılan fırtına! herkesin malumudur.. Onun için de; kafalar karışık.. çünkü hem kavgayı, hem de çalgıcı kızı rolünü, gün yüzüne çıkardı siyasi yasak mevzusu.. Muhalefetin 2023e odaklı, barışık içerisinde olmadığı gerçeğinin de maskesini düşürdü İlk fırsatta birbirlerini satabileceği ve kulvar değiştirebileceğini gösterdiler..

***

çünkü, dehşetli organizasyonlar tertipliyorlar.. Ahali karşısında öylesine sevinç ve coşkuyu yansıtan kareler veriyorlar ki, aman allahım siyasette bu ne sevgi bu ne aşk şarkısını söyletiyor.. Görenleri kıskandırır cinsten Aslında toplumun tüm siyasilerden beklediği bir görüntü ve kucaklaşma.. Ama gel gör ki; hiç öyle değil.. Ne diyor siyaset duayeni; yok böyle bir siyaset dünyası diye.. İç dünyaları değişik.. İşte kapalı kapılar arkasından gelen yansımalar da; taraflar birbirlerini yiyor görüntüsü var.. Kim kimi yakalarsa misali..

***

Garip olan, salt mahallenin yaramazları olarak bildiğimiz taraftarların amigoları değil; bir tarafta çalgıyla oynamak, diğer yandan birbirine kumpas kurup, siyasi açıdan güven ve itibar kaybına uğratmak liderleri de kapsar hale geldi. Artık liderler de, aynı minvalde, rakibini kündeye getirmenin gayreti içerisinde enva-i organizelere imza atıyor. Kıyafetsiz güreşçi kanaati oluşturma gayretinde.. Ki hem de kendi mahallesindekine bunu yapıyor!

***

Bakınız, Kemalciler, Ekremciler ve Meralciler.. Beri yanda, Mansurcular Tabi diğer yüzde 1 ila 2likler de yok değiller Siyasi yasak nimetinden herkes kendisine özgü bir fikriyatla, nasıl da Sancaktepede, arz-ı endam ettiler.. Öpüşmeler, tokalaşmalar, kucaklaşmalar, yıllar sonra nutuk atabilecek bir kitleyi karşısında görenlerin siyasi racon keserek, kendine pay çıkarmaya çalışıyor olmaları. Tabi bu işin; eğlenceli tarafı.. Yani çalgıcı kızı!..

***

Denir ya; muhabbetlerine kucaklamalarına, uzlaştıklarını yansıyan tabloya söylenecek söz; be nezer.. Aynen devam etsinler.. Bari, kumpasa, fitneye, iki yüzlülüğe meyil verici siyasete, akıl yorulmaz.. Siyaset eğlenceli olur.. Ama yok.. İşte; işin bu yüzü, fena bir algı üretici Altılı Masanın tüm üyeleri açısından.. çünkü kalpleri öyle demiyor?!.. Nitekim, Siyasi Yasak kararı sonrasında, yaratılan havanın derin hesapları su yüzüne çıkmaya başladı!

***

Masadaki gizli ve derin hesapların, çekişmelerin, kim kimi istiyor, sahipleniyor ya da, tarafkirliği kime yöneliktir, noktasında ciddi bir çatışma su yüzüne çıktı!.. Şöyle ki, bir tarafta Ekremciler ve Meralciler, diğer taraftan da Kemalciler bu kulvarda fena bir savaş verdikleri artık; tartışmasız Hal-i hazırda, baskın çıkan İmamoğlu.. Estirilen havada ise, Kılıçdaroğlu bitik gösteriliyor..

***

Öyle ki; Kılıçdaroğlu şimdiden havlu atılacak isim, olarak lanse ediliyor? O seçime girerse, kaybedilir.. Hatta, CHPye ter-u taze bir Genel Başkanın ivediliğinden söz eden bile çıkmaya başladı.. Ama İmamoğlu ile ilgili üretilen algı onunla, seçim kazanılır.. Seçimi şimdiden kazanma yönünde garantilemiş diyen bile var!.. Yani, Erdoğanı alt edecek tek kişi deniliyor..

***

Görünen o ki; önümüzdeki iki hafta bu kulvarda fena bir cıngarın çıkacağını söyleyebilirim!.. Özellikle Kemalcilerin atağa geçip, siyasal iktidardan daha aktif bir şekilde, İmamoğluna yerel mahkemenin verdiği siyasi yasak kararının bir anlam teşkil etmediğini, İstinaf, Temyiz ve Yargıtay evrelerinin olduğu, yasağa hüzünlenilir, halay çekilmez gibisinden; konuşmalar.. Nitekim; konuşan tarafların basındaki(!) sözcüleri bunları ifade ediyor

***

En çok da, İmamoğlu ile CHPdeki bazı destekçilerinin siyasi yasak kararı veren, Mahkeme Başkanıyla ilişkilerinin olduğu yönündeki iddia.. Karar bir ısmarlama diye.. Ve bu karar iktidara değil, Kılıçdaroğluna açık operasyon denilmesi.. Bir de, kararın açıklanacağı günde, Kılıçdaroğluna Almanya gezisinin denk getirilmesi.. Ki o gün karar verileceği bilinmiyor muydu?!.. Kulis bilgisi kesin değil, denilene göre, Kılıçdaroğlu kurmaylarına sormuş, hukukçular dahil karar çıkabilir mi diye, verilen yanıt olumsuz bir karar beklenmiyor?..

***

Ya bir de karar sonrası Saraçhanedeki ilk toplantıda çekilen operasyon!.. Kılıçdaroğluna bir selamlama diye yutturulan o görüntü!.. Saat 16.00dan sonra herkes Saraçhanede çağrısı.. İmamoğlu ile Akşenerin sevinçli, kucaklaşması.. Bu resmin bizatihi kendisi tarafından paylaşılması.. Bu tablo iktidara karşı görüntü diye Ekremciler ve Meralciler servis ettiği ifade edilse de özünde; Kılıçdaroğluna karşı tarihsel bir kurultay, hamlesidir!..

***

Yoksa; Akşener, Kılıçdaroğlunun O 16 milyon İstanbullunun başkanı, arkasında onlar var sözünün yerine Onun arkasında 85 milyon var der miydi?! İstanbulun Fatihi dediği İmamoğluna gelen siyasi yasak ve Saraçhanedeki çifte organizasyon Akşenerin altılı masadaki Kılıçdaroğlu ve onun yanındakilere çalgıcı kızı oyna, mağdurum da mağdur dedirten, bir halayla kumpasa getirdi Sakın sen de brütüz denilmesin!

***

BİLİNSİN

BİR.. Kemal Beyin gönlünde bir tek aday var o da kendisi..

İKİ.. Akşenerin gönlünde bir tek aday var, o da kendisi değil İmamoğlu..

***

Peki, iki gönülden bir aşk çıkar mı, onu bilmem.. Ama bilinsin diye; Ocak 2023ün başında gönül verilen netleşecek.. Aşık mı, kerhen mi, zoraki mi, nikah kıyılacak? onu göreceğiz..

***

SÖYLENMESİ GEREKEN..

Ülke ve millet olarak; yasaklardan çok ama çok çektik!.. Artık yorgunuz siyasi yasaklara.. Yetti.. çünkü, demokrasiyi, özgürlüğü, eşitliği ve fikir hürriyetini prangalayan anlayışların vesayeti..

Milli iradeyi kimse milli iradenin nam-ı hesabına dizayn etmemeli, çalışmamalı, hüküm vermemeli..

Dün olduğu gibi bugün de; Türkiyenin hiçbir şekilde faydasına olmamıştır, bilakis gerilemesine, yıkımına, bölünüp, parçalanmasına, hizipleşmesine, yol açmıştır.

***

İşte onun için haykırmalıyız; amasız ve fakatsız!

Tek çare demokrasi..

Tek çare özgürlük..

Tek çare eşitlik..

Tek çare fikri beyanın serbestiyeti..

Hiç kuşkusuz ki tek çare milli iradenin bağımsızlığı ve temsiliyetidir?..

İşte bunların; güç kazanıp, serbestiyet alması için; mücadele etmemiz gerekir..

Siyasi kumpaslar..

çalgıcı kızın oynatılması, mağdurum da mağdurum repliklerinin sahneye konulması değil

***

GÜNÜN SÖZÜ

Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi, emin olmadığın sevgiye de teslim etme kendini

Failed to load the video